Bakalım bilim bu konuda ne söylüyor?
Ege Denizi'nde merkez üssü İzmir'in Seferihisar ilçesi açıkları olan 6,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Saniyeler süren depremde bazı binalar yıkıldı ve pek çoğu da hasar gördü. Çevre illerde de hissedilen depremin sonrasında şu ana kadar 58 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve 930 kişinin de yaralandığı açıklandı.
Detaylar için: 👇
Suudi Arabistan kralı için ulusal yas ilan edilen ülkemizde halen bu konuda bir duyuru yapılmazken, hiçbir şey olmamış gibi hayata devam edilmesi tepki topluyor.
Tabii ki hayat devam ediyor; yaşayan ya da enkaz altında olmayan herkesin işi, ailesi, sevdikleri, sevenleri, bir akışı ve yaşamı var. Dolayısıyla hayata devam etmekten ve günlük rutinleri yerine getirmekten başka bir çaremiz görünmüyor. Ancak yine de göz önünde olan insanların ya da deprem bölgesinde yaşayanların bu kadar kör göze parmak bir şekilde hayatlarına devam etmesi tabii ki sıkıntılı...
Şeyma Subaşı, hem depremi hem de pandemi kurallarını hiçe sayarak Cadılar Bayramı partisine katıldı mesela...
Şeyma Subaşı hayatının büyük bir bölümünü yurt dışında geçiriyor, her daim yaz olan yerlerde dolaşıyor, tepki çekeceğini de muhtemelen tahmin etmeyerek art arda paylaşımlarını sıralıyor. Bu nedenle de kendisine tabii ki tepki yağıyor. Hayatına devam etmesin mi? Etsin elbette ama birtakım değer yargıları, hassasiyetleri olsun.
Detaylar için: 👇
İzmir'de depremin ertesi günü düğün yapıldı örneğin...
Bir sosyal medya kullanıcısının iddiasına göre depremi hafif hasarla atlatan Karşıyaka'da bir düğün gerçekleşti. İnsanlar enkazın altında yardım beklerken, arama kurtarma ekipleri canla başla çalışırken ve artçı sarsıntılar korkunç bir şekilde devam ederken hem de...
Detaylar için: 👇
Peki bizi diğer canlılardan ayıran bir beynimiz olmasına, toplumsal değerlerle birlikte hassasiyetler oluşturmamıza ve hayatta kalma içgüdümüzü her daim korumamıza rağmen neden böyle oluyor?
Twitter'dan uzman psikolog peperuhi bir paylaşımıyla bunun nedenlerini sıraladı. İşte o paylaşım...
👇
👇
👇
👇
👇
👇
