A­ş­ı­k­ ­D­e­n­i­l­i­n­c­e­ ­A­k­l­a­ ­İ­l­k­ ­O­ ­G­e­l­i­r­:­ ­1­2­5­.­ ­D­o­ğ­u­m­ ­G­ü­n­ü­n­d­e­ ­2­0­ ­M­a­d­d­e­ ­i­l­e­ ­A­ş­ı­k­ ­V­e­y­s­e­l­ ­v­e­ ­Ö­ğ­r­e­t­t­i­k­l­e­r­i­

A­ş­ı­k­ ­D­e­n­i­l­i­n­c­e­ ­A­k­l­a­ ­İ­l­k­ ­O­ ­G­e­l­i­r­:­ ­1­2­5­.­ ­D­o­ğ­u­m­ ­G­ü­n­ü­n­d­e­ ­2­0­ ­M­a­d­d­e­ ­i­l­e­ ­A­ş­ı­k­ ­V­e­y­s­e­l­ ­v­e­ ­Ö­ğ­r­e­t­t­i­k­l­e­r­i­

Sözüyle, sesiyle, yaşayışıyla bambaşka bir şair, bambaşka bir halk adamı: Aşık Veysel.

1. Öncelikle tanımayanlar için hayatı ve kişiliğini açıklayalım.

1. Öncelikle tanımayanlar için hayatı ve kişiliğini açıklayalım.

Aşık Veysel, kimlik adıyla Veysel Şatıroğlu, 25 Ekim 1894 tarihinde Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

2. Çilesi doğarken başlar...

2. Çilesi doğarken başlar...

Dünyaya gelişi, o zamanlar çok normal olmasına karşın, günümüz açısından çok ilginçtir. Annesi Gülizar Hanım merada koyun sağmaya giderken sancısı gelir ve oracıkta doğurur Veysel'i. Göbek bağını dahi kendi keser.

3. Hastalığı

3. Hastalığı

Küçük Veysel o zamanlar çok yaygın olan ve daha önce iki ablasını almış olan çiçek hastalığına yakalanır. Gözlerini kör oluşunu kendi ağzından okuyalım: 

Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözüme çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bu gündür dünya başıma zindan.

4. Bağlama ile tanışması

4. Bağlama ile tanışması

Gözlerini dünyaya kapatan Veysel'in haline acıyan babası, ona oyalanması için bir saz alır. Zaman zaman evlerine gelen Aşıkları pür dikkat dinleyen Veysel, ilk saz dersini Çarmışıhlı Ali Ağa'dan alır.

5. Evlenmesi

5. Evlenmesi

Anasıyla babası belki biz ölürüz de abisi bakamaz Veysel'e diye akrabalardan bir kızla, Esma ile evlendirirler Veysel'i. Bir kızı bir oğlu olur. Ama kara talih, oğlu daha 10 günlük iken anasının memesi ağzında kalır ve ölür. Daha bir içine kapanır Veysel. Kardeşinin de bir kızı olunca ev işlerine bakmaya bir yardımcı alırlar eve...

6. Kara talihi yakasını bırakmıyor...

6. Kara talihi yakasını bırakmıyor...

Veysel hasta yatarken, kardeşi keven toplamakta iken yanaşma karısı Esmayı kandırıp kaçarlar. Kucağında 6 aylık bebesiyle kalır Veysel. Tam 2 yıl kucağında gezdirir Veysel kızını. Ama kader, o da yaşamaz.

7. Hayatının dönüm noktalarından biri

7. Hayatının dönüm noktalarından biri

5 Aralık 1931' de A. Kutsi Tecer ve arkadaşlarının düzenlediği Halk Şairleri Bayramına katılır. A. Kutsi Tecer'in direktifiyle Cumhuriyetin 10. yılına nazaran Atatürk için şiirler yazılır. Veysel'in destanı çok beğenilir, Ankara'ya gönderelim denir. Veysel 'Ben gider okurum' der ve arkadaşıyla beraber yalın ayak yola düşer. Ama Atatürk'e ulaşamaz. Şiirini zar zor Hakimiyet-i Milliye Gazetesine verir. Destanı 3 gün gazetelerde kalır. Bir salonda konser verir. Konserden sonra cebine para koyarlar birer takım elbise alırlar ve Veysel evine döner.

8. Döndükten sonrası..

8. Döndükten sonrası..

Ahmet Kutsi Tecer'in katkısıyla bir çok köy enstitüsünde saz hocalığı yapar. Buralarda yeni edebiyatın önemli şahıslarıyla tanışıp şiirini iyiden iyiye geliştirir.

9. TBMM'nin aylık bağlaması ve Vefatı

9. TBMM'nin aylık bağlaması ve Vefatı

1965 yılında TBMM, özel bir kanunla Aşık Veysel'e, 'Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü' 500 lira aylık bağlamıştır.

 21 Mart 1973, sabaha karşı saat 03.30 da Sivrialan köyünde vefat etmiştir. Evi müze olarak düzenlenmiştir.

10. Yazdıkları, söyledikleriyle bize bir servet bıraktı. Varsa okuyacak vaktiniz, Veysel size bir kaç bir şey öğretir.

10. Yazdıkları, söyledikleriyle bize bir servet bıraktı. Varsa okuyacak vaktiniz, Veysel size bir kaç bir şey öğretir.

11. Böbürlenmemeyi öğretir

11. Böbürlenmemeyi öğretir

Ne varise sende bende 
Aynı varlık her bedende
Yarın mezara girende
Sen toksun da be aç mıyım...

12. Dünya malının geçiciliğini öğretir...

12. Dünya malının geçiciliğini öğretir...

Var mıdır dünyaya gelip de kalan
Gülüp baştan başa muradın alan
Muradı maksudu hepsi yalan
Ölümü dünyada hakikat gördüm

13. Güzelim, yakışıklıyım diye kurulmamayı öğretir

13. Güzelim, yakışıklıyım diye kurulmamayı öğretir

Güzelliğin on para etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa.

14. Ömrünü geçirdiği saza minnetini anlatır

14. Ömrünü geçirdiği saza minnetini anlatır

Sen petek misali Veysel de arı
İnleşir beraber yapardık balı
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı
Ben babamı sen ustanı unutma

15. Düşünmeyi öğretir

15. Düşünmeyi öğretir

Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece

16. Derdini söyler, şükür öğretir

16. Derdini söyler, şükür öğretir

Neler yaptı bana kader
Uyansana kara bahtım
Yel değdikçe erir gider
Karşı dağda kara bahtım

17. Hakikatı öğretir

17. Hakikatı öğretir

Dost dost diye nicesine sarıldım 
Benim sadık yarim kara topraktır. 
beyhude dolandım, boşa yoruldum 
Benim sadık yarim kara topraktır. 

Karnın yardım kazmayınan, belinen 
Yüzün yırttım tırnağınan, elinen 
Yine beni karşıladı gülünen 
Benim sadık yarim kara topraktır 

Her kim ki olursa bu sırra mazhar 
Dünyaya bırakır ölmez bir eser 
Gün gelir Veysel'i bağrına basar 
Benim sadık yarim kara topraktır.

18. Dünyanın en güzel...

Ben giderim adım kalır,
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur, bayram gelir,
Dostlar beni hatırlasın.

Can bedenden ayrılacak,
Tütmez baca, yanmaz ocak,
Selam olsun kucak kucak,
Dostlar beni hatırlasın.

19. Vedasını edip...

19. Vedasını edip...

Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın

20. Kanatlanıp gitmeyi öğretir...

20. Kanatlanıp gitmeyi öğretir...

Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş, kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek,
Dostlar beni hatırlasın.

Popular Articles

Latest Articles