D­E­V­L­E­T­ ­M­İ­L­L­E­T­ ­E­L­ ­E­L­E­

D­E­V­L­E­T­ ­M­İ­L­L­E­T­ ­E­L­ ­E­L­E­

6 Şubat 2023 tarihide meydana gelen 11 ili daha çok etkisi altına alan, ama ülke geneline yansıyan 7.7 ve 7.6 lık Deprem sarsıntısının etkisi devam ediyor.

6 Şubat tarihinde meydana gelen iki Deprem sonrasında devamında 6 bini aşkın artçı sarsıntılar devam ederken, 20 Şubat 2023 akşam saatlerinde 6.4 şiddetinde ve çok kısa zamanda 5.3 şiddetindeki ikinci Deprem bölge halkını tedirgin ederken, insanların kendi yaptığı ihmallerden dolayı herkesin ayakta olduğu bir saatte yine ölümler oldu, yine yaralanmalar oldu.

Devletin bütün kurumları Deprem bölgesinde hizmetlerine devam ederken, yetkililer; hasarlı evlere girilmesin, çok büyük hasarlı binaların etrafında bulunulmasın” diyerek uyarılar yaptılar ve yapmaya da devam ederken 20 Şubat akşam saatlerinde meydana gelen iki Deprem az da olsa ölümlere neden oldu çok sayıda insanın yaralanmasına neden oldu.

Deprem konusunu yazarken her zaman şunu ifade ediyoruz; “DEPREMLER İNSAN ÖLDÜRMEZ, İNSANLARIN ÖLÜMLERİNE NEDEN OLAN YİNE İNSANLARIN KENDİ HATALARIDIR” .

Son 15 içinde yaşanan 4 deprem sonrasında ölümlerin ve yaralanmaların nedeni insanların yaptığı hatalardan kaynaklıdır.

Bazı insanlar,  ne nasihatten nede musibet ders almıyor.

Günlerden beri Deprem bölgesindeki yetkililer, “hasarlı binalara sakın girmeyin” dedikleri halde bazı insanlar ısrarla hasarlı binaların içine girmeleri son olarak 20 Şubat akşamı iki depremin kısa sürede yaşanması ölümlere ve yaralanmalara neden olmuştur.

Depremler sonrasında yıkılan binaların en büyük hatası, binaların sağlam yapılmamasından kaynaklıdır.

Yani yıkılan konutlar insan kaynaklıdır.

Yaşadığımız tüm olumsuzluklara karşı, içimizdeki ve başka ülkelerdeki hain ve fesat düşünceler içinde olan bazı ahlaksız, ülkemizde kargaşa çıkması için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, çok şükür TÜRK MİLLETİ DEVLETİMİZLE EL ELE VEREREK YARALARIN KAPANMASI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR.

Ülkemize sıkça operasyonların yapıldığını biliyoruz.

Ülkemiz içindeki iş birlikçiler dün başaramadıklarını, bugün başarmaya çalışsalar da yine başarılı olamayacaklardır.

Devletimiz çok şükür dimdik ayakta.

Cumhurbaşkanımız bölgeye iki defa giderek halkımızla iç içe, dertlerini dinliyor, onlara moral veriyor ve; “sizler hiç merak etmeyiniz devlet olarak kimsenin mağdur olmasına izin vermeyeceğiz, devletimiz her ihtiyacınızı karşılamakta, karşılamaya devam edecektir” diyerek halkla bütünleşmiş hizmetler devam ediyor.

Hükümetin bütün bakanları Deprem bölgesine sabahın erken saatlerinde gittiler , halen İçişleri Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Sağlık Bakanı ve diğer bakanlar devletin ve milletin hizmetlerini aksatmayacak şekilde Deprem bölgesinde insanlarla beraber yaraların sarılması için olağan üstü gayret sarf ediyorlar.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bölgede yaptığı incelemeleri Bilim insanları ile birlikte yapmakta, yapılacak konutların hangi bölgelerde zemin sağlam ve sağlıklı ise o çalışmaları sürdürüyorlar.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı @murat_kurum;

Stabil bir betonarme olsun istiyoruz. Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle gerçekleştireceğiz.

Bütün planlarımızı yaptık. Çarşamba günü de tüm inşaat malzemecileriyle bir araya geleceğiz. Onlarla buradaki tedarik zincirini kuracağız çünkü 3-4 ay içerisinde bütün deprem bölgelerinde inşa faaliyetleri başlayacak.

Tarım arazilerinde yeraltı su seviyesine bakıyoruz. Zemin emniyetine bakıyoruz. Dolayısıyla uygun olmayan yere kesinlikle yerleşime müsaade etmeyeceğiz ve mümkün olan her yerde dağlara doğru sağlam zemini bulduğumuz yerlerde, fay hattına uzak olan yerlerde yerleşimi öngörüyoruz.

TOKİ’mizin koordinasyonunda, 10 ilde Bakanlığımızın tüm birimleriyle tüm iştiraklerimizle inşaat sürecine gireceğiz ve hasar tespitinin tamamlanmasını müteakip de etap etap inşaat süreçlerini 10 ilde eş zamanlı başlatacağız” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı sayın Murat Kurum’un sözleri bizler için kıymetlidir, sayın bakanın şu sözleri; “ Tarım arazilerinde yeraltı su seviyesine bakıyoruz. Zemin emniyetine bakıyoruz. Dolayısıyla uygun olmayan yere kesinlikle yerleşime müsaade etmeyeceğiz ve mümkün olan her yerde dağlara doğru sağlam zemini bulduğumuz yerlerde, fay hattına uzak olan yerlerde yerleşimi öngörüyoruz” diyerek Niksar’ın bundan sonraki yol haritasına öncülük yapmış olacak.

Bizler tarihe not düşüyoruz.

Geçmişte yaptığımız mücadelelerden asla taviz vermedik vermiyoruz.

Kimse ile kişisel meselemiz yoktur, olmayacaktır da, ama birileri kesesini dolduracak diyerek çürük zeminlere bina yapılmasına karşı çıkma mücadelemize kaldığız yerden devam edeceğiz.

2013 yılında Hatay bölgesinde Hükümet “Riskli bölgedir” kararını Bakanlar kurulu kararı olarak çıkarttığında bunu “mahkeme kararı ile bozduranlar” bugün Hükümet neden Hayat bölgesine sahip çıkmıyor?” diyerek yaygara yapamazlar.

Şayet yazılanlar gerçek ise çok düşündürücü ve vahimdir.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi 26 Eylül 2020’de “Riskli alan” ilan edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Kentsel Dönüşüm” projesini başlattı. Diyarbakır Mimarlar Odası, mahkemeye başvuru yaptı ve projeyi iptal ettirdi. Şu an Diyarbakır’da depremden en çok etkilenen yer Bağlar bölgesidir” sözleri düşündürücüdür!!!

Benzeri düşünceleri bizlerde Niksar için yazabiliriz.

Bizler; “şu bölgeden yapılaşmadan kaçınılması gerekir” dediğimizde bizleri bölgecilikle suçlayanlar, acaba Niksar’da bir Deprem olması halinde yaşanacak sıkıntılar vicdanları rahatsız olacaklar mı?

Bugün hesaplaşma dönemi değil tabiki ama, her geçen gün Niksar’da Tarım alanları, zemini sığ ve en riskli alanlara doğru yapılaşmanın yapılmaya devam etmesinden dolayı söz konusu bölgelere artık yapılaşma yasağının dün, bugün, yarını beklemeden yasaklanması, acilen yeni kararlar alınması gerekmektedir.

Kimsenin felaket tellallığı yapmasına izin vermeyiz ama gerçekleri de ortaya koymaktan asla geri durmayacağız.

Türk milleti çok büyük sıkıntıları el birliği ile giderdi bu sıkıntıları da el birliği ile çok şükür gidermek için çalışmalar devam ediyor.

Bizler devletimize, Hükümetimize güveniyoruz.

Allah Devletimize zeval vermesin.

Günün Sözü; Allah’ım, ne olur Beni senden başkasına muhtaç etme.

 

 

 

 

Popular Articles

Latest Articles