C­u­m­h­u­r­b­a­ş­k­a­n­ı­ ­E­r­d­o­ğ­a­n­­d­a­n­ ­T­ü­r­k­ ­f­i­r­m­a­l­a­r­a­ ­­S­e­n­e­g­a­l­­ ­ç­a­ğ­r­ı­s­ı­

C­u­m­h­u­r­b­a­ş­k­a­n­ı­ ­E­r­d­o­ğ­a­n­­d­a­n­ ­T­ü­r­k­ ­f­i­r­m­a­l­a­r­a­ ­­S­e­n­e­g­a­l­­ ­ç­a­ğ­r­ı­s­ı­

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı Afrika turu kapsamında Cezayir ve Moritanya'dan sonra geldiği Senegal'de Türkiye-Senegal İş Forumu'na katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Senegal ile her alandaki ilişkilerimizin gelişmesine önem veriyoruz. Senegal, Afrika kıtasında ekonomik ve kültürel ilişkilerimizin oldukça güçlü olduğu bir ülke. Bu ilişkileri derinleştirmek, çeşitlendirmek ve kendimize herkesin imrenerek bakacağı bir ortak gelecek inşa etmek için çok daha çaba göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu hususta dostum Cumhurbaşkanı Sall'in de benimle aynı iradeyi paylaştığını bugün yaptığım görüşmelerde bir kez daha müşahade ettim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk firmalara 'Senegal' çağrısı

Hedef: 400 milyon dolar ticaret hacmi

Bu müşterek irade kuşkusuz ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizin hızla gelişmesi için çok önemli bir imkandır. Senegal'e 2013 yılında Başbakanlığım döneminde gerçekleştirdiğim ziyaret sırasında ülkelerimiz arasındaki ikili ticaret için bir hedef belirlemiştik. 2017 yılında ülkelerimiz arasındaki ikili ticaret hacminin 250 milyon dolara ulaşmasıyla belirlediğimiz hedefi yakalamış olduk. Ancak bu rakamın ülkelerimiz arasındaki gerçek potansiyeli yansıtmaktan uzak olduğuna inanıyorum. Bugünkü görüşmelerimizde de 400 milyon hedefini ortaya koyduk. Ticaretimizin büyümesi kadar dengeli gelişmesi de önemlidir. Türkiye dünyanın en büyük ekonomilerinin yer aldığı G20'nin üyesidir. Satın alma paritesine göre ise dünyanın en büyük 13. ekonomisidir.

2017 yılında OECD ülkeleri arasında en yüksek kalkınma hızına sahip ülke olduk. Bu veriler Türkiye'nin ne kadar büyük bir pazar olduğunu ve Senegalli üreticilere ne derece önemli fırsatları sunabileceğini ortaya koyuyor. Senegal'de üretilen ürünler için Türkiye büyük bir pazar olabileceği gibi bunların başka pazarlara ülkemiz üzerinden ihraç edilmesi de mümkündür. Bu imkanları değerlendirmek için aramızda yeni mekanizmalar oluşturmamız gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk firmalara 'Senegal' çağrısı

"Serbest ticaret anlaşması her iki tarafın da yararına olacak"

Senegal'de üretilen ürünler için Türkiye büyük bir pazar olabileceği gibi bunların başka pazarlara ülkemiz üzerinden ihraç edilmesi de mümkündür. Bu imkanları değerlendirmek için aramızda yeni mekanizmalar oluşturmamız gerekiyor. Geçen hafta İstanbul'da Türkiye Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu Ekonomi ve İş Forumu'nun ilki yapıldı. Bu toplantıda bölge ile ticari ilişkilerimizi nasıl genişletebileceğimiz konusu enine boyuna tartışıldı. Forum sırasında ekonomi bakanımız sayın Nihat Zeybekci Türkiye ile Batı Afrika Devletleri Ekonomi Topluluğu arasında serbest ticaret anlaşması akdedilmesini teklif etti.

Bizim önerdiğimiz serbest ticaret anlaşması, aslında asimetrik bir anlaşmadır. Bu anlaşmanın şartlarını ve sınırlarını Afrikalı kardeşlerimiz belirleyecektir. Türkiye'de ve bu bölgede üretilen ürünler birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan mahiyete sahiptir. Dolayısıyla teklif ettiğimiz serbest ticaret anlaşması her iki tarafın da yararına olacaktır. Bundan korkmaya gerek yok. Ayrıca finansman sorununun çözümü için barter ticaretini de gündemimize alabiliriz. Türkiye'nin ekonomik alt yapısı istikrarsızlıklara dayanabilecek güce sahip olduğunu defalarca ispat etmiştir. Halen yaşadığımız pek çok sorundan ve sınamadan da ekonomimiz olumsuz etkilenmeyerek yoluna devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz insanı diğer insanın kurdu olarak değil, tıpkı Senegal atasözünde denildiği gibi şifası, ilacı olarak görüyoruz.https://t.co/diz5QXe9Nt pic.twitter.com/UdgtVZujnH

— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 1 Mart 2018

 

"196 ülkenin kaderini 5 ülke belirleyemez"

Elbette bugün dünyanın yeni bir değişim sürecinden geçtiği gerçektir. Üstelik bu, sancılı bir değişimdir. Bu değişimin sonunda refahın daha adil paylaşıldığı bir düzen kurulması hepimizin hedefidir, özlemidir. 196 dünya ülkesinin kaderini 5 tane ülke belirleyemez ve 5 ülkenin her birinin dudakları arasında sıkışmış böyle bir kaderi artık dünya taşıyamaz.

Şu anda dünya İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarında yaşamıyor, dünya çok değişti. Bu şartların güncellenmesi gerekiyor. Şu anda oradaki 5 ülke nasıl daimi üyeyse Senegal de orada daimi üye olabilmeli, Türkiye de orada bir daimi üye olabilmeli, Moritanya da orada bir daimi üye olabilmeli. Bunu seslendirmekten niye korkuyoruz? Bunları konuşmaktan niye kaçıyoruz? Dünya, bu 5 ülke midir? Niçin bizler orada yer almayalım? Belli aralıklarla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi niye değişmesin? Maalesef kimse konuşmuyor.

"Amerika yanında sadece 7 ülke buldu"

İşte bakın Kudüs meselesinde ne oldu? Dünya konuştu. Konuşunca 128 ülke ne yaptı? Kudüs'te tavrını ortaya koydu ve Amerika yanında sadece 7 ülke buldu. 8 ülkeyle onlar bir tarafta oldu, 128 ülke bir tarafta oldu. Demek ki kararlı olunca, iyi bir duruş sergileyince hak güçlüdür. Bunu bilmemiz lazım. Yani güç hiçbir zaman haklı değildir. Bunu bilmemiz lazım. Nitekim bunu işte o oylamada gördük. Afrika'ya işte bunu yani birlikte çalışmayı, kazanmayı, refahımızı artırmayı, güvenliğimizi güçlendirmeyi teklif ediyorum."

"Afrika'nın kaynaklarını tüketmeK bizim için asla söz konusu değildir"

Ekonomimiz, halen yaşadığımız pek çok sorundan ve sınamadan da olumsuz etkilenmeyerek yoluna devam ediyor. Mesela 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ'nün gerçekleştirdiği darbe teşebbüsünün dahi ekonomimize etkisi sınırlı olmuştur.

Ülkemiz 3,5 milyon mülteciyi barındırıyor. Sınırlarımızı terör örgütlerinin tehditlerinden korumak için çeşitli bölgelerde askeri harekatlar yürütüyoruz. Bütün bunlara rağmen ekonomik göstergelerimizin hepsi de olumludur. Türkiye'nin kendine özgün bir ekonomi ve kalkınma modeli vardır. Temelinde kendine güven ve zengin insan kapasitesi bulunan tecrübelerimizi Afrikalı kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız. Afrika ile ilişkilerimizi geliştirirken uzun vadeli iş birliğini de düşünüyoruz. Afrika'nın kaynaklarını tüketmek ve modern sömürü modellerini benimsemek bizim için asla söz konusu değildir. Bizim kültürümüz ve ahlaki yapımız da sizlerle paylaştığımız değerler de buna izin vermez. Biz insanı diğer insanın kurdu olarak değil, tıpkı Senegal atasözünde denildiği gibi şifası, ilacı olarak görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk firmaları tarafından Senegal'de şu ana kadar bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı halen devam etmekte olan 775 milyon dolar değerinde 29 proje üstlenilmiştir.https://t.co/diz5QXe9Nt pic.twitter.com/r327w0EGcA

— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 1 Mart 2018

 

"Türk firmalarını yatırım yapmak üzere Senegal'e davet ediyorum"

İnşallah Dakar Arena stadyumu da yakın zamanda tamamlanarak Senegal halkının kültürel ve sosyal hayatındaki yerini alacaktır. Türk firmaları tarafından yapılan Dakar Blaise Diagne Uluslararası Havalimanı'nı da gezme fırsatımız inşallah yarın sabah olacak. Afrika'da yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilen bu havalimanının kalitesini, dün akşam geldiğimde sadece şeref salonunu görmek suretiyle zaten sinyali aldım. Biz bölgesinde ve dünyada hava taşımacılığında önemli bir merkez olmanın değerini çok iyi biliyoruz. Bunun için yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli dünyanın en büyük havalimanını şu anda İstanbul'da inşa ediyoruz. Dakar'daki uluslararası havalimanı önümüzdeki dönemde yolcu kapasitesini artırarak, Afrika'daki en büyük havalimanlarından biri haline gelecektir. Senegal'in hava ulaştırması konusunda önemli bir merkez haline gelmesi ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlayacaktır.

775 milyon dolar değerinde 29 proje

Türk firmaları tarafından Senegal'de şu ana kadar bir kısmı tamamlanmış bir kısmı halen devam etmekte olan 775 milyon dolar değerinde 29 proje üstlenilmiştir. Bu projeler arasındaki hal binası, tır parkı, mobilya fabrikası ve raylı sistem projeleri Senegal'in kalkınmasına katkıda bulunuyor. Burada olan ve olmayan tüm Türk firmalarını yatırım yapmak üzere Senegal'e özellikle davet ediyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk firmalara 'Senegal' çağrısı

"196 dünya ülkesinin kaderini 5 tane ülke belirleyemez"

Dünya beşten büyüktür derken, sadece diplomatik yalpaları ve güvenlik blokajlarını değil aynı zamanda işte bu çarpıklıklara yönelik itirazlarımızı da ifade ediyoruz. Elbette bugün dünyanın yeni bir değişim sürecinden geçtiği gerçektir. Üstelik bu, sancılı bir değişimdir. Bu değişimin sonunda refahın daha adil paylaşıldığı bir düzen kurulması hepimizin hedefidir, özlemidir. 196 dünya ülkesinin kaderini 5 tane ülke belirleyemez ve 5 ülkenin her birinin dudakları arasında sıkışmış böyle bir kaderi artık dünya taşıyamaz. Şu anda dünya İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarında yaşamıyor, dünya çok değişti. Bu şartların güncellenmesi gerekiyor. Şu anda oradaki 5 ülke nasıl daimi üyeyse Senegal de orada daimi üye olabilmeli, Türkiye de orada bir daimi üye olabilmeli, Moritanya da orada bir daimi üye olabilmeli. Bunu seslendirmekten niye korkuyoruz? Bunları konuşmaktan niye kaçıyoruz? Dünya, bu 5 ülke midir? Niçin bizler orada yer almayalım? Belli aralıklarla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi niye değişmesin? Maalesef kimse konuşmuyor.

İşte bakın Kudüs meselesinde ne oldu? Dünya konuştu. Konuşunca 128 ülke ne yaptı? Kudüs'te tavrını ortaya koydu ve Amerika yanında sadece 7 ülke buldu. 8 ülkeyle onlar bir tarafta oldu, 128 ülke bir tarafta oldu. Demek ki kararlı olunca, iyi bir duruş sergileyince hak güçlüdür. Bunu bilmemiz lazım. Yani güç hiçbir zaman haklı değildir. Bunu bilmemiz lazım. Nitekim bunu işte o oylamada gördük. Afrika'ya işte bunu yani birlikte çalışmayı, kazanmayı, refahımızı artırmayı, güvenliğimizi güçlendirmeyi teklif ediyorum.

Kaynak: TRT Haber

Popular Articles

Latest Articles