T­o­k­a­t­l­ı­ ­O­ ­İ­s­i­m­ ­E­c­z­a­c­ı­l­a­r­ı­n­ ­S­e­s­i­ ­O­l­m­a­k­ ­İ­ç­i­n­ ­A­d­a­y­ ­O­l­u­y­o­r­

T­o­k­a­t­l­ı­ ­O­ ­İ­s­i­m­ ­E­c­z­a­c­ı­l­a­r­ı­n­ ­S­e­s­i­ ­O­l­m­a­k­ ­İ­ç­i­n­ ­A­d­a­y­ ­O­l­u­y­o­r­

Tokat Zileli Eczacı Cem Kılınç, 10 Eylül’de İstanbul İl Eczacı Odası’nda yapılacak olan Türk Eczacıları Birliği Kongresi delege seçimlerine bağımsız aday oldu.

2008 yılından bu yana eczacılık mesleğini icra eden Kılınç, özellikle Covid-19 pandemisi döneminde halk sağlığı ve ilaç konusunda birçok farkındalık çalışması yaptı. HPV enfeksiyonu ve kanser riski ile ilgili yürüttüğü kampanyalarla 179’dan fazla seminer düzenledi.

Kılınç, HPV aşısının ücretsiz olarak uygulanması için verdiği mücadele ile gündeme gelen Eczacı CEm Kılınç sosyal medyadan yaptığı açıklamada şöyle konuştu: ‘’Bu işlerden ilki ve en ses getireni rahim ağzı kanseri başta olmak üzere birçok rahatsızlığa neden olan HPV’nin koruyucu aşısı 100’den fazla ülkede ücretsiz olarak çocuklara sunuluyorken ülkemizde hiç bilinmeyen bu konuda yarattığımız farkındalık ve ücretsiz aşı bursu çalışmasıydı.

Şu ana kadar ülkemizin birçok yerinde köy köy, mahalle mahalle, kampüs kampüs gezerek halkı konu hakkında bilgilendirirken, aşının sağlık hakları olduğunu dile getirdik.

Şu ana kadar kendi imkanlarımla birçok üniversite, eczacı odası, tabip odası da dahil 179 farklı yerde seminer düzenleyerek Sağlık Bakanı’nın bu aşıları ücretsiz olarak karşılayacaklarını TBMM’den dile getirmesine kadar işi götürdüğümüz bir halk sağlığı işi oldu.

SGK’ya açtığımız davaları birer birer kazanarak ücretiyle aşı olan yurttaşların ücret iadelerini sağladık. 1000 kadar genç kadın ve çocuğa dayanışma ile ücretsiz HPV aşısı sağladık.

Medya ve kamuoyunda her geçen gün mesleğin bozulan algısına anlamlı katkılar sunduğumuz kanaatindeyim.

2021 Yılında bu çalışmalarım nedeniyle Türk Eczacıları Birliği Yılın Değer Katan Eczacısı Ödülü’ne layık görüldüm. Ertesi yıl kazanımlarımızı devam ettirirken İstanbul Tabip Odası tarafından Dr. Nusret Fişek Halk Sağlığı Teşvik Ödülü’ne layık görüldüm.

Medyada da birçok işimiz yer buldu, yapılan tüm haberler “Tokat’ta bir eczacı” diye başlıyordu, şimdi de memleketimi Türk Eczacıları Birliği Kongresi’nde temsil etmek istiyorum.

Halk sağlığını önceleyen işler yapıyoruz. Ülkemizde büyük yangınlar olduğunda kimi medya kuruluşları “eczacılar yanık kremlerini 2 katına satıyor” diye haberler yaparlarken biz laboratuvarlarımızda bölgeye ulaştırdığımız yanık kremlerini yapıyor, karalayıcı haberleri yapanlara özürler dilettiriyorduk…

Bu dayanışmalardan en yakınını ülkemizi derinden sarsan deprem günlerinde gördük. Daha depremin yaşandığı gün Hatay’a varıp arkadaşlarımla ilk kurulan tek sahra eczanesinde TEB çadırı gelene kadar ilaç sağlayabilen eczacılar arasında görev yaptım. 3 ay boyunca bilfiil Hatay’da eczacılık yaptım, hasar görmüş tüm köylerinde sağlık taramalarına katıldım.

Peki neden adayım?

Açıkçası bugüne kadar tüm yaptıklarımı yapmak ya da ilerletmek için TEB delegesi olmaya ya da herhangi bir koltuğa ihtiyacım yok. İş yapan bir kimsenin de böyle şeylere ihtiyacı olmayacaktır. Basit seçim ayak oyunlarının parçası olacak bilinci aşalı ise yıllar oldu. Şu soruyu da cevaplayarak bir yanıt vermek gerekiyor: TEB Delegesi ne yapar? TEB Delegesinin işlevi sadece bir kere oy kullanmak mıdır? TEB Delegesi önceden pazarlığı yapılmış seçimlerde önceden belirlenmiş oyunu kullanmak için var olan, kendi düşüncesi olmayan, çeşnisini TEB Kongresi’ne çalamayan, yeni bir şey söyleyemeyen, herhangi bir katkısı olmadan 2 yılı boşa geçiren bir birey midir? TEB delegesi nedir?

Ben en başta da bazılarını basitçe özetlediğim işlerime kaynaklık eden aklın TEB Kongresi’ne de çeşnisini çalması gerektiği kanaatindeyim. Sizlerden mevki, makam, koltuk için değil Kongre’de kürsüde konuşma hakkı için, 2 yıl boyunca ilettiğiniz her sorunu gündem yaratmak için oyunuzu istiyorum.

Yaşamımın önemli bir bölümünü mesleki bilgimi ve insanlık bilincimi toplumun çıkarına kullanmak için düşünüp eyleyerek geçirdim, geçirmeye çalışıyorum. Son yıllarda edindiğim deneyimleri ilerletmek, mesleğin toplum nezdindeki algısının düzelmesine katkı sunmak, halk sağlığına eczacıların koyabilecekleri anlamlı katkıları örnekleriyle göstermek, çıkarsız bir dayanışma bilincini mesleğimiz kamuoyunda da hâkim kılmak istiyorum.

Sevgili meslektaşım, eğer sen de sıradan insanın hülyalarının birçok şeyi değiştirebileceğine inanıyorsan ve bu yolda destek verip parçası olmak istiyorsan 10 Eylül’de odamızda yapılacak seçime gelip TEB delegasyonu kısmına adımı yazmanı diliyorum.

Sevgilerle.‘’

 

Popular Articles

Latest Articles