Daha iyi hissetmek için bazen bir dostun yer yer acı söyleyen tavsiyeleri yeter de artar bile. ☺️
Hayatımıza ufak da olsa huzur getirecek bu öneriler için şu makaleden, PsychologyToday'de yer alan araştırmadan ve şu köşe yazısından faydalandık.
1. Hayatınıza, yakın geçmişinize dair sadece olumsuz detayları mı hatırlıyorsunuz?
Zihinlerimize yerleşmiş “Olumsuzluk önyargısı” sebebiyle oluyor her şey. İyi olaylar yaşanıyor, bunu biliyoruz fakat biz yine de psikolojimizi korumak için oluşan bu savunma mekanizmasının farkında olmalıyız. Sadece olumsuz olaylar olmuyor, bu tamamen beynimizin işi.
2. Çok konuşanlardan değil, çok dinleyenlerden olun.
Çok dinlemek aslında söyleyecek sözlerinizi daha dikkatli seçmenize yol açaca ve çok konuştuğunuzda yaşanacak olası 'defolu' cümlelerden de kaçınmanız için önlem olarak sizin yardımcınız olacak.
3. İnsanlara iyi davranın, bu müthiş bir duygu fakat yapılması gereken ayrımın farkında olun.
Herkese iyi davrandığınızda iyi niyetinizin suistimal edilme ihtimalini de unutmayın. Herkesin iyi niyetli olamayabileceğini bilin, iyi niyetinizi kullanmak isteyenler için enerjinizi tüketmeyin.
4. Biriyle kavga ettiğinizde durup düşünün çünkü çoğunlukla düşünmeden karar veriyorsunuz.
Bizler umursadığımız insanlarla kavga ederiz, birini umursamıyorsak onunla tartışmayla bile uğraşmayız. Karşınızdaki insanın da benzer hisler beslediğini bilin, tartışmalardan kırgınlıklar değil de olumlu sonuçlar çıkarmaya bakın.
5. Tartışmalar büyük öfke patlamalarıyla sona erse de 'Gün Kuralı' size yeni bir bakış açısı katacak.
Nedir bu kural, anlatalım. Tartışma sonrası kızgınlığınızın tavan yaptığı kişiye dair hissiniz bir gün sonra, aynı saatte sürmüyorsa ve hatta neredeyse bu konuya dair hiçbir şey hissetmiyorsanız tartışılan konunun hiçbir önemi yok. Bu testi birkaç kez yaptıktan sonra ilişikileriniz huzura ulaşacak.
6. Dikenli bir yoldan geçtiğimizde her yanımız yara bere olur, bu bizim geçtiğimiz yolun izleridir aslında.
Ayrılık da buna benzer. Yaşadığınız acı sizin geçtiğiniz zorlu yolu anlatır, gelecekte seçeceğiniz yolları belirleyecek olan. yine sizsiniz. Bu acıların sizi yönlendirmesine izin vermek aynı dikenli yollara sapmaktan başka işe yaramaz.
7. Değişmeyen tek şey değişimin kendisi, aynı kalmayın.
Birkaç dakika önce kıskançlık krizine giren kişi sizin geride bıraktığınız o eski benliğiniz olsun. Bazı hisleri geride bırakın, sizi takip etmelerini engelleyecek yollara sapın.
8. Çevremizde yer alan herkesi sanki kendimiz gibi düşünmek en büyük yanılgılarımızı yaratıyor.
İnsanlar birbirini anlamak için yaşıyor zannetsek de çevremizde ve dünyanın her yerinde cahil insanların özgüveni tavanda, zeki insanların ise zihninde şüphe tohumları her zaman mevcut.
Yalnız ve eksik hissettiğinizde bu gerçeği hatırlayın.
9. Zeki insanların önemli özelliklerinden biri görece çabuk sinirlenmeleridir ama...
Yine zeki insanlar bu sinirlerini içlerinde tutup yersiz, yıkıcı tartışmalardan kaçınarak sessiz kalmayı tercih eder. Bilirler ki haklı olmak her zaman mutlu olmayı beraberinde getirmez.
10. Kişilik ve davranış biçimi birbirinden ayrı kavramlardır.
Bir insanın kişiliği değişmez, o kişiye özgüdür. Davranış biçimleri ise kişilere göre değişen ve güncellenebilir. Bu ikisi arasındaki ayrımı yapamayan insanlar ikili ilişkilerinde mutsuzluğa mahkum.Bir davranışı karşınızdaki insanın kişiliğine yormak en büyük hata olacaktır.
11. Çevrenizde her şeyi olumsuz yargılarıyla baltalayan bir dost varsa yapılan araştırmalara güvenin:
Bu arkadaşlar depresyonu tetikliyor, anksiyete yaratıyor ve özgüveninizi düşürüyor. Bunun yanında pozitif dostlar daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için gereken motivasyonu sağlayacak kadar etkili.
12. Bazen koyduğumuz hedeflerin meyvesi bize yıllar yıllar sonrasındaymış gibi gelir...
Aslında öyledir de. Bazı tohumların büyüyüp gelişmesi uzun sürer fakat zaman geçmeye devam ediyor, hedeflerimiz uzun süreler sonucunda gerçekliğe kavuşacak diye hiçbir şey yapmasak da zaman geçecek.
Çalışmak, üretmek huzurun ta kendisi.
13. Hayat yolunda herkesi mutlu edebilmek mümkün değil. Bazen yollar ayrılır, biz istemesek de.
Bazı insanlarla yollarımız ayrıldığında yol ayrımında vakit harcamaktansa ilerlemek gerekir, şayet o kişi sizinle aynı yolda yürüyecekse zaten hayatın bir noktasında yeniden buluşacaksınız.
14. Ağlamaktan niye korkarız? Herhalde bir zayıflık belirtisi olarak gördüğümüz için...
Aslında ağlamak, kelimelerin yetmediği o anda vücudumuzun konuşmaya başlamasıdır. İçinizden ağlamak geliyorsa kendinizi serbest bırakın, aksi halde yaşadığınız hisler içinizde büyümeye devam edecek