Erkeklerin elinde tuttuğu taksi sektöründe 22 yıldır çocukları için tutunmaya çalışan 'Taksici abla' İlknur Yılmaz +90'ın 'Çalışan kadınlar' serisine konuk oldu. Türkiye'de kadın taksi şoförü olmanın zorluklarını ve yaşadıklarını anlattı. Hadi hep birlikte dinleyelim...
Kaynak: Çalışan kadınlar: Taksici | 'Toplumun kadın taksi şoförlerine ihtiyacı var'
Ülkemizde ne yazık ki taksi şoförlüğü erkeklerin tekelinde bulunan, erkekleşen meslekler listesinde en üst sıralarda yer alıyor. Genel olarak zaten kadınların araç kullanması küçümsenen bir toplumda kadın taksi şoförü bulmak da zor.
Kadınlar, bu mesleği yapmak isteseler de karşılarına binbir türlü engel çıkarılıyor. En baştan zaten birçok taksi durağı kadın çalışan istemiyor.
Fakat +90'ın "Çalışan kadınlar" serisine konuk olan kadın taksi şoförü İlknur Yılmaz, bu engelleri bir bir aşan 22 yıllık bir taksici. Eşini kalp krizi sonucunda kaybettikten sonra bu mesleğe başlamış.
Aslında baba mesleği olduğu için taksiye yabancı değil. Bu işin küçüklükten itibaren hamurundaymış.
25 yıllık eşini kaybettikten sonra 2 çocuğuyla büyük bir boşluğa düşmüş Yılmaz. Mutsuz, üzgün geçen bir sürecin ardından bekar bir anne olarak çocuklarına bakması için "Kendine gelmek zorundasın." diyerek toparlanmaya başlamış.
Çok iyi araba kullandığı için de önce evine yakın durakları gezmeye başlamış. Mahallesinde 2-3 tur attıktan sonra Küçükyalı Taksi Durağı'na gelmiş ve durakta çalışmak istediğini söylemiş.
Durak sorumlusu de şaşırtıcı bir şekilde direkt "Çalışan kadının bizimle birlikte olmasından gurur duyarız" diyerek kabul etmiş.
Artık o gün bu gündür hem annelik hem de şoförlük yapıyor Yılmaz...
Tabi önceleri erkek çalışanların kabul etmesi biraz zor olmuş. İşe başladığında "Ya bu kadın bir hafta sonra gider" diyen çalışma arkadaşları İlknur Yılmaz'ın başarısını, azmini ve isteğini görünce yıllar sonra "Sen uzun yıllardır bizim yanımızdasın, bizden iyi çalıştın. Helal olsun sana!" sözleriyle destek olmuşlar.
Birçok tabuyu yıksa da hala erkeklerin üsten bakan tavırlarıyla da mücadele ediyormuş. "Sen öyle bilmiyorsundur." sözleriyle Yılmaz'ın yorumları, bilgileri yok sayılıyormuş. Bu da haliyle çok canını sıkıyor...
Günde 12 saat çalıştığı zamanlar da oluyormuş. İndiği zaman ayakları deprem gibi titremeye başlıyormuş. Sol ayağı debriyaja basmaktan adeta felç geçirecek gibi oluyormuş.
Bazen bu yorgunluğun üstüne istemsizce arabayı istop ettirdiğinde "Sen nasıl taksicisin?" tepkileriyle küçümsemeye başlıyorlarmış. Bir kadının bu işi yapabileceğini kabullenmiyorlar gördüğünüz üzere!
Umarım İlknur ablamız gibi bu sektörde kadınlar yerini alır! Gerçekten toplumun kadın taksicilere ihtiyacı var... Sizce?