­G­ö­ç­ ­y­ü­k­ü­n­ü­ ­o­n­l­a­r­a­ ­b­ı­r­a­k­m­a­k­ ­h­a­k­s­ı­z­l­ı­k­­

­G­ö­ç­ ­y­ü­k­ü­n­ü­ ­o­n­l­a­r­a­ ­b­ı­r­a­k­m­a­k­ ­h­a­k­s­ı­z­l­ı­k­­

Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Türkiye Misyon Şefi Lado Gvilava, "Göç kötü yönetilirse toplum, ülkeler ve göçmenlerin kendisi için zararlı olur. Buna karşılık, iyi yönetildiğinde ülkeler için artı değer haline gelir" dedi.

AA muhabirinin göçmen kriziyle ilgili sorularını yanıtlayan Gvilava, kitlesel akınla tüm ülkelerin eşit derecede ilgilenmesi gerektiğini, bu krizle başa çıkmanın tek başına bir ülkenin sorumluluğu olmadığını vurguladı.

Daha iyi bir yaşam için veya savaş nedeniyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalan göçmenlerin, bazı aşırı grupların göçmen karşıtı olumsuz duyguları ve yabancı düşmanlığının öznesi durumuna düştüğünü hatırlatan Gvilava, "2. Dünya Savaşı'ndan bu yana bu kadar yüksek sayıda göçmen akınıyla karşı karşıya kalınmadı. Hep beraber düşünmeli ve ortak bir planla hareket etmeli. Birçok çalışma yürütüldüğünü biliyorum fakat bunlar sadece denizde bir damla. Az konuşup çok iş yapmayı denemeliyiz" diye konuştu.

-"Yükü onlara bırakmak haksızlık"

Suriyeli mültecilerin tüm yükünün sadece Türkiye, Lübnan ve Ürdün'e bırakılmasının haksızlık olduğunu dile getiren Gvilava, yine de göçün sadece olumsuz etkilerinin olmadığını söyledi. Göçü olumlu ele alarak ondan yarar sağlamak gerektiğini anlatan Lado Gvilava, "Çünkü, göç kötü yönetilirse toplum, ülkeler ve göçmenlerin kendisi için zararlı olur. Buna karşılık, iyi yönetildiğinde ülkeler için artı değer haline gelir" ifadelerini kullandı.

Göç krizinin yükünü çekme noktasında Türkiye, Ürdün ve Lübnan'ın yalnız bırakılmaması gerektiğini ifade eden Gvilava, bu ülkelerin Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, IOM ve diğer uluslararası kuruluşlardan destek aldığını ancak daha fazlasının yapılması gerektiğini söyledi. Bu konuda uzun süreli ve sürdürülebilir projeler yürütme konusunda başarısız olduklarının altını çizen Gvilava, insani yardım kuruluşlarının siyasi ve askeri adım atamayacağını ve ancak zor durumda olan toplumların ihtiyaçlarını gidermede destek olabileceklerini vurguladı. Lado Gvilava, "Biz savaşı durduramayız ya da politikacıları doğru kararlar vermesi konusunda baskı yapamayız. Biz ancak onlara çağrıda ve tavsiyelerde bulunabiliriz. Yerinden edilmeleri durdurmak için elimizde bir güç yok" ifadelerini kullandı.

- "Maddi yardım bir kerelik olmamalı"

Türkiye'nin şu anda Suriyeliler için harcadığı paranın 7 milyar doları geçtiğini hatırlatan Gvilava, buna karşılık dünyadan Türkiye'ye sunulan 420 milyon doların yeterli olmadığını ifade etti.

"Neyse ki AB ile sürdürülen müzakerelerde kaynağın artırılması gündemde" diyen Gvilava, "Fakat bu yardım bir kerelik olmamalı. Yardımın sürekliliği ve ileriye yönelik stratejik hedefleri olmalıdır" şeklinde konuştu.

Ancak, sivil toplum, hükümetler ve göçmenlerin bir araya gelerek büyük fırsatlar yaratabileceğini vurgulayan Gvilava, "Göç sorununu doğru yönetebilirsek, çok iyi sonuçlar sağlayabiliriz" dedi.

- "Kaçakçılar göçmenlerin kanıyla besleniyor"

Göç meselesinin öznesinde insan hayatı olduğuna dikkati çeken Gvilava, her gün televizyon ekranlarından insanların hayata tutunma çabasına ilişkin oldukça dramatik görüntüler yayınlandığını ve yeni bir hayat için ölümü göze alarak yola çıkan kişilerin insan kaçakçılarının eline düştüğünü belirtti.

Bu kişilerin mülteciler üzerinden büyük paralar kazandığını dile getiren Gvilava, "Kaçakçılık suçlarında göçmen kaçakçılığı dünyada 3. sıraya yükseldi. Bu işi yapanlar göçmenlerin kanıyla besleniyor. Bu kabul edilemez. Elimizden gelen ve yasal düzlemde yapılması gereken her şeyi yapmalıyız" diye konuştu.

AA

Popular Articles

Latest Articles