­S­i­y­a­s­e­t­ ­k­e­n­d­i­n­i­ ­t­e­r­ö­r­d­e­n­ ­a­y­r­ı­ş­t­ı­r­m­a­l­ı­­

­S­i­y­a­s­e­t­ ­k­e­n­d­i­n­i­ ­t­e­r­ö­r­d­e­n­ ­a­y­r­ı­ş­t­ı­r­m­a­l­ı­­

Eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Çözüm Süreci kamu düzeninin ya da güvenlik önlemlerinin alternatifi değildir. Devlet her yerde kamu güvenliğini sağlayacak, vatandaş korkusuzca yaşayacak. Bunu yapmak zorunda. Ama bir yandan da demokratikleşme faaliyetleri devam edecek. Bunları birbirinin alternatifi gibi görmek mümkün değil. Çözüm Süreci'nin en önemli hedefi, terörü bitirmek" dedi.

Van'da seçim çalışması yürüten Atalay, AA muhabirine, 1 Kasım'daki seçimin belirleyicilik açısından diğer seçimlerden çok daha önemli olduğu bilinciyle yoğun bir kampanya yürüttüklerini söyledi.

Türkiye'de il bazında en iyi planlanan kampanyalardan birini hazırlayarak büyük bir disiplinle uyguladıklarını belirten Atalay, "2002 yılından bu yana partimizin seçimlerde Türkiye genelindeki kampanyasını yürüttüm ama bu seçimde sadece Van'ın kampanyasını yürütüyorum. İlk kez bir ile mahsus seçim beyannamesi hazırladık. Bu çalışmada Van'ın geçmişi, bugünü ve gelecekte neler yapılacağı var. Bu envanter üzerinde çok çalıştık. Kalkınma Bakanlığı'nın kent ve ilçelerle ilgili verileri var. Bu çalışma bundan sonra Van'da kampanya yürütecek arkadaşlarımız için de iyi bir kaynak oldu" diye konuştu.

- "Huzurlu bir kampanya yürüttük"

7 Haziran seçimi öncesinde bölgenin o günkü ortamı gereği kampanyaların istendiği kadar verimli geçmediğini ancak bu seçimde devletin aldığı güvenlik önlemlerinin kampanyayı rahatlattığını vurgulayan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm kesimlerle toplantılar yaptık, gitmediğimiz, ziyaret etmediğimiz ilçe, köy kalmadı. Yapılabileceğin azamisini yaptık. Van'da iyi bir seçim kampanyası yürüttük. Bu bir ayı, verimli geçmiş bir dönem olarak görüyoruz ve bir ay öncesine göre Van'daki genel atmosferin büyük oranda değiştiğini görüyorum. 7 Haziran öncesinde psikolojik bir baskı bölgede uygulandı. Seçim öncesi devletin aldığı güvenlik önlemlerinin yanında bizde parti olarak çok kararlı olduk. Buraya geldiğimde AK Parti olarak güleryüzlü bir kampanya yürüteceğimizi söyledim. Tüm kesimlere de mesaj verdik. Gerginlik istemiyoruz, ilkeli kampanya yürüteceğiz ama birileri bu çalışmaları sabote edecek olursa misliyle karşılık veririz dedik. Bir ayda genel manada huzurlu bir dönem yaşadık. Bizim çalışmalarımıza kimse müdahale etmedi. Bizde kimseye müdahale etmedik. Yapılan toplantılarda varılan mutabakatlara uyuldu."

Atalay, bölgede tek rakipleri olan HDP'nin geçen seçimlerde terör örgütüyle insanlara tehditler savurup kötü bir imaj bıraktığını dile getirerek, köylerde muhtarların tehdit edildiğine dair duyumların geldiğini, en küçük bir olumsuzluğun bile kendilerine iletilmesi konusunda gerekli görüşmeleri yaptıklarını aktardı.

- Sandık güvenliği

"Devletin seçim güvenliği konusunda aldığı tedbirler çok iyi yürüyor. Kentlerde polis, kırsal kesimde jandarma çok iyi tedbirler alıyor" diyen Atalay, oy kullanılan tüm binaların çevresinde bekleyecek olan güvenlik güçlerinin, vatandaşların yığılmasına izin vermeyeceğini söyledi.

Atalay, sandık, kat ve bina sorumlularıyla ilgili çok titiz çalışma yürüttüklerini, seçim günü de binaları dolaşarak görevlileri kontrol edeceklerini dile getirerek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Genel manada devletin ve partimizin aldığı önlemler çok kapsamlı. Aldığımız önlemlerle kent ve kırsalda bir oyumuzun bile heba olmayacağına inanıyoruz. Sandığı iyi koruyamazsak bu kadar çalışma heba olabilir. Sandık görevlilerimize tavsiyemiz, dürüst adaletli bir seçim yapılması için çalışsınlar. Hile, hurda yapılmasın. Bu, tüm partiler için geçerli, hiç kimsenin oyu heba olmasın. Kimse yanlış yapmasın, yapan olursa müdahale edilsin. Hukuk ekibimiz çok iyi. Genel merkezden de 5 kişilik hukuk ekibi geldi. İl seçim kurulu başkanımızı ziyaret ettim. Onlarda çok iyi önlemler alıyorlar. Van'da seçimin en az sorunla biteceğini düşünüyorum."

- Bölgede yürütülen güvenlik operasyonları

Terör örgütüne yönelik operasyonlardan vatandaşların büyük bir memnuniyet duyduğunu anlatan Atalay, yaptıkları ikili görüşmelerde de vatandaşların operasyonların devam etmesini istediğini dile getirdi.

"Kendi işiyle uğraşan, ideolojik tutumu olmayanlar huzurlu bir hayat sürdürmek istiyor ve bu operasyonlardan memnun. 'Aman operasyonlar devam etsin' diyorlar. Çünkü çok baskı görmüşler" diyen Atalay, şöyle konuştu:

"Vatandaşlar, 'devlet bizim güvenliğimizi, huzurumuzu sağlamak, teröristlerin şerrinden bizi korumak için operasyon yapıyor' inancında. Güvenlik birimlerimizin yürüttüğü çalışmalarda vatandaşlar bir zarar görmüyor. Vatandaşlara davranışlarında çok dikkatliler, bu nedenle vatandaşın desteğini alıyorlar. 90'lı yıllarda devlet burada terörle mücadele ederken vatandaşlar da çok zarar görmüş. Kimi yerde zulümler olmuş ve terör örgütü bunları istismar etmiş ama şu anda öyle değil. Vatandaşla terör unsurlarının iyi ayırt edilmesi ve bu vesileyle vatandaşlarının desteğinin sağlanması çok önemli."

- Çözüm Süreci

Terör örgütünün yaptığı eylemlerden pişmanlık duyarak tekrar inandırıcı şekilde "silahı bırakıyoruz" demesi durumunda yeniden farklı çalışmaların yapılabileceğini ifade eden Beşir Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çözüm Süreci kamu düzeninin ya da güvenlik önlemlerinin alternatifi değildir. Devlet her yerde kamu güvenliğini sağlayacak, vatandaş korkusuzca yaşayacak. Bunu yapmak zorunda. Ama bir yandan da demokratikleşme faaliyetleri devam edecek. Bunları birbirinin alternatifi gibi görmek mümkün değil. Çözüm Süreci'nin en önemli hedefi, terörü bitirmek. Bir yasa çıkardık 2014 yılında. Çözüm Süreci'nin anayasasıdır. Orada ne yapılacağı açıkça yazıyor. Terör örgütü silahları bırakacak, devlette eve dönüşle ilgili düzenlemeler yapacak. Bu aslında belli oranda yürüdü ama maalesef HDP buna ihanet etti."

Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler, 6-7 Ekim olayları ve HDP'nin terör örgütüyle arasına mesafe koymaması gibi gelişmelerin güveni sarstığını söyleyen Atalay, Çözüm Süreci'ni yürütenlerden biri olarak "Çözüm Süreci'ne ihanet ettiler" cümlesini rahatlıkla dile getirebildiğini vurguladı.

Atalay, devletin sorunları çözmek için çok çaba sarf ettiğini ve çok risk aldığını, attığı adımlar nedeniyle eleştirildiğini belirterek, "Bunlar onun hakkını vermedi ve sürece ihanet etti. Devlet şimdi güvenlikle ilgili tedbirlerini sonuna kadar alıyor. Vatandaşlarımız özellikle seçim ortamında rahat olsun. Seçimden sonra sınırımızın içinde ülkemizin her karış toprağının güvenli olması, vatandaşlarımızın kendi yaylasında özgürce yaşamasını sağlayana kadar devam edecek. Terör unsurlarının da zorda kaldıklarını burada görüyorum. Yaptıklarının cezasını çekiyorlar. Çözüm Süreci'ni istismar ettiler" şeklinde konuştu.

- Kapıköy Sınır Kapısı'nın açılması

Seçim kampanyası için Van'a geldiğinde, Kapıköy Sınır Kapısı'nın kapanması nedeniyle bütün otellerin boş, turistlerin gelmediği bir tabloyla karşılaştığını aktaran Atalay, şu ifadeleri kullandı:

"Eşkiyalar personelleri kaçırdı ve kapı kapanmış oldu. Van'da bana gelen en önemli talep ekonomik sınır kapısının açılması oldu. Hızlı çalışmayla kapı açıldı. Personellerin kaçırılmasının, kapının kapanmasının Van'a ne faydası var. Bunların istediği yatırım yapılmasın, hayat kötü olsun ve buradakiler de başka yere göç etsinler. Van'ın şu anda ekonomisinde zorluklar var. Sınır kapısının kapanması ve terörün varlığını hissettirmesi yatırımcıları korkutuyor. Bin 700 rakımda denize sahip olmak herkese nasip olmuyor. Bütün güzellikleriyle Van'ın geleceği çok daha parlak olacak. Bunun için çaba göstereceğiz."

- "Siyaset kendini terörden ayrıştırmalı"

Siyasi partilerle ilgili demokratik ülkelerde geniş bir özgürlük alanının bulunduğunun, HDP'nin de AK Parti tarafından kaldırılan yasaklar sayesinde şu anda rahatlıkla siyaset yapabildiğinin altını çizen Atalay, şu değerlendirmede bulundu:

"Biz terör, şiddet olmasın siyasetle sorunlar çözülsün diyoruz ama siyasette kendini terörden ayrıştırsın. HDP'nin Eş Başkanı, Van'ın birinci sıra adayı, 'sırtımızı terör örgütüne dayadık' diyor. Bu kendi başına demokrasi adına büyük bir şanssızlık ve suçtur. Demokratik ülkelerde siyasi partilerle ilgili tek sınır terörle, şiddetle arasına mesafe koymasıdır. Terör ve şiddetle buluştuğunda o siyaset siyaset değildir ve ona müdahale edilir."

Hiçbir zaman parti kapatmayı kabul etmediklerini, batıda parti kapatmanın tek sebebinin terörle iş birliği yapması olduğuna dikkati çeken Atalay, "Vatandaşlar 7 Haziran'da, siyaset yoluyla sorunların bitirilmesini istediği için HDP'ye destek verdi ama böyle olmadı. Herkes HDP ile PKK'nın büyük bir yardımlaşma içinde yürüttüğünü görüyor. Genel anlamda bu HDP'nin aleyhine olur ve bu partinin geleceği olmaz, insanlar nefret eder. İnşallah bu seçimde bu bölgede büyük bir değişim olacağına inanıyorum" diye konuştu.

- "Herkes sandığa geçsin"

Seçmene 1 Kasım'da sandığa giderek oy kullanması konusunda çağrıda bulunan Atalay, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Oy kullanmak bir vatandaşlık görevi ve demokrasi inancı meselesi. Sandığı herkes ciddiye alsın. Ülkenin yönetimi sandıktan geçiyor. Bu seçim seçimlerden bir seçim değil, Türkiye meselesi. Güvenlik birimlerimiz çok önlem alıyor, bizde sandık güvenliği konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Vatandaş gitsin, hür iradesiyle oyunu kullansın. Sandıklara çok iyi sahip çıkacağız. Bu seçimlerin sonucu ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun."

AA

Popular Articles

Latest Articles