Ç­o­c­u­k­l­u­ğ­u­n­u­ ­G­e­ç­i­r­d­i­ğ­i­n­ ­S­o­k­a­k­l­a­r­a­ ­Y­ı­l­l­a­r­ ­S­o­n­r­a­ ­U­ğ­r­a­d­ı­ğ­ı­n­d­a­ ­F­a­r­k­ ­E­t­t­i­ğ­i­n­ ­1­3­ ­D­u­r­u­m­

Ç­o­c­u­k­l­u­ğ­u­n­u­ ­G­e­ç­i­r­d­i­ğ­i­n­ ­S­o­k­a­k­l­a­r­a­ ­Y­ı­l­l­a­r­ ­S­o­n­r­a­ ­U­ğ­r­a­d­ı­ğ­ı­n­d­a­ ­F­a­r­k­ ­E­t­t­i­ğ­i­n­ ­1­3­ ­D­u­r­u­m­

Çocukluğunun önemli bir kısmını aynı mahallede geçirenler yıllar sonra o mahalleye döndüklerinde anılar bir bir canlanır. Her bir kaldırım taşı, bina, ağaç ayrı bir detay barındırır. Ne var ki eskisi gibi değildir oralar.

Belki şimdiye göre daha zor günlerdi ama bir daha yaşanmayacak anılar olduğu için özlem duymamak mümkün olmuyor.

1. Yıllar sonra, çocukluğunun geçtiği o mahalleye adım attığında sokaklar eskisine nazaran küçülmüş gibi gelir.

1. Yıllar sonra, çocukluğunun geçtiği o mahalleye adım attığında sokaklar eskisine nazaran küçülmüş gibi gelir.

Top oynarken futbol sahası gibi görünen sokak, şimdi daracık görünüyordur.

2. Misket, çivi gibi oyunlar oynadığın arsayı arar gözlerin; ama oraya koskoca bir apartman dikmişlerdir bile.

2. Misket, çivi gibi oyunlar oynadığın arsayı arar gözlerin; ama oraya koskoca bir apartman dikmişlerdir bile.

Koşuşturduğun o toprak alan yoktur artık. Hatta boş arsa bile kalmamıştır etrafta. Kalsa da şimdiki çocukların oyun alanları olmayacağını bilirsin.

3. Arkadaşlarınla daldığınız erik ağacının yerinde şimdi yeller esiyordur; mahalle de eskisi gibi yeşil değildir zaten.

3. Arkadaşlarınla daldığınız erik ağacının yerinde şimdi yeller esiyordur; mahalle de eskisi gibi yeşil değildir zaten.

Ne vardı sanki kesecek?

4. Eski evinin önündeki, balını emdiğin hanımeli çiçeği de yoktur artık.

4. Eski evinin önündeki, balını emdiğin hanımeli çiçeği de yoktur artık.

Şimdiki çocuklara sorsan, hanımeli çiçeğinin balını emmenin ne olduğunu bilmediklerine eminsindir.

5. Cino aldığın bakkalın kapandığını, onun yerine marketlerin açıldığını görürsün.

5. Cino aldığın bakkalın kapandığını, onun yerine marketlerin açıldığını görürsün.

6. Zar zor tırmandığın bahçe duvarını görünce aslında oranın neredeyse merdiven basamağı kadar olduğunu anlarsın.

6. Zar zor tırmandığın bahçe duvarını görünce aslında oranın neredeyse merdiven basamağı kadar olduğunu anlarsın.

Ikınarak çıkmışsındır oradan. Bazen düşmüş, dizin kabuk bağlamıştır bu duvar yüzünden.

7. Hâlâ o mahallede oturan insanlara denk gelirsin; saçları ağarmıştır, yüzlerindeki çizgiler belirginleşmiştir.

7. Hâlâ o mahallede oturan insanlara denk gelirsin; saçları ağarmıştır, yüzlerindeki çizgiler belirginleşmiştir.

Göz göze gelince, 'tanırlar mı ki acaba' diye bakarsın ama herkes kendi alemindedir.

8. Bahçesine/balkonuna topunun kaçtığı hacı teyzenin ise öldüğünü öğrenirsin.

8. Bahçesine/balkonuna topunun kaçtığı hacı teyzenin ise öldüğünü öğrenirsin.

Az bağırmamıştır size. O bahçeye girip topu alabilmek en baba korku filminden daha gerilimli olmuştur.

9. Yedi kiremit oynadığın yollara bir kat daha asfalt dökülmüştür, taso oynadığın kaldırımların şekli şemali değişmiştir.

9. Yedi kiremit oynadığın yollara bir kat daha asfalt dökülmüştür, taso oynadığın kaldırımların şekli şemali değişmiştir.

Çılgınca pedal çevirip bisiklet sürdüğün, sinek ilacı arabasının arkasından koşuşturduğun yollar bambaşka bir yer gibi gelir.

10. Önündeki kumları kazıp tünel açarak içinden su geçirdiğin inşaat şimdi 20 yıllık bir bina olmuştur bile.

10. Önündeki kumları kazıp tünel açarak içinden su geçirdiğin inşaat şimdi 20 yıllık bir bina olmuştur bile.

Zaman bu kadar da hızlı geçiyor işte.

11. Çocuklara salçalı ekmek veren teyzelerin bir kısmı da taşınıp gitmiştir oralardan.

11. Çocuklara salçalı ekmek veren teyzelerin bir kısmı da taşınıp gitmiştir oralardan.

Mahalle çok farklı bir kimliğe bürünmüştür.

12. Okuluna uğrarsın; ek bina yapılmıştır, boyası farklıdır, bahçesi değişmiştir, bambaşka bir yer halini almıştır.

12. Okuluna uğrarsın; ek bina yapılmıştır, boyası farklıdır, bahçesi değişmiştir, bambaşka bir yer halini almıştır.

Şimdi o bahçede koşuşturan çocukların da bir gün senin gibi, çok daha farklı bir hal alacak okullarını izleyeceklerini bilirsin.

13. Hava karardığında ise, şimdi başkalarının oturduğu o eve dönemediğinde içinde minik bir buruklukla oradan uzaklaşırsın.

13. Hava karardığında ise, şimdi başkalarının oturduğu o eve dönemediğinde içinde minik bir buruklukla oradan uzaklaşırsın.

'İnsan bir yerde doğdu mu oralı olmuyor, o zamanlı oluyor daha çok. Memleketi o zaman oluyor. Doğduğumuz büyüdüğümüz şehirdeki bütün değişimleri hüzünle kaydetmemizin nedeni bu. Hüzünlenmek için illa somut bir yıkıma gerek yok. “Eskiden bu okulun kapısı paslıydı ne güzel” diye üzüldüğüm de oldu. Konu, doğduğumuz yerin mazisi olunca asla vazgeçemeyeceğimiz takıntılar var çünkü. Renkler var, sesler var, kokular var, binlerce ıvır zıvır var. İnsan, zamanı durdurmak istediği yere aittir.'

Emrah Serbes – Hikayem Paramparça

Barış Manço'nun Dut Ağacı şarkısını da dinlemeye davet edelim.

Onedio Yaşam'ı Facebook'tan takip etmeyi unutmayın!

Popular Articles

Latest Articles