Hepimiz büyüdük ama bazılarımız işçi çocuğu olarak büyüdük. Yokluğu, mücadeleyi, tutumlu olmayı öğrenmek zorunda kalan tüm işçi çocuklarına selam olsun.
1. Hayatta öğrendiğin ilk dersin belki de tutumlu olmaktır. Üç kuruş harçlığını, bakkaldana artan bozuk paraları kumbarana atarsın. Ta o zamanlardan anlarsın paranın nasıl önemli olduğunu.
2. Bayram ya da elzem bir durum olmadığında sana yeni kıyafet alınması pek alışkın olduğun durum değildir. Annenin, ablanın, babanın, abinin eskileri sana uyarlanır. Böyle böyle büyür gidersin...
3. Muz denilen meyveyi yılbaşı gibi özel günlerde görmek ise hiç şaşılacak şey değildir. Bir insanın sıradan bir günde evinde muz olması için çok zengin olması gerektiğini düşünürsün.
4. Aynı anda evde birden fazla odanın ışığını yakmak demek, babanın gür bir sesle olaya müdahale etmesi demektir; bu hissi çok iyi bilirsin. Elektrik faturasının hayatına kabus gibi girmesi, bu çocukluk dönemine denk gelmiştir.
5. Evde anne ve babanın konuştuğu en derin konu çoğu zaman emeklilik hayalleridir. Alacakları üç kuruş ikramiye ile hayaller kurmalarına tanık olursun. Anlamazsın ama dinlersin...
6. Yıllarca emek vermiş o ellerin çektiklerini şimdi, şu yaşında daha iyi anlarsın. İşçi anne ve babaların elleri, çocuklarının geleceği için nasır tutar biraz da...
7. Ve bir işçi çocuğu olmaktan gurur duyarsın; tıpkı bu insanlar gibi...
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
Tüm işçi anne babalarımızın emek günü kutlu olsun. Hayata karşı duruşumuzda bir güç varsa eğer, işçi çocuğu olmanın anlamını iliklerimize kadar bildiğimiz içindir!
