A­m­e­r­i­k­a­­n­ı­n­ ­K­o­m­ü­n­i­s­t­l­e­r­e­ ­K­a­r­ş­ı­ ­T­a­s­a­r­l­a­d­ı­ğ­ı­ ­Ç­ı­l­g­ı­n­ ­P­r­o­j­e­:­ ­A­y­­a­ ­A­s­k­e­r­i­ ­Ü­s­ ­K­u­r­m­a­ ­P­l­a­n­ı­

A­m­e­r­i­k­a­­n­ı­n­ ­K­o­m­ü­n­i­s­t­l­e­r­e­ ­K­a­r­ş­ı­ ­T­a­s­a­r­l­a­d­ı­ğ­ı­ ­Ç­ı­l­g­ı­n­ ­P­r­o­j­e­:­ ­A­y­­a­ ­A­s­k­e­r­i­ ­Ü­s­ ­K­u­r­m­a­ ­P­l­a­n­ı­

Çünkü Dünya bitmiş, geriye Ay kalmıştı...

Kaynak: http://www.todayifoundout.com/index.p...

ABD'nin 1950'li yıllardaki planı, Ay'a askeri bir üs kurmaktı.

ABD'nin 1950'li yıllardaki planı, Ay'a askeri bir üs kurmaktı.

ABD'nin böyle çılgın bir proje tasarlamasının sebebini ise dönemin Amerikan başkan yardımcısı Lyndon Baines Johnson çok net bir şekilde açıklıyordu:

'Böylece hiçbir Amerikalı gece yatağına komünist bir Ay'ın ışıkları altında gitmeyecek!'

Hikayeye biraz daha geriden başlayalım...

Hikayeye biraz daha geriden başlayalım...

Rusya, 4 Ekim 1957 günü akşam 10:30 sularında dünyanın ilk yapay uydusu olan Sputnik'i dünyanın yörügesine soktu. Bu ilk yapay uydu, metalden yapılmış, basketbol topu büyüklüğünde ve üzerinde antenler bulunan bir küreydi ve yaptığı tek iş Dünya'ya radyo sinyalleri göndermekti. Sputnik'in günde birkaç kez Amerika'nın üzerinden geçmesi ise yetkililerde tedirginlik yaratıyor, ancak bu soruna bir çözüm bulunamıyordu.

Sputnik'in bu başarısının ABD'de yarattığı gerginlik boşuna değildi.

Sputnik'in bu başarısının ABD'de yarattığı gerginlik boşuna değildi.

Çünkü ABD, Rusya'nın ilerleyen zamanda Sputnik gibi uydular taşıyan füzelerle ABD'ye havadan nükleer saldırıda bulunabileceğinden şüpheleniyordu. Rusların ise durmaya niyeti yoktu: Sputnik'in fırlatılmasından tam bir ay sonra, Bolşevik Devrimi'nin 40. yılını kutlayan Ruslar, içinde bir köpeğin bulunduğu Sputnik 2'yi Dünya'nın yörüngesine sokmayı başardı. Rusların on yıl sonrası için planı ise, kozmonotların devrimin 50. yılını Ay'ın üzerinde kutlamasıydı.

Rusya'nın gizli planından haberdar olan Amerikan analistleri, Rusya'nın 1967'de Ay'a çıkmasından endişeleniyordu.

Rusya'nın gizli planından haberdar olan Amerikan analistleri, Rusya'nın 1967'de Ay'a çıkmasından endişeleniyordu.

Çünkü Rusya'nın bunu gerçekten başarabileceğini biliyor, bu senaryo gerçekleştiği takdirde Rusların Ay'ı Rus toprağı olarak sahiplenebileceğini düşünüyorlardı. Eğer böyle bir şey olursa Rusların Ay'a askeri bir üs kurması, hatta nükleer füze rampası kurarak ABD'yi vurması bile muhtemeldi. Bugünkü teknolojiyle dâhi gerçekleştirilemeyecek olan felaket senaryolarının sonu gelmiyor, Amerika bu senaryolar gerçekleşirse kendini koruyamamaktan korkuyordu.

Bu durumda geriye yapılabilecek tek bir şey kalıyordu.

Bu durumda geriye yapılabilecek tek bir şey kalıyordu.

Bu da Ruslardan önce Ay'a çıkmak ve ABD'ye ait bir askeri üs kurmaktı. Bunu başarabilirlerse daha sonra Rusların Ay'a çıkmasına dâhi engel olabileceklerini düşünüyorlardı. Çünkü planlar arasında Ay'a kalıcı olarak astronot-askerler yerleştirmek de bulunuyordu. ABD hızlı davranarak iki ay içerisinde tüm projeyi yazılı olarak hazırladı.

ABD'nin hazırladığı bu projeye "Project Horizon" adı verilmişti.

ABD'nin hazırladığı bu projeye "Project Horizon" adı verilmişti.

Kağıt üzerinde tasarlanan ilk adım, 1965 yılında iki astronotun Ay'a gönderilmesi ve askeri üs kurmak için uygun olan bölgelerin taranmasıydı. 30-90 gün içerisinde tamamlanacağı tasarlanan bu adımın ardından sırada üssün inşasını gerçekleştirecek ekibin Ay'a gönderilmesi vardı. Project Horizon'ın tamamlanması için öngörülen tarih ise Kasım 1966'ydı.

Üsse silahların taşınması ve bu silahların Sovyet Rusya'ya doğrultulmasının yanında, Ay'a gelmeye çalışacak kozmonotlara karşı da hazırlıklı olmak gerekiyordu.

Üsse silahların taşınması ve bu silahların Sovyet Rusya'ya doğrultulmasının yanında, Ay'a gelmeye çalışacak kozmonotlara karşı da hazırlıklı olmak gerekiyordu.

Ayrıca uzay boşluğunun getireceği yeni şartlarda çalışacak son teknoloji silahların geliştirilmesi de şarttı. ABD tüm gereklilikleri düşünerek Ay'a gönderilecek silahları belirlemiş, kurulacak üssün ülkeye maliyetini titiz bir biçimde raporlamıştı.

Projenin gerçekleşmesinin önüne geçen ise başkan Eisenhover olacaktı.

Projenin gerçekleşmesinin önüne geçen ise başkan Eisenhover olacaktı.

Dönemin ABD başkanı Dwight D. Eisenhower, bu planı hayalci ve masraflı bulacak, ardından gelecek  John F. Kennedy ise askeri bir üs kurmakla değil, yalnızca astronotları Ay'a çıkarmakla ilgilenecekti. 1967 yılında ABD, Rusya ve 60 diğer ülkenin katılımıyla imzalanacak 'Dış Uzay Antlaşması' ise Project Horizon için kalan son umutları da yerle bir edecekti. Kaldı ki Rusların da Ay'a askeri bir üs kurmakla ilgili ne bir planları vardı, ne de izleyen yıllarda böyle bir girişimleri olacaktı. Bu da Project Horizon'ı kurulmuş en büyük hayallerden biri olarak tarih sayfalarına yerleştirdi.

Popular Articles

Latest Articles