Ressam Selahattin Kara'nın Milli Saraylar Dolmabahçe Sanat Galerisi'ndeki "İstanbul Resimleri" sergisinin açılışına katılan Bozdağ, basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bozdağ, 17 Ağustos operasyonuyla ilişkin soru üzerine, "Eğer Türkiye'de yolsuzluk olmuş olsaydı 234 milyar dolarlık bütçe 784 milyar dolara nüfus 10 milyondan fazla artmış olmasına rağmen çıkmazdı. Güçlü bir Türkiye var, güçlenen bir Türkiye var. İstikrarlı bir Türkiye var. Güven ortamının her yerde hakim olduğu bir Türkiye var. Böylesi bir Türkiye'den rahatsız olan çevreler de var. İsteniyor ki istikrar bozulsun, huzur bozulsun güven ortamı ortadan kalksın, IMF'nin kapısında dilenen yeni bir Türkiye ortaya çıksın. Çünkü bugünün Türkiye'si sadece kendi içinde değil, dünyanın dört bir yanında hakkın sesi olan bir Türkiye'dir." dedi.
"Bu millet her zaman oyunları bozmuştur"
AK Parti'nin, Türkiye'de 11 yıldır iktidarda olduğunu, hem merkezi hükümetin hem de belediyelerin bütçelerini AK Parti'nin yönettiğini hatırlatan Bozdağ, "Bakanlarımıza dönük bir şey yok. Çocukları, aileleri üzerinden bakanlara, onların üzerinden de AK Parti hükümetine ve AK Parti'ye dönük bir operasyon vardır. Bunun bütün boyutlarıyla zaman içinde ortaya çıkacağını, milletimizin çok basiretli bir değerlendirmeyle bunun gerekli notunu da vakti geldiğinde vereceğine yürekten inanıyorum. Çünkü bu millet her zaman oyunları, tuzakları bozmuştur. Bunu da bozacaktır. Bundan hiç şüphemiz yok" ifadelerini kullandı.
BDP'li tutuklu vekillere çifte standart
Bekir Bozdağ, BDP'nin tutuklu milletvekillerinin tahliye talebinin reddini de "Ama 34 yıldan fazla hapis cezası almış bir milletvekili sırf milletvekili oldu diye tahliye ederken bir mahkemenin bir ceza alan biri için bunu yaparken, henüz dava devam eden kendileri hakkında ceza almamış kişilerle ilgili böyle bir yolu kullanmaması bir çifte standarttır. Hukuk devletine anayasaya aykırı bir uygulamadır diye düşünüyorum umarım ki mahkeme vereceği kararla bu haksızlığı ortadan kaldırır. Eğer haksızlığı mahkeme ortadan kaldırmazsa bir yanlış varsa o yanlışı düzeltmek de parlamentonun görevidir." şeklinde değerlendirdi.