Siyaseti Zehirlemelerine Müsaade Etmeyeceğiz
Eskilerden meşhur bir siyasetçimiz vardı. Seçim öncesi mesela herkese (bir ev, bir de araba anahtarı olmak üzere) iki anahtar gibi olmayacak vaadlerde bulunur, sonrasında unuturdu. Eski sözleri hatırlatıldığında bu kez “dün dündür” deyip çamura yatardı.
Oy uğruna milletin aklına övgüler düzen yalakalardan uzağım. Siyasetçimiz neyse milletimiz de o dur. Sırf işine geldiği için, delinin bile inanmayacağı o yalanlara inanıp tam 7 kez iktidara getirdi milletimiz o yalancıyı.
Şimdi yine bir başka yalancı, gidene özenmiş olacak ki, her sabah yeni bir imkansız vaad ile çıkıyor milletin karşısına. Mesela bir gün çiftçiye ücretsiz elektrik diyor, ertesi gün herkese tek bir kuruş ödemeden ev vaadediyor.
Geçen seçimlerde kendi partilerinden bir belediye başkan adayı, seçilmesi durumunda her çiftçiye bedava bir traktör vaadetmiş, seçimlerden sonra ise tahmin edeceğiniz üzere endeksinin üstüne yatmıştı. Bir gazetecinin bu husustaki sorusuna genel başkan yardımcıları sırıtarak “efendim o sadece bir reklam çalışması idi” demişti utanmadan.
Yine en büyük şehrimizin belediye başkan adayları seçim öncesi “her mahalleye ücretsiz katlı otopark yapacağız” demişti ama, yaklaşık 4 yıl geçmiş olmasına rağmen, bırakın bir tane otopark yapmayı, kendisinden önceki Ak Partili belediyenin yapıp sembolik ücretle İSPARK üzerinden işlettiği otoparklara öyle bir zam yaptılar ki, o eski otopark mafyalarını arar olduk!
Şimdi yaklaşan seçimler dolayısıyla her gün bir başka büyük yalan ile milletimizin karşısına çıkıp, türlü türlü vaadlerde bulunuyorlar.
Vermiş olduğumuz Tam Bağımsız Türkiye mücadelemizden rahatsız olan emperyal güçlerin türlü türlü oyunları başta olmak üzere, pandeminin ve komşu ülkelerde devam eden savaşların olumsuz etkileri dolayısıyla tüm dünyada tedarik zinciri kırılmış, fiyatlar yükselmiştir.
Haliyle hem devlet, hem de millet ekonomi yönetiminde zorlanmaktadır.
Biraz akıl, ve biraz da vatan sevgisi olan normal bir muhalefet, bu şartlar altında seçime gidiyorsa, milletin karşısına ekonomiyi düzlüğe çıkaracak projelerle çıkar.
Ama bizimkiler bırakın ekonomiyi düzlüğe çıkarmayı, elde avuçta ne varsa, hepsini saçıp savurma gayretinde.
Hasbelkader seçilip, dediklerini yapacak olsalar Allah muhafaza, 3 ay içinde ortada devlet diye bir şey kalmaz.
İhanet derecesine varan bu davranışı seçilme arzusuyla izah etmek mümkün değil. Bu durum bir akıl tutulması değilse, bile isteye ihanetten başka bir şey değildir.
Milletimiz içinde bu tehlikeli gidişatı görüp, soğana sarımsağa devletimizi satacak kansızlardan olmayacağız diyen milyonların farkındayız. Ama bu bu ihanete destek veren milyonları ne yapacağız!
Reis, bu tehlikeli gidişata karşı şartları zorlayarak gerçekçi karşı hamlelerle cevap vermeye çalışıyor.
Onlar nasıl olsa yapmayacakları, ya da yapamayacakları şeyleri vaadettikleri için bol keseden atıyorlar. Haliyle bizim onlara yetişme şansımız yok. Çünkü biz sadece imkanlar dahilinde yapabileceğimiz şeyleri söylüyoruz.
Ben kendi adıma söylüyorum, devleti zora sokacak hiç bir şeyi istemiyorum.
Bize düşen görev; yalancılarla yarışmak yerine, onların gerçek yüzlerini millete göstermektir.
Şunun şurasında kaç gün kaldı seçime. Bıkmadan, usanmadan gerçekleri millete anlatmaya devam edeceğiz.
Milletin helal evlatları bizi anlayacaktır.
Kandilin,
Pensilvanya’nın,
Ya da onun bunun çocuklarına gelince, onların zaten bizi anlaması mümkün.
Onlarla da kitaba uygun bir şekilde mücadele edip, siyaseti zehirlenmelerine müsade etmeyeceğiz.