Ahmet Yankın, ağabeyinin cesedinin sarılı olduğu battaniyeyi yıkadıktan sonra Türk Kızılay'Ina verdi.
Soma İlçesi'nde yaşayan evli ve iki çocuk babası Ahmet Yankın, usta olarak çalıştığı madende, yaşadıklarını anlattı. Olayın meydana geldiği sırada, tünelin girişine 2 bin 700 metre uzaklıkta olduğunu aktaran Yankın, mühendislerin kendilerini bir bölümde topladığını, 143 kişilik grubun 'Ayak' denilen bölümdeki oksijen tüpünden yararlandığını bildirdi. Yankın, 301 kişinin can verdiği faciayı şu sözlerle ifade etti:
“Duman bulunduğumuz yere dolmaya başlayınca, mühendisler hemen bizi 'Ayak'ta topladı. Maskelerimiz yaklaşık 45 dakika dayanıyor. Daha sonra Muhafazalı olan bölümde oksijen tüpüyle hayatta kalma mücadelesi verdik. Burada 7 arkadaşımız hayatını kaybetti. Yaklaşık 10 saat sonra da bize ulaştılar, ben çıktığımda baygındım. Ambulansta, ölmek üzere olduğumu söylüyorlardı, konuşmaları duyuyordum ancak cevap veremiyordum. Gece ilerleyen saatlerde taburcu edildim."
DAHA UZAKTA OLMASINA RAĞMEN KURTULDU
Tünel çıkışına kendisinin yaklaşık 2 bin 300 metre, ağabeyi Nurhan Yankın'ın ise bin 700 metre uzaklıkta olduğunu belirten Ahmet Yankın, “Ağabeyim bir yıl önce emekli oldu ve ev aldı. Evin kredi borcunu ödemek ve iki çocuğunun eğitim masraflarını karşılamak için bir aylık aradan sonra tekrar madene indi. Başçavuş olarak çalışıyordu, onun bulunduğu yer tünel çıkışına daha yakındı. Yangın ikimizin bulunduğu noktaların ortasında başladı. Ancak dumanlar bizim buraya daha geç geldi. Yeraltındaki yol farklı noktalardan ve karışık gidiyor. Aşırı duman nedeniyle burnumuzun önünü bile göremiyorduk. Hastaneden çıktıktan sonra, ağabeyimin hayatını kaybettiğini öğrendim. Daha sonra cenazemizi almak için Kırkağaç'taki soğuk hava deposuna gittik. 165 kişinin cesedine baktım. Arkadaşlarımı görünce kendimi kaybetmişim. Büyük acı yaşadım. Kendime geldikten sonra ağabeyimin cansız bedenini teşhis ettim. Sonra cenazeyi bize verdiler" diye konuştu.
BATTANİYEYİ TÜRK KIZILAYI'NA VERDİ
Eşi, ağabeyinin eşi ve bir arkadaşının annesinin olay gecesi hastanede bekledikleri sırada üşümemeleri için Türk Kızılayı'nın battaniye verdiğini dile getiren Ahmet Yankın, “Onlar hastane önünde kullandıkları battaniyeyi orada iade etmişler. Cenazemizi toprağa verdikten sonra eşim, olay gecesi yaşadıklarını anlattı, eşim ağabeyimin sarılı olduğu battaniyeyi ise başkalarının kullanması için Türk Kızılayı'na vermemizi önerdi, ben de yıkatıp kuruttuktan sonra verdim" dedi.
YİNE MADENDE ÇALIŞACAK
Facianın şokunu üzerinden attıktan sonra ailesinin geçimini sağlamak için yeniden madende çalışacağını sözlerine ekleyen Yankın, “Ailemin geçimini sağlamak zorundayım, yapabileceğim başka bir şey yok. Ben yıllardır madenciyim. Bu olaydan sonra da çalışmaya devam edeceğim, umarım bir daha böyle facialar yaşanmaz" diye konuştu.