Y­u­n­u­s­ ­E­m­r­e­ ­K­i­m­d­i­r­?­ ­H­a­n­g­i­ ­D­ö­n­e­m­ ­Y­a­ş­a­m­ı­ş­t­ı­r­?­ ­Y­u­n­u­s­ ­E­m­r­e­­n­i­n­ ­H­a­y­a­t­ı­,­ ­Ş­i­i­r­l­e­r­i­,­ ­E­s­e­r­l­e­r­i­

Y­u­n­u­s­ ­E­m­r­e­ ­K­i­m­d­i­r­?­ ­H­a­n­g­i­ ­D­ö­n­e­m­ ­Y­a­ş­a­m­ı­ş­t­ı­r­?­ ­Y­u­n­u­s­ ­E­m­r­e­­n­i­n­ ­H­a­y­a­t­ı­,­ ­Ş­i­i­r­l­e­r­i­,­ ­E­s­e­r­l­e­r­i­

Yunus Emre 1240 - 1334 yılları arasında yaşadığı söylenen büyük bir şair ve halk ozanıdır. Nerede doğduğu tam olarak bilinmemekle birlikte bazı kaynaklarda Anadolu'ya Doğu'dan gelen Türk oymaklarından birine bağlı olduğu geçmekte.

Halk dilinin zenginliklerinden beslenip yazdığı şiirler, yüzyıllar boyunca gücünden bir şey yitirmemiştir. Halkın sorunlarını da şiirlerinde dile getiren Yunus Emre, şiirleriyle halka, kendine inanma, gerçeği kendinde bulma gücünü kazandırmaya, ilgisini yaşama çekmeye çalıştı. Her ırk, din ve inanıştan insan için beslediği insan sevgisi, ona evrensel bir kimlik kazandırmıştır.

Tasavvuf yorumunu benimseyen Yunus Emre'nin büyük bir gözlem yeteneği, derin bir hoşgörü anlayışı vardır. Şiirlerini hece ölçüyle yazmıştır. Ancak aruz denemelerine de yer vermiştir. Hece ölçüsüyle yazdığı dörtlüklerin dışında yine hece ile beyitler ve gazeller de yazmıştır. Dili saf Türkçe değildir. Yer yer Arapça ve Farsça tamlamalar kullanmıştır. Sağlığında düzenlediği divanı bulunmamaktadır. Günümüzdeki divanları derlemedir. Bütün eserlerinin sonradan toplandığı Divan ve Risaletü'n-Nushiye (Öğüt Kitapçığı) adında 2 kitabı bulunmaktadır. 1991 yılı, UNESCO tarafından Yunus Emre'nin doğumunun 750. yılı olarak anılmıştır.

Bana Seni Gerek Seni

Aşkın aldı benden beni

Bana seni gerek seni

Ben yanarım dün ü günü

Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim

Ne yokluğa yerinirim

Aşkın ile avunurum

Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur

Aşk denizine daldırır

Tecelli ile doldurur

Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem

Mecnun olup dağa düşem

Sensin dünü gün endişem

Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek

Ahilere ahret gerek

Mecnunlara Leyla gerek

Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler

Külüm göğe savuralar

Toprağım anda çağıra

Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri

Birkaç köşkle birkaç huri

İsteyene ver anları

Bana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adım

Gün geçtikçe artar odum

İki cihanda maksudum

Bana seni gerek seni

Adem Oğlu

Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur

Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır

Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz

Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur

Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz

Kocalar taat kılmaz,sarp rüzgar olmuştur

Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden

Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur

Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden

Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.

Aşk

İşitin ey yârenler,

Kıymetli nesnedir aşk.

Değmelere bitinmez,

Hürmetli nesnedir aşk.

Hem cefadır hem safâ

Hamza'yı attı Kaf'a.

Aşk iledir Mustafa,

Devletli nesnedir aşk.

Dağa düşer kül eyler,

Gönüllere yol eyler,

Sultanları kul eyler,

Hikmetli nesnedir aşk.

Kime kim vurdu ok?

Gussa ile kaygu yok.

Feryad ile âhı çok,

Firkatli nesnedir aşk.

Denizleri kaynatır,

Mevce gelir oynatır.

Kayaları söyletir,

Kuvvetli nesnedir aşk.

Akılları şaşırır,

Deryalara düşürür.

Nice ciğer pişirir,

Key odlu nesnedir aşk.

Miskin Yunus n'eylesin?

Derdin kime söylesin?

Varsın dostu toylasın,

Lezzetli nesnedir aşk.

Ah Ölüm

Yalancı dünyaya konup göçenler

Ne söylerler ne bir haber verirler

Üzerinde türlü otlar bitenler

Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar

Kiminin başında sararır otlar

Kimi masum kimi güzel yiğitler

Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri

Söylemeden kalmış tatlı dilleri

Gelin duadan unutman bunları

Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus derki gör taktirin işleri

Dökülmüştür kirpikleri kaşları

Başları ucunda hece taşları

Ne söylerler ne bir haber verirler

Çağırayım Mevlâm Seni

Dağlar ile taşlar ile

Çağırayım Mevlâm seni

Seherlerde kuşlar ile

Çağırayım Mevlâm seni

Sular dibinde mâhiyle

Sahralarda âhû ile

Abdal olup yâhû ile

Çağırayım Mevlâm seni

Gök yüzünde İsâ ile

Tûr dağında Mûsâ ile

Elimdeki asâ ile

Çağırayım Mevlâm seni

Derdi öküş Eyyûb ile

Gözü yaşlı Ya’kûb ile

Ol Muhammed mahbûb ile

Çağırayım Mevlâm seni

Hamd ü şükrullah ile,

Vasf-ı Kulhüvallah ile

Daima zikrullah ile,

Çağırayım Mevlam seni

Bilmişim dünya halini

Terk ettim kıyl ü kâlini

Baş açık ayak yalını

Çağırayım Mevlâm seni

Yûnus okur diller ile

Ol kumru bülbüller ile

Hakkı seven kullar ile

Çağırayım Mevlâm seni

Yusuf'u Kaybettim

Yusuf'u kaybettim Kenan ilinde

Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz

Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz

Bu ne yaredir ki çare bulunmaz

Aşkın pazarında canlar satılır

Satarım canımı alan bulunmaz

Yunus öldü deyu selan verirler

Ölen beden imiş, aşıklar ölmez

Gel Gör Beni Aşk Neyledi

Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne âkilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi

Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Akar suların çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm
Ol yâri düşte görürüm
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim
Gel gör beni aşk neyledi

Yürü Yürü Yalan Dünya

Yürü yürü yalan dünya
Yalan dünya değil misin
Yedi kez boşalıp yine
Dolan dünya değil misin

Bir od bıraktı özüme
Duman girdi gözüme
Bu gözle bugün yüzüme
Gülen dünya değil misin

Bir od bıraktın vay dile
Tutuştum yandın dert ile
Kıyamete bir kurt ile
Kalan dünya değil misin

Nide idim dağlar aşıp
Dağlar aşıp sular geçip
Havanın önüne düşüp
Yelen dünya değil misin

Yunus Emre'm sür sefayı
Sür sefayı çek cefayı
Ol Muhammed Mustafa'yı
Alan dünya değil misin

Bir Kez Gönül Yıktınısa

Bir kez gönül yıktınısa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptınısa
Er eteğin tuttunusa
Bir kez hayır ettinise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hakk'ı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Belî kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Doğru yola gittin ise
Er eteğin tuttunusa
Bir hayır dua ettinise
Birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka meta'ların satar
Yükü gevherdir tuz değil

Biz Kimseye Kin Tutmayız

Biz kimseye kin tutmayız
Ağyar dahi dosttur bize
Kanda ıssızlık var ise
Mahalle vü şardır bize

Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu âlem birdir bize

Vatan bize cennetdürür
Yoldaşımız Kak'dürür
Hak'tan yana yönelicek
Başka yollar dardır bize

Dünya bir avrattır karı
Yoldan iltir niceleri
Sürün gitsin öyleleri
Onu sevmek ardır bize

Dünya haramdır haslara
Helal olmuş nekeslere
Biz dünyayı dost tutmayız
Ol dünya murdardır bize

Yunus eydür Allah deriz
Allah ile kapılmışız
Dergâhına yüz tutuban
Hemen bir ikrardır bize

Çıktım Erik Dalına

Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yersin kozumu

Uğruluk yaptı bana
Bühtan eyledim ona
Çerçi de geldi aydır
Hani aldın gözgünü

Kerpiç koydum kazana
Poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana
Bandım verdim özünü

İplik verdim cullaha
Sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar
Gelsin alsın bezini

Bir serçenin kanadın
Kırk katıra yüklettim
Çift dahi çekemedi
Şöyle kaldı kazını

Bir sinek bir kartalı
Salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir
Ben de gördüm tozunu

Bir küt ile güreştim
Elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım
Gövündürdü özümü

Kafdağı'ndan bir taşı
Şöyle attılar bana
Öylelik yola düştü
Bozayazdı yüzümü

Balık kavağa çıkmış
Zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş
Baka şunun sözünü

Gözsüze fısıldadım
Sağır sözüm işitmiş
Dilsiz çağırıp söyler
Dilimdeki sözümü

Bir öküz boğazladım
Kakladım sere kodum
Öküz ıssı geldi der
Boğazladım kazımı

Bundan da kurtulmadım
Nideyim bilemedim
Bir çerçi de geldi der
Kanı aldın gözgümü

Tosbağaya sataştım
Gözsüz sepek yoldaşı
Sordum sefer nereye
Kayseri'ye âzimi

Yunus bir söz söylemiş
Hiçbir söze benzemez
Münafıklar elinden
Örter mâ'na yüzünü

Dervişlik Dedikleri

Dervişlik dedikleri
Hırka ile taç değil
Gönlün derviş eyleyen
Hırkaya muhtaç değil

Hırkanın ne suçu var
Sen yoluna varmazsan
Vargıl yolunca yürü
Er yolu kalmaç değil

Dirsin Şeyh'in aşkına
Yalın ayak başı açık
Er var dirlik dirlikmiş
Yalın ayak aç değil

Durmuş marifet söyler
Erene Yunus Emrem
Yol eriyle yoldadır
Yolsuza yoldaş değil

Dolap Niçin İnilersin

Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevla'ya âşık oldum
Anın için inilerim

Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş Çalap
Derdim vardır inilerim

Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler
Derdim var inilerim

Ben bir dağın ağacıyım
Ne tatlıyım ne acıyım
Ben Mevla'ya duacıyım
Derdim vardır inilerim

Dağdan kestiler hezenim
Bozuldu türlü düzenim
Ben bir usanmaz ozanım
Derdim var inilerim

Dülgerler her yanım yoldu
Her azam yerine kondu
Bu iniltim Haktan geldi
Derdim vardır inilerim

Suyum alçaktan çekerim
Dönüp yükseğe dökerim
Görün ben neler çekerim
Derdim vardır inilerim

Yunus bunda gelen gülmez
Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz
Derdim var inilerim

Elhamdülillah

Haktan gelen şerbeti içtik elhamdülillah
Şol kudret denizini geçtik elhamdülillah
Şol karşıki dağları meşeleri bağları
Sağlık sefalık ile geçtik elhamdülillah

Kuruyuduk yaş olduk ayak olduk baş olduk
Kanatlandık kuş olduk uçtuk elhamdülillah
Vardığımız illere şol sefa gönüllere
Baba  Tapduk ma'nisin saçtık elhamdülillah

Beri gel barışalım yâd isen bilişelim
Atımız eğerlendi eştik elhamdülillah
İndik Rum'u kışladık çok hayr ü şer işledik
Uç bahar geldi geri göçtük elhamdülillah

Dirildik pınar olduk ırıldık ırmak olduk
Aktık denize daldık taştık elhamdülillah
Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah

Evvel Bahar Olmayınca

Evvel bahar olmayınca
Kızıl gül açılmaz imiş
Kızıl gül açılmayınca
Bülbül zârı kılmaz imiş

Bülbül hevestir ötmeğe
Güle sarmaşıp yatmağa
Bağban kasdeyler satmağa
Gül kadrini bilmez imiş

Bre bağban satma gülü
Haramdır akçesi pulu
İnletme âşık bülbülü
Gözün yaşı dinmez imiş

Yılda bir kez hayvanlara
Aş yeli eser bunlara
Kimi âdem hayvan olur
Hayvan âşık olmaz imiş

Âşık olamıyan âdem
Benzerimiş bir ağaca
Ağaç yemiş vermeyince
Budağı eğilmez imiş

Yunus Emre'm hey biçare
Yârdan ayrıldın âvare
Yârdan ayrılmayınca dost
Yâr kadrini bilmez imiş

Evvel Benem Ahir Benem

Evvel benem ahir benem
Canlara can olan benem
Azıp yolda kalmışlara
Hazır medet eden benem

Bir karara tuttum karar
Benim sırrıma kim erer
Gözsüz beni nerde görer
Gönüllere giren benem

Kün deminde nazar eden
Bir nazarda dünya düzen
Kudretinden han döşeyip
Aşka bünyad olan benem

Düz döşedim bu yerleri
Baskı kodum bu dağları
Sayvan gerdim bu gökleri
Yeri sonra düren benem

Halk içinde dirlik düzen
Dört kitabı doğru yazan
Ak üstüne kara dizen
Ol yazdığı Kur'an benem

Dost ile birliğe yeten
Buyruğu neyise tutan
Mülk eyleyip dünya düzen
O bahçıvan hemen benem

Ben bu yere buyuracak
Yeryüzüne gün vuracak
Ulu deniz mevc urucak
Gemiye yol bulan benem

Diller damaklar şaşıran
Aşk kazanın taşıran
Hamza'yı Kaf'tan aşıran
O ağulu yılan benem

Yunus değil bunu diyen
Kendiliğidir söyleyen
Mutlak kâfir inanmayan
Evvel ahir zaman benem

Gayrıdır Her Milletten Bu Bizim Milletimiz

Gayrıdır her milletten
Bu bizim milletimiz
Hiç dinde bulunmadı
Din ü diyanetimiz

Bu din ü diyanette
Yetmiş iki millette
Bu dünya ol ahrette
Ayrıdır âyâtımız

Zahir suya banmadan
El ayak deprenmeden
Baş sücuda ermeden
Kılınız taatımız

Ne Kâbe ne de mescid
Ne rükû ne de sücud
Hak ile daim becid
Olur münacatımız

Ger Kâbe'ye varalım
Ger mescide girelim
Ger suyuyla yunalım
Çün bile illetimiz

Su ne kadar arıda
Çün yavuz fi'lşin senin
Meğer bizi pâk ede
Hak'tan inayetimiz

Kimin sözün kim bile
Akıl ermez bu hâle
Yarın anda bell'ola
Müslüman mürtedimiz

Yunus canın yenile
Kim dostluğun anıla
Aşk ile dinlerisen
Bilesin kudretimiz

Gel Dosta Gidelim Gönül

Yoldaş olalım ikimiz
Gel dosta gidelim gönül
Haldaş olalım ikimiz
Gel dosta gidelim gönül

Gel gidelim can durmadan
Suret terkini urmadan
Araya düşman girmeden
Gel dosta gidelim gönül

Gel gidelim kalma ırak
Dost için kalalım yarag
Şeyh'in katındadır durak
Gel dosta gidelim gönül

Terk edelim ili şarı
Dost için kılalım zarı
Ele getirelim yâri
Gel dosta gidelim gönül

Bu dünyaya kanmayalım
Fanidir aldanmayalım
Bir iken ayrılmayalım
Gel dosta gidelim gönül

Biz bu cihandan geçelim
O dost iline uçalım
Arzu hevadan geçelim
Gel dosta gidelim gönül

Kılavuz olgıl sen bana
Yönelelim dosttan yana
Bakmayalım önden sona
Gel dosta gidelim gönül

Bu dünya olmaz payidar
Aç gözünü canın uyar
Olgıl bana yoldaş u yâr
Gel dosta gidelim gönül

Ölüm haberi gelmeden
Ecel yakamız almadan
Azrail hamle kılmadan
Gel dosta gidelim gönül

Gerçek erene varalım
Hakk'ın haberin soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel dosta gidelim gönül

Geldi Geçti Ömrüm Benim

Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi

İşbu söze Hak tanıktır bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin âdem oğlanını benzetmişler ekinciye
Kimi biter kimi yiter yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi

Bir miskini gördün ise bir eskice virdün ise
Yarın anda sana gele Hak libâsın biçmiş gibi

Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalur derler
Meğer Hızır İlyas ola abı hayat içmiş gibi

Kalanlara Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asân vechile
Yuyanlara selam olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yuyacağın kefenimiz
Saranlara selam olsun

Selâ verile kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bizi bilmeyen ne bilsin
Bilenlere selam olsun

Popular Articles

Latest Articles