S­A­R­A­Y­D­I­,­ ­V­İ­R­A­N­E­L­E­R­ ­O­L­D­U­!­.­

S­A­R­A­Y­D­I­,­ ­V­İ­R­A­N­E­L­E­R­ ­O­L­D­U­!­.­

Sabah evden çıkarken veya akşam eve giderken arada bir mahalleler konusunda dikkatli olmaya çalışıyorum.

30- 40 sene öncesine bakıyorum, aslında çok fazla ileriye gitmeye de gerek yok, 20 sene öncesine de bakınca, mahalleler cıvıl cıvılken, o güzelim ahşap evlerde hayat varken,

Ve o ahşap evlerde 1 den fazla aile ve çok sayıda çocuk varken mutluluk rüzgarları eserken, bugün o saray gibi evler olarak bilinen konutlar ne yazık ki viranelere dönmüş!.

Saray demek, illaki içinin Altın Sarısı kaplamalar olması gerekir mi?

Saray düşüncesi insanların il önce kalbinde yer alması gerekir, yoksa gerçek anlamda sarayın içinin altın kaplamadan olması onun Saray olması için bir özellik taşımaz.

Gerçekten insanlar daha önceleri daha mutlu ve huzurlu idi, evleri saray gibi altından kaplı eşyalarla, süslerle kaplı değildi ama, gönülleri sayarda gibi rahatlar idi.

Dün, evlerindeki her karış alanı değerlendirip, kalabalık aileleri ile evlerinde mutlu iken, bugün beton yığınlarının içine girip mutsuz olan insanları görmek mümkün.

Saray idi Viraneler Oldu, sözü gerçekten bugün mahalleleri dolaşınca görmek mümkün.

Niksar’ı gezip görünce nüfusun azaldığını viranelere dönen evlerden anlıyoruz.

1 evde 10-15 kişi yalarken, bugün evlerde 1-2 bilemediniz 3 kişi yaşıyor.

Dün evlerde kalabalık nüfus yaşarken bugün yeni evlenen gençler, bir anne ve baba ile durmayıp ayrı evlerde yaşamak isteklerini görüyoruz.

Ülkemizde çekirdek aile yapısı her geçen gün bozuluyor mu nedir?.

Yeni nesil gençliğin adına birde Z kuşağı demeye başladılar.

Z kuşağı nedir?, bunu birisi açıklamalı, gençler kendilerine takılan bu ismi öğrenmeden karşı koymalıdır.

Türkiye Cumhuriyetini Gençlere teslim eden Gazi Mustafa kemal Atatürk; “EY TÜRK GENÇLİĞİ” diyerek hitap ettiği gençliğe hitabında Z kuşağı nereye konabilir?.

Mademki Atatürk’ü hatırlayıp, Ey Türk Gençliğinden bahsetti isek, bu muhteşem hitabeti bir kez daha tarihe not düşmekte fayda vardır.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.

Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!.

                                                       Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

 

Her satırı, her cümlesi sayfalarca makale yazılabilecek bir düşüncenin hayat bulması önemli.

Evler Saraydı Viranelere dönmesi önlenemiyorsa, hiç değilse gençliğimiz Z kuşağı gibi ipi sapı belli olmayan bir sürece girmemeli.

Farklı bir düşüncemizi paylaşalım derken, bir gerçeğin içine giri verdik.

Geçen gün bir haber olarak paylaşım yapmıştık.

Bir bilim insanı gençlerin Tşörtlerinde yazılı sözlerin manasını bilmeden giydiklerini, çok çirkin ifadeler içeren sözlerin yazılı olduğu Tşörtlerin giyilerek ahlakı değerlerin her geçen gün yok olmaya başladığını, bu tarz giyimler devam ederken ortaya “Z kuşağı gençliğinin” çıktığını yazanlar,, söyleyenler Türk Gençliğinin genleri ile oynadıklarını düşünüyorum.

Kaybedilen her değer bizler için önemlidir.

Yanan ormanlar, kaybedilen Topraklar, zayi olan Sular ve ata yadigarı konutların kaybedilmesi, viraneler içinde kalması, gelecek bakımından kötü sinyaller vermektedir.

Atasına sahip çıkmayanlar, nesillerini ayakta tutamazlar.

Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, sözleri aslında pek çok sıkıntının nedenlerini ortaya koymaktadır.

Bugün halk olarak kısır çekişmeler peşinde koşarken,

Gençlerimizi Z Kuşağı diyerek farklı bir dünyana iti verme düşüncesi gelecek bakımından tehlikelidir.

Ne ata yadigarı konutlar virane olsun, nede gençlerimiz şu veya bu kuşaklara benzetilerek elden avuçtan uçmaması gerekir.

Bizler eldeki değerlerimize sahip çıkamaz isek, zaman hızla akıp giderken, elden kaçırdıklarımız için; EYVAH!, DEMEK ZORUNDA KALIP, ÇARESİZLİK İÇİNDE DİZLERİMİZE VURMAMAMIZ GEREKİR.

Günün Sözü; SARAY İKEN VİRANELER OLDU!.

 

Popular Articles

Latest Articles