Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bakanlıkta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Irak'la iç içe geçmiş toplumsal ve ekonomik ilişkilere sahip bir ülke olarak Irak'ın her yerinde vatandaşları bulunan bir ülke olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, alıkonuldukları günden bu yana 32 tır şoförü ve 49 başkonsolosluk görevlisiyle ilgili çalışmaları bütün kurumlarla gece-gündüz sürdürdüklerini, sürdürmeye de devam ettiklerini belirtti.
"Dün akşam itibarıyla özellikle MİT Müsteşarımızın yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde olumlu bazı gelişmelerin ilk haberlerini almıştık" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Her zaman bizim için vazgeçilmez bir ilke var, hepiniz bunu takip ediyorsunuz; Vatandaşlarımız güvenli bir alana gelmedikçe ve bizzat ben onların sesini duymadıkça açıklama yapmıyoruz. Dolayısıyla 23 gündür gece-gündüz takiplerimiz sonucunda, tüm çalışmalar sonucunda bugün memnuniyetle ifade ediyorum ki 32 şoförümüz bundan 15-20 dakika önce Başkonsolosumuz tarafından teslim alındı ve Başkonsolosumuz şuanda şoförlerimizle birlikte Erbil'e doğru hareket halinde."
AKŞAM ANKARA'YA İNTİKAL EDECEKLER
Bakan Davutoğlu, emeği geçen bütün kurumlara, devlet yetkililerine ve serbest bırakılan şoförlerin Türkiye'ye getirilmesi için bir uçağı devreye sokan THY'ye teşekkür etti. Davutoğlu, Türk Hava Yolları'na ait bir uçağın Atatürk Havalimanından havalandığını belirterek, "İnşallah saat 5 civarında Erbil'e inecek. O vakte kadar da vatandaşlarımız Başkonsolusumuz tarafından misafir edilecekler ve ihtiyaçları karşılanacak. Akşam itibariyle Ankara'ya intikal edecekler. Daha sonra her bir vatandaşımız bulunduğu illere gönderilecekler" şeklinde konuştu.
HİÇBİR HESAP BUNUN ÖTESİNDE VE ÖNÜNDE DEĞİLDİR
Daha önce de zor şartlarda bulunan pek çok vatandaşı kurtarma imkanı bulduklarını hatırlatan Davutoğlu, "Bütün bu çalışmalarda hep zihnimizde, gönlümüzde o ülkelerine döndükleri anda vatandaşlarımızın seslerini duymak vardı. 23 gündür de gece ve gündüz tek ümidimiz, tek beklentimiz vatandaşlarımızın salimen ülkelerine dönmeleri, ailelerine kavuşmaları ve seslerini telefonda bizzat duymamızdır. Başka hiçbir şey yok. Hiçbir hesap bunun ötesinde ve önünde değildir. Bunun herkes tarafından bilinmesi icap eder."