N­İ­K­S­A­R­’­D­A­ ­D­Ü­N­Y­A­Y­A­ ­E­Ş­İ­ ­B­E­N­Z­E­R­İ­ ­G­Ö­R­Ü­L­M­E­M­İ­Ş­ ­F­İ­L­İ­S­T­İ­N­ ­Ç­A­Ğ­R­I­S­I­

N­İ­K­S­A­R­’­D­A­ ­D­Ü­N­Y­A­Y­A­ ­E­Ş­İ­ ­B­E­N­Z­E­R­İ­ ­G­Ö­R­Ü­L­M­E­M­İ­Ş­ ­F­İ­L­İ­S­T­İ­N­ ­Ç­A­Ğ­R­I­S­I­

14 gün önce başlayan Hamas-İsrail savaşı tüm şiddeti ile devam ediyor. Savaş süreci içerisinde İsrail tarafından Gazze şeridine yönelik katliamlar da sınır tanınmıyor. Birkaç gün önce vurulan Gazzedeki bir hastanede birçok bebek yaşamını yitirmişti. Ardından tüm Dünyada ve Ülkemizde İsrail karşıtı gösteriler düzenlendi. Niksar2da Cuma Namazı sonrasında 7’den 70’e kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı her kesim Filistin’e destek vermek ve İsrail saldırılarını kınamak için Niksar Hükümet Konağı önünde toplandı. STK’lar tarafından düzenlenen gösteride öncelikle ölenler için Fetih Suresi okundu, ardından Niksar ilçe Müftüsü İlhami Şahin öncülüğünde eller semaya yükseldi ve dualar edildi.

STK Temsilcisi tarafından yapılan açıklama “Değerli katılımcılar, basın mensupları buradan sadece Niksar halkına değil bütün dünya kamuoyuna sesleniyoruz.

Bugün, tarihin kara sayfalarına yazılmış olan vahşeti, uluslararası arenada bir kez daha kınamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Filistin topraklarına yöneltilen hava saldırılarının en vahşi örneklerinden birini teşkil eden son saldırı, bir hastaneyi hedef almış ve binlerce masumun hayata kaybetmesine sebep olmuştur. Bu saldırıyı sadece bir savaş suçu olarak görmek, bu türden bir vahşetin boyutlarını anlamamızı engeller. Bu aynı zamanda bir insanlık suçudur. Yapılan bu vahşete bu soykırıma sessiz kalmak yapılanlara rıza göstermek demektir.

Uluslararası toplum ve insan hukuk özgürlüklerini savunduğunu iddia eden sözde teşkilatlar, savaşın ve çatışmanın getirdiği acıları ve travmaları azaltmak adına yıllarca çalışmalar yapmış, anlaşmalar imzalamıştır. Ancak bu saldırı, bu anlaşmaların ve prensiplerin ne denli ihlal edildiğini ve sözde kaldığını göstermektedir. Sivil toplumun, çocukların, yaşlıların ve hastaların korunmasız kaldığı bir hastaneyi okulları, evleri, sokakları hedef alarak yapılan bu saldırı, hiçbir şekilde mazeret kabul etmez.

Buradan kendilerini sözde Dünya liderleri olarak görenlere, uluslararası toplum, sivil toplum kuruluşları ve insan olma vasfını kaybetmemiş olan herkese sesleniyorum: tarih, bu tür vahşetlerin karşısında nasıl bir tutum aldığımızı, hangi tarafta durduğumuzu kaydedecektir. Unutmayalım ki Eğer bu türden saldırıları sessizce izlemeye devam edersek, bu vahşetin ortakları oluruz.

Bu saldırılar, sadece Filistin halkına yapılmış bir saldırı değil, tüm insanlık değerlerine, adalet anlayışına ve vicdanına yapılmış bir saldırıdır. Her birimizin bu saldırıya karşı tepki gösterme, kınamada bulunma ve gereken yaptırımları talep etme sorumluluğu bulunmaktadır.

Dünya’nın bütün ülkelerine sesleniyorum: Adaletli, insani ve vicdani davranmak zorundayız. Bu tür vahşetlerin yanında durarak veya bu tür saldırılara göz yumarak, tarihin kara sayfalarında yerimizi alırız. Dünyanın dört bir yanında barış, adalet ve eşitlik için mücadele eden milyonlarca insanın sesine kulak verin. Dünyada yaşanan savaşlara zulümlere akan kan ve gözyaşları üzerine hesap yapanlar tarihin karanlık sayfalarında lanetle anılacaktır.

Filistin halkı tıpkı diğer tüm halklar gibi, yaşam haklarına, güvenliğe, adalet ve eşitliğe sahip olmalıdır. Filistin de yaşanan soykırıma ve katliamlara en kısa zamanda son verilmelidir. Onların bu haklarından mahrum bırakılmasına seyirci kalmamalıyız.

Son olarak, tüm dünya topluluklarına, uluslararası kuruluşlara ve ilgili taraflara bu vahşeti ve soykırımı kınamak, bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması için gereken tüm önlemleri almak adına acilen bir araya gelmeleri çağrısında bulunuyorum.

Bugün burada sadece bir ulusun değil, tüm insanlığın onurunu, haysiyetini ve geleceğini savunuyoruz. Sesimizi duyan herkese çağrımıza kulak versin.” Dedi.

Popular Articles

Latest Articles