Uzayın derinlikleri belki sonsuz bir boşluk, ama arada sırada bizi de yakından ilgilendiren gelişmelere gebe olmuyor değil.
NASA’nın bu ay içinde yayınlandığı basın duyurusunda, dokuzuncu gezegenin uzaklarda da olsa, var olma ihtimalinin son derece yüksek olduğu açıklandı.
Açıklamada şimdilik bir gözlem bulunmasa da, çeşitli bulguların bu olasılığı son derece kuvvetli hale getirdiği ifade edildi.
Tabii olay kuru kuru “Dokuzuncu gezegen vardır” denip geçiştirilmedi.
Enigmatik gezegenimizin kütlesinin Dünya’dan 10 kat büyük olduğu ve Güneş’e Neptün’ün olduğundan 20 kat uzakta olduğu düşünülüyor. Eklemeden geçemediler tabii: Olduğu yerde kalacak!
Yani merak etmeyin. Armageddon ya da Deep Impact filmleri gerçek olmuyor!
Ya da Melancholia mı diyelim?
Bölgedeki anomalilerle paralel olarak 5 farklı kaynaktan elde edilen bulgular, ancak bu ölçülerde bir dokuzuncu gezegenin varlığıyla açıklanabiliyor.
Sarı halkayı görüyorsunuz ya, işte o.
Araştırmayı yürüten Konstantin Batygin’e göre “Dokuzuncu gezegen açıklamasını yok sayarsak bu çok daha fazla soru işaretinin oluşmasına sebep oluyor ve her biri için ayrı teorilere ihtiyaç duyuluyor”
İlk olarak Ocak 2016’da yayınlanan bir makalede, Güneş sistemimizin etrafını kaplayan bir nevi susam tabakası olan Kuiper kuşağındaki 5 farklı objenin hareketleri gözlemlendi. Hepsi aynı istikamette eliptik bir yörüngeyi takip ediyordu ve bunu aynı şekilde, 30 derecelik bir eğimle yapıyorlardı.
Bunun ardından gelen 4 farklı araştırma da bölgedeki durumda benzeri anomalileri ortaya koydu.
“Olması ihtimali, olmaması ihtimalinden daha yüksek”
Bütün bunların tek bir cevabı olabilir. Kendini beğenmiş gibi diğerlerinden uzakta takılan, fakat sonuç olarak olan bir dokuzuncu gezegen!
NASA sözlerini şu şekilde sonlandırmayı tercih etti: “Aradığımız Süper Dünya bu dokuzuncu gezegen olabilir.”