Ç­i­n­’­i­n­ ­g­i­z­l­i­c­e­ ­y­a­p­a­y­ ­z­e­k­a­ ­t­e­k­n­o­l­o­j­i­s­i­ ­g­e­l­i­ş­t­i­r­d­i­ğ­i­ ­i­d­d­i­a­ ­e­d­i­l­i­y­o­r­

Ç­i­n­’­i­n­ ­g­i­z­l­i­c­e­ ­y­a­p­a­y­ ­z­e­k­a­ ­t­e­k­n­o­l­o­j­i­s­i­ ­g­e­l­i­ş­t­i­r­d­i­ğ­i­ ­i­d­d­i­a­ ­e­d­i­l­i­y­o­r­

2018’den 2022’ye kadar Çinli bilim adamları, Pekin’in beyin-bilgisayar arayüzleri üzerine olası araştırmalar da dahil olmak üzere bir düşünen makine geliştirdiğini belirten 850 makale yayınladı.

Güvenlik ve Gelişen Teknoloji Merkezi (CSET) düşünce kuruluşu, yaklaşık bir düzine ilgili teknolojiyi içeren bilimsel makaleleri inceledi. Sonuç olarak, Çin’in genel AI (AGI) üzerine yoğun çaba harcadığını gösteren 500 araştırma başlığı bulmayı başardılar.

Analistlere göre, Pekin’den beş üniversite en çok katkıda bulunanlar. Ancak, Çin’in diğer bölgelerinde, özellikle Wuhan bölgesinde atılım yapma olasılığını göz ardı etmiyorlar.

Raporun yazarları, AGI araştırmasında şeffaflık ve işbirliği eksikliğiyle ilişkili riskler konusunda uyarıda bulunuyor. Durumu, 1960’larda Sovyetler Birliği’nin füze teknolojisinde ABD’nin çok ilerisinde olduğu şeklindeki yanlış algı olan “füze ​​boşluğu” ile karşılaştırdılar.

Analistler, bilimsel bulguların saklanmasının, bir dizi önlem ve karşı önlemin yanı sıra ani casusluk ve sabotajı tetikleyebilecek yanlış varsayımlara yol açabileceğini de söylüyor.

Popular Articles

Latest Articles