K­A­M­U­R­A­N­ ­Ö­Z­D­E­M­İ­R­’­İ­N­ ­K­A­L­E­M­İ­N­D­E­N­

K­A­M­U­R­A­N­ ­Ö­Z­D­E­M­İ­R­’­İ­N­ ­K­A­L­E­M­İ­N­D­E­N­

Arabamın orjinalini bozamazsın

Yıllar önce kendini zengin sanan parası olunca her istediğini yapacağını düşünen adam, kullanmak için  lüks bir araba alır. Araba çok lüks ve pahalıdır. Adam arabasına belli süre biner ancak benzin fiyatları dolar arttıkça artış gösterdiği için, bulunduğu şehrin sanayisinde lpg takan bir ustaya gider. Usta arabaya bakar adam der ki; arabamı yeni aldım benzin fiyatları dolar yüzünden arttı bende düşündüm ki, bu arabama lpg sistemi koysan usta, bende uygun fiyattan yakıtını rahat alırım daha iyi olmaz mı diye ustaya sorar?  Bu yeni aladığım lüks arabama takar mısın der? Ustada tamam takarım sistemi yerleştiririm. Araban bir kaç gün dükkanda kalsın işim bitince haber veririm sana diyerek adamı gönderir. Adam arabasını ustaya emanet ettikten sonra aklına arabayı aldığı galeriyi aramak gelir.ne akla hizmetse,adam arabasını aldığı galeriyi arar ve arabasının çok konforlu rahat olduğunu belirtir. Ancak arabayı çok kullandığı için benzin fiyatlarından dolayı lpg taktıracağını söyleyen adama ani refleksle yükses ses tonundan yüksek perdeden “hayır” sen bizden aldığın orijinal arabamızın modeliyle oynayamazsın. Galerinin sorumlusu müdüre ilettiği için meseleyi anında karşı cevabı almıştır. Sonradan görme derler size bizde beyefendi. Cevabına galeri müdürü adamın nerde olduğunu sorar ve kesinlikle arabamızın modelini bozduramazsın. Fabrika eğer isteseydi zaten lpg li yapardı değil mi? Diyen galeri müdürü adresini ver, kaç bin lira ödediysen faturanı da hazır et, galerinin elemanlarını oraya arabayı geri almak için yönlendiriyorum. Sen orijinal arabamıza parasını verdin diye onun modelini bozma hakkını vermeyiz  sana .adam galeriyi aradığına bin pişman olur. Ama galerinin müdürünün haklı çıkışı için diyecek sözü yoktur. Çünkü eğer lüks arabanın modeli bozulursa mahkemelikte olacağını öğrenmiştir. Adresi verir, sanayide ki lpg ustasını adam arar .aman usta vaz geçtim arabaya lpg taktırmayacağım kalsın elleme der. Ertesi günü lüks arabanın galeri çalışanları adamı bulurlar. Arabayı kontrol ederler faturayı kontrol ederler. En yakın notere giderek arabanın satışını tekrar şirketin adına evrakların düzenlenmesiyle resmi işlemleri yaptıktan sonra adama ödediği parası iade edilir, satışın ardından lüks arabayı elemanlar  galeriye tekrar götürürler.

Biraz farklı olsada bende bu olayın değişik bir versiyonunu yaşadım diyebilirim. Ama çok tavırlı ve nettim.3 ay önce beni imza günü etkinliği için büyük şehirden davet aldım. Etkinlik çok güzel ve kaliteliydi. Türkiye’nin değişik illerinden yazarlar, şairler, ozanlar, ressamlar buluşması yaşandı. Harika bir organizasyondu.3 gece 4 gündüz edebiyatın, sanatın her anı dolu dolu yaşandı. Program aralarında imza günümü yaptım diğer yazar arkadaşlarım gibi. Her şey gayet güzeldi. Uzaklardan gelen sanatçı arkadaşım ve onun arkadaşı onlarda bu organizasyonda benim gibi misafirdi. Kitaplarımı tercih edenlere kitaplarımı imzalı verdim ücretlerini de peşin aldım. Uzaktan katılan arkadaşımın da yakın arkadaşı aktif olan kitaplarımdan imzalı istedi benden aldı. Sonra da dedi ki; beyefendi. Hocam tekrar yola çıkacağım için yolculuk olduğundan dolayı nakitim belki ihtiyaç arz eder o yüzden ben memleketime varınca siz hesap numaranızı whatsapptan mesaj atın ben kitapların ücretini size hesaptan gönderirim dedi. Arkadaşımın yakın arkadaşı 6 kitap aldı ücreti zaten çok  uygun 130 tl tamam hocam siz gittiğinizde yatırırsınız dedim kitaplarımı imzaladım verdim. Hiç bir sorun yok gayet iyi 3 günlük program bitti. Yavaş yavaş gelen misafirler evlerine dönmeye başladı. Bende yola çıktım herkes gibi memleketlerimize vardık. Arada telefonla arayıp hal hatır sorduk bir birimize. Ama kitapları alan beyefendi kitapların ücretini hiç hatırlamıyor. Bende bekliyorum, altı üstü 130 tl ne olacak adam öder, iş adamı sonuçta diyorum.1 ay bitti, yine beyefendiden ses yok. Kitapların ücretini sözde hemen gider gitmez ödüyordu, yani lafta ödüyor. Bir ayın sonunda ben biliyorum adamın ödemeyeceğini hissediyorum çünkü, kibarca rica ederek istedim 130 tl yi adamdan. Sonra beyefendi pardon tabiki ödeyeceğim aklımda, işte maaş almadım da ben sizin hesaba atarım dedi. Bende hesap numaramı whatsapptan  attım adamdan ses yok yine bekliyorum göndermiyor. 2ci aya geçti  programın üstünden yine adam sözde parayı hesaba atıyordu yok atmadı. Ben yine gıcıklık ettim, yüzsüz konuma düştüm benden öle bayıla, aldığı kitaplarımın parasını tekrar istedim tabi yine kibarca. Ama adamda tık yok ve bu sefer adam acayip sinirli 2 aydır vereceği kitap ücretini sözde verecek adamın tavrı epeyce sitemli sertti. Adama ben yazdım, oda bana mesajında ipe un serer şekilde yazmaya başladı. Hocam daha maaş almadım, hasta oldum işe başlamadım. Zaten senin kitaplarını ben istemedim sen bana zorla verdin diye mesaj attı. Sanki ben adamın kafasına silah dayamışım, emir kipi kullanmışım, mecbursun alacaksın demişim. Adamın mesajlarını okudum ve güldüm, çocukça bebek gibi, nerdeyse ağlayacak şekilde gönülsüz, isteksiz kitaplarımın parasını vermeyecek mesaj bu belli zaten. Sorun değildi benim için. Sohranarak son olarakta tamam yav tamam hocam tamam kitapların parasını gönderirim demekte. Daha bir şey yazmadım adama, oda yazmadı whatsapptaki yazışmaları arkadaşına çektim attım ve aradım anlattım. Arkadaşından kitaplarımı ondan isteyip alır mısın dedim? Tamam da ne oldu dedi? Mevzuyu yazdıklarını anlattım tek ricam senden bu kıymet bilmez adamdan ne olur benden aldığı kitaplarımı sana zahmet onu görünce geri  iste al ve imzalı sayfalarını yırt kitaplarımı kitap kıymeti bilen arkadaşların vardır onlara ver olur mu dedim? O arkadaşına da söyle ikili oynamasın çünkü onun sitemli çocukça bahanelerinde kitaplarımı sanki ona zorla satmışım gibi bir ifade kullanıyor gerek yok. Onun sohranarak göndereceği kitap parasına da benim ihtiyacım yok dedim. Adam gibi açıkça söylese daha net anlaşılır olurdu. Benim yazdığım kitaplarımı kıymet veren insanlar alsın okusun böyle sudan sebeplerle bahane eden, mızmız olanlar almasın okumasında dedim. Çünkü lüks arabanın kıymetini nasıl satış yapan galeri, fabrika iyi biliyorsa, benim kitaplarımda benim için, okuyucum için bir o kadar kıymetlidir. Kıymetini bilmeyenler zaten bunu anlamaz. Zoraki almış hissi yaratıp koca yaşa gelmiş adamın verdiği mantıksız cevap ise gereksizdi. Kimseye zorla kitap satılmaz, al oku diye de verilmez. Kitap okumanın tadını, sevgisini bilenler alır zaten.

Öyle değil mi çok kıymetli okurlarım?

 

 

Popular Articles

Latest Articles