1­0­1­ ­y­ı­l­l­ı­k­ ­a­ş­ ­o­c­a­ğ­ı­ ­g­e­l­e­n­e­ğ­i­ ­s­ü­r­d­ü­r­ü­l­ü­y­o­r­

1­0­1­ ­y­ı­l­l­ı­k­ ­a­ş­ ­o­c­a­ğ­ı­ ­g­e­l­e­n­e­ğ­i­ ­s­ü­r­d­ü­r­ü­l­ü­y­o­r­

Kazanlar kaynıyor, çeşit çeşit yemekler pişiriliyor. Hepsi ihtiyaç sahiplerinin iftar sofralarını süslemek için hazırlanıyor. Ankara'nın ilk aş ocağı olan Ulucanlar Doktor Cevat Naki Akkerman Aş Ocağı, 1919'da kuruldu. 

Türk Kızılay Ankara Şubesi'ne bağlı aş ocağında kazanlar tam 101 yıldır iyilik için kaynıyor. Bu yıl ise farklı bir uygulama ile hizmet veriliyor.

Koronavirüs nedeniyle aş ocağında da yeni tedbirler alındı. Türk Kızılay gönüllüleri tarafından pişirilen yemekler tek tek paketleniyor.

101 yıllık aş ocağı geleneği sürdürülüyor

İftar sofralarına uzanıyor

Ramazan bereketiyle aş ocağında pişirilen yemek miktarı da artıyor. Türk Kızılay Genel Müdür Yardımcısı Gazi Alataş, sistemi şöyle anlatıyor:

"Günde 5 bine yakın yemek çıkan bir aşevindeyiz ama ramazanda biz faaliyetimizi artırıyoruz. Özellikle aşevi faaliyetlerimizi ve bu sene günlük 15 bine kadar çıktık Ankara Aşevi'nde. Biraz farklılık var bu yıl, koronavirüsten dolayı paketleme sistemi getirdik."

Yemekler hazırlanıp paketlendikten sonra sıra ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya geliyor. Burada yine gönüllüler devreye giriyor. Araçlara yüklenen yemekler, belirlenen ailelerin iftar sofralarına kadar uzanıyor.

Haber: Süleyman Yaşar

Kamera: Fatih Karadavut

Popular Articles

Latest Articles