G­i­r­i­ş­i­m­c­i­l­i­k­t­e­ ­a­l­t­e­r­n­a­t­i­f­ ­f­i­n­a­n­s­m­a­n­ ­y­o­l­l­a­r­ı­

G­i­r­i­ş­i­m­c­i­l­i­k­t­e­ ­a­l­t­e­r­n­a­t­i­f­ ­f­i­n­a­n­s­m­a­n­ ­y­o­l­l­a­r­ı­

Muhammed Ali Tiryakioğlu

Paylaşım ekonomisi ve çevrimiçi ağ yapıları, dijital dönüşümün etkisiyle her alanda baş döndüren bir şekilde kendini göstermeye devam ediyor. Bu değişimin sonucu olarak özellikle iş yapma yöntemlerinde birlikte oluşturma (co-creation), birlikte üretme (co-production), birlikte tüketme (co-consumption) ve ortak fon sağlama (co-funding) gibi kavramlar önem kazanarak sürdürülebilir yenilikçiliğin, kitle ekonomisinin ve girişimciliğin vazgeçilemez bir parçası olma yolunda hızla ilerliyor. Kitle fonlaması (crowdfunding), ortak fon sağlamanın alternatif bir metodu olarak son yıllarda ortaya çıkan ve hızla gelişme gösteren bir finansman sistemidir. Kitle fonlaması kavramı web ortamında sunulan girişim projelerinin çok sayıda kişi tarafından küçük miktarlar verilerek fonlanmasıdır. Yenilikçi iş fikirlerinin kitleler tarafından desteklenmesi, özellikle girişimcilerin gelecek vaat eden projelerini hayata geçirirken aşmak zorunda oldukları en büyük bariyer olan finansman sorununun çözümünde de katkı sağlıyor.

Kitle fonlamasında sıklıkla görülen dört model bağış bazlı, ödül bazlı, paya dayalı ve borçlanmaya dayalı olarak sıralanabilir. Bu dört model genellikle finansal getiri sunmayan ve sunan olmak üzere iki kategoriye ayrılıyor.

Bağış Bazlı Kitle Fonlama

Katkıda bulunanların maddi bir getiri beklemediği projeleri desteklemeyi amaçlıyor.Sağlık veya eğitim gibi alanlarda ihtiyaç sahibi insanların hayat standardının iyileştirilmesinden insanlığı bir adım daha ileri taşıyacağına inanılan çevre veya teknoloji odaklı projelerin desteklenmesine kadar pek çok kategoride kullanılabiliyor.

Bağış bazlı kitle fonlaması özellikle toplumsal olaylarda destek olmak isteyen bireylerin çabalarını tamamen dijital bir ortamda gerçekleştiriyor. Doğal afetler sonucunda etkilenen bölgelere bağışa dayalı kitle fonlaması ile destek olunabiliyor. Bu model deprem bölgesindeki kazazedelere ulaştırılması planlanan yiyeceklerin ulaşımı maliyetlerinin fonlanmasından geçici barınakların yapılmasına kadar akla gelebilecek tüm hizmetlerin finansmanında kullanılabiliyor.

Bu modelin kullanımı sadece kısa süreli projeler ile sınırlı değildir. Pek çok ülkede belediyeler ihtiyaç duyulan alanlarda köprü, yol, arıtma tesisi ve okul gibi halkın kullanımına sunulan hizmetlerin fonlanmasında bağışa dayalı kitle fonlaması yöntemini kullanılıyor. Bazı durumlarda bölgede ikamet eden bireyler kendileri bir kampanya başlatarak sosyal hizmetlerden sayılmayan ama bölgede yaşayan bireylerin hayata geçmesini istediği projeleri fonlanmasını sağlayabiliyor.

Projenin gelişmeleri konusunda bilgilendirmeler yapmak destekçilerin sadakatini artırıyor. Bu da çoğu zaman uzun vadeli ilişkiler kurmanın anahtarıdır (Buysere et al., 2012). Tüm kitle fonlaması kampanyalarının başarısındaki anahtar etken, bireylerin projeler ile ilgili bilgilere erişiminin kolay olmasıdır. Projeler ile ilgili gelişmeleri kolayca takip edebilen kampanya destekçileri hem güven duygusu artar hem de projelerle aralarında bir bağ kurar ve ileride hangi seviyeye geleceğini görmek istiyor.

Türkiye’de 2010 yılından beri uygulanan bu model yasal bir düzenlemeye tabi değildir.

Ödül Bazlı Kitle Fonlama

Ödül bazlı kitle fonlaması, projeye destek veren yatırımcılarına çeşitli ödüller veya hizmetler ile ödüllendirilmesi üzerine çalışıyor. Destek veren bireylere üretilen ürünü hediye olarak göndermek veya film, dizi gibi projelerde büyük tutarlarda destek veren kişilerin isimlerinin yapımda geçmesi gibi ödüller sıklıkla kullanılıyor. Bu model özellikle dijital eğlence ve oyun dünyasında oldukça popülerdir. Bu tarz projeleri destekleyen bireyler bu ürünleri verdikleri desteklere göre ücretsiz veya piyasaya çıkmadan elde etme imkanı buluyorlar.

Ödül bazlı kitle fonlamasının önemli avantajlarından biri destekçilerinin aynı zamanda potansiyel müşteriler olması. Aslında projeye destek olan bireyler projenin başarılı olması durumunda ortaya çıkacak ürünlere erkenden daha ucuz bir fiyata erişme imkanı buluyorlar. Bu yöntemle teknolojik ürünlerin ortaya çıkmasına destek olunurken ilk kullanıcılarından olma avantajına da kavuşuyorlar. Ön satış adı verilen bu yöntem önemli bir satış stratejisidir ve sadece girişimler tarafından değil pek çok işletme tarafından da sıklıkla kullanılıyor. Girişimciler yaptıkları ön satışlar sayesinde piyasa ile ilgili gerçek bir analiz yapma imkanı bularak ürünlerin kalitesinden dağıtım kanallarının tercihlerine kadar çeşitli alanlarda deneyim kazanıyorlar.

Başarılı ödül bazlı kitle fonlaması projelerinden biri de pebble akıllı saat projesidir. Bu proje ilk fonlanmasında hedefi 100 bin dolar olmasına rağmen 10,3 milyon dolar fon elde etmiştir. İkinci fonlamasında hedef fon tutarı 500 bin dolar olmasına rağmen 78 bin kişiden 20,3 milyon dolar toplayarak bir rekora imza atmıştır.

Bu model ülkemizde yasal bir düzenlemeye tabi olmayıp 2012 yılından beri projelere finansman sağlamak için kullanılıyor.

Paya Dayalı Kitle Fonlama

Erken ve büyüme aşamasındaki girişimlere pay karşılığı yatırım yaparak yüksek büyüme potansiyelinden faydalanma imkanı tanıyor. Bir projenin veya girişim şirketinin ihtiyaç duyduğu fonu sağlamak amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen yasal düzenleme kapsamında kitle fonlama platformları aracılığıyla halktan para toplanmasıdır.

Paya dayalı kitle fonlaması, herkese küçük tutarlarda dahi yenilikçi girişimlere ortak olma (hisse alma) fırsatı sunarken, girişim sermayesinin tabana yayılmasını sağlıyor. Çok sayıda başarılı girişim şirketi, erken aşamada bu yöntem ile fonlanmış, hem girişim şirketleri hem de yatırımcılar büyük kazanç elde etmiştir. Örnek olarak 2016 ve 2017 yıllarında paya dayalı kitle fonlaması ile fon toplayan dijital banka Revolut son dört yılda değerini 50’den fazla katlamış, 2020 yılından bu yana da 6 kat değerlenmiştir. Başka bir örnek olarak yeni nesil bankacılık hizmeti sağlayan Monzo, 2016 yılında yapılan paya dayalı kitle fonlama kampanyası ile 96 saniyede 1 Milyon sterlin fon topladı. Bu kampanyaya katılan yatırımcıların payları şu an 15 kat daha değerli.

Ülkemizde ilk defa 3 Ekim 2019 tarihinde SPK tarafından yasal düzenlemesi yapılmış, daha sonra 27 Ekim 2021 tarihinde “Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2)”, borçlanmaya daya kitle fonlaması düzenlenmesini de içeren yeni mevzuat olarak yayımlanmıştır.

Borçlanmaya Dayalı Kitle Fonlama

Birey veya şirketlerin kişilere (P2P, B2P), işletmelere (P2B, B2B) veya kamu kuruluşlarına (P2G, B2G) borç vermesini temel alan dünyada yaygın olarak kullanılan modeldir. Borçların geri ödemesi tek seferlik veya taksitlere bölünerek olabilir. Geri ödemelerde çoğunlukla faiz uygulanmasının yanı sıra faizsiz olarak da uygulanabilir.

Grameen Bankası’nın kurucusu olan Dr. Muhammad Yunus 1974 yılında Bangladeş’te yaşanan kıtlık döneminde mikrokredi kavramını yaratarak milyonlarca ihtiyaç sahibine faizsiz kredi verilmesini sağlamıştır. Bu sistemde yatırımcılar yüksek faiz getirisinden ziyade zor durumda olan insanlara yardım etme duygusuyla finansal getiri beklemeden katılım göstermişlerdir. Bu da borçlanmaya dayalı kitle fonlamasının faizsiz uygulamasına bir örnektir. Bu çalışma ile Dr. Muhammad Yunus, Nobel Barış Ödülü almaya hak kazanmıştır.

Ülkemizde SPK tarafından 27 Ekim 2021 tarihinde yayımlanan “Kitle Fonlaması Tebliği (III – 35/A.2)” ile borçlanmaya dayalı kitle fonlaması yasal hale getirilmiştir. Yasal düzenlemeye göre borçlanmaya dayalı kitle fonlaması faaliyetleri, SPK tarafından listeye alınan kitle fonlama platformları aracılığıyla uygulanabilir.

Popular Articles

Latest Articles