P­a­r­m­a­k­ ­i­z­i­n­e­ ­g­ö­r­e­ ­s­u­ç­ ­t­a­s­n­i­f­i­

P­a­r­m­a­k­ ­i­z­i­n­e­ ­g­ö­r­e­ ­s­u­ç­ ­t­a­s­n­i­f­i­

Erzurum Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürü Doç. Dr. Murat Delice, 8 bin 555 şüpheli üzerinde yaptığı araştırma sonucunda parmak izi tiplerinin suç türlerine göre sınıflandırılabileceğini tespit etti.

Delice, AA muhabirine yaptığı açıklamada, parmakların uç kısımlarında bulunan kıvrımların oluşturduğu parmak izlerinin benzersiz ve değişmez olduğunu anımsattı.

Parmak izlerinin değerli bir kimliklendirme aracı olduğunu ve farklı alanlarda kullanıldığını belirten Delice, "Parmak izleri hamileliğin 13 ila 19. haftalarında oluşmaya başlıyor. Parmak izi oluşumuna annenin genetik yapısı, aldığı kimyasallar, beslenme şekli hatta amniyon sıvısı ve fetüsün anne karnında duruşu da etki ediyor" dedi.

Delice, parmak izinin Milattan Önce 3. yüzyılda kıymetli evrakların parmak iziyle mühürlendiğini hatırlatarak, polislik alanında ilk defa 1901 yılında İngiltere'de suçluyu tespit edebilmek için kullanıldığını söyledi.

Parmak izlerinin gösterdikleri farklı şekilsel özelliklere göre Wirbel (halka), Ulnar (ilmik), Ark (yelken), Lasso (kement) ve Radyal olmak üzere beş ayrı kategoride incelendiğini ifade eden Delice, "İnsanın iki elindeki 10 parmağa ait izlerin şekilleri birbirinden farklı olabilir. Dünyada kaydedilmiş tüm parmak izlerinin oransal dağılımlarının yüzde 65'i Ulnar, yüzde 30'u Wirbel ve yüzde 5'i Ark ve diğer türler şeklinde olduğu tahmin edilmektedir" diye konuştu.

Delice, parmak izi oranlarının kadın ve erkek olma durumuna, ırsiyete, hastalık durumlarına göre de değişebildiğini belirterek, parmak izlerinden karakter tahlili yapan araştırmaların da olduğunu dile getirdi.

Yapılan çalışmaların çok çeşitli olduğunu fakat parmak izi çeşitliliğine göre suçluluğun tasnif edilip edilmeyeceği ile ilgili bir araştırma yapılmadığını fark ettiklerini söyleyen Delice, şöyle devam etti:

"Ali Duman ve Şaban Ali Özel ile bu konuda araştırma yaptık. Parmak izine göre suç tasnifi yapmak biyolojik suç teorilerinin bir parçasıdır. Bugüne kadar pek çok suç teorisi, suçluluğu ve suçu açıklamaya çalışmıştır. Klasik suç teorisine göre, her insan özgür iradesiyle suçtan elde edeceği faydayı suçun risklerinden çok görürse suç işler. Psikolojik suç teorisine göre, insanın psikolojik gelişimi sırasında yaşadığı olumsuzluklar suça yatkın olur. Sosyolojik suç teorisine göre, insanlar başka bireyler ve toplumla ilişkileri sırasında olumsuzluk yaşamışsa suça yatkın olur. Biyolojik suç teorileri de insanların biyolojik yapılarına göre suça yakın ya da uzak olabileceğini belirtiyor."

- 8 bin 555 şüphelinin parmak izleri sınıflandırıldı

Delice, biyolojik suç teorilerinin kişilerin vücut yapıları, genleri, hormonlarına göre incelendiğini ifade ederek, günümüzde yapılan araştırmaların hormonlar ve genler üzerinde yoğunlaştığını hatırlattı.

Gen ve vücuttaki hormonların parmak izlerini şekillendirmede etkili olduğundan yola çıktıklarını dile getiren Delice, şunları kaydetti:

"Genlerin farklılığı parmak izlerini şekillendiriyorsa yine bu gen ve hormonlar insanı suça yaklaştırıyor ya da suçtan uzaklaştırıyor da olabilir hipotezinden yola çıktık. Bunu ölçmek için 8 bin 555 şüphelinin parmak izleri Wirbel, Ulnar ve Ark şeklinde sınıflandırıldı. 'Fuhuş, gasp, cinsel saldırı, çocuğa karşı cinsel saldırı ve terör suçlarına karışmış şüphelilerin parmak izleri diğerlerinden farklı mı' bunu tespit etmeye çalıştık. Cinsiyet, parmak izi ve suç türü verilerini aldık. İzlerin kime ait olduğunu bilmiyoruz. Parmak izlerinin oransal dağılımlarına yakın sonuçlar bulduk. Suç karşılaştırması yaparken kadınları hariç tutmak zorunda kaldık çünkü kadınların genelde fuhuş suçundan parmak izleri alınmış, karşılaştırma yapacak yeterlilikte örnek sayısı yoktu. Araştırmamız sadece erkekler üzerinde yapıldı."

Delice, çocuğa karşı cinsel saldırı, terör suçları ve organize suçlara karışan şüphelilerin parmak izlerinin diğer insanlardan daha farklı oranda olduğunu tespit ettiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Çocuğa karşı cinsel saldırı suçuna karışanlar diğerlerinden daha az oranda Wirbel, daha fazla oranda Ulnar çıktı. Bu sapma istatistiksel olarak çok belirgin. Terör suçuna karışanlar da tam tersi, bunlarda da Ulnar oranı az, Wirbel oranı fazla. Gasp suçuna karışanlarda bir farklılık görülmüyor. Normal cinsel saldırı suçuna karışanlarda da böyle bir farklılık yok. Biz bir analiz yaptık ve böyle bir bulgu elde ettik. Bu alanda yapılan araştırma olmadığı için karşılaştırma imkanı yok. Şöyle bir öngörüde bulunulabilir, 'Parmak izi şekillenmesinde genler ve hormonların etkisi var. Aynı gen ve hormonlar insanları farklı suç türüne yakınlaştırıyor olabilir'. Bu çok daha küçük bir adım."

Şüpheliler üzerinde araştırma yaptıklarını dile getiren Delice, araştırmanın ikinci aşaması olarak da suçu kesinleşmiş hükümlüler üzerinde yoğunlaşacaklarını sözlerine ekledi.

Popular Articles

Latest Articles