Çok az sanatçı vardır ki kendi karakterini bozmadan piyasada yoluna devam edebilsin... Hayko Cepkin, onu tanıdığımız günden bu yana gram değişmiş değil.
1978 yılında dünyaya geldiğinde hiçbirimiz ilerde onun büyük bir hayran kitlesi yaratacak bir sanatçı olduğunu bilemezdik. Nerden bilelim?
Çoğu kişinin "marjinal" olarak tanımlamakta beis görmediği Hayko, belki de böyle düşünenlerden daha sıradan. Mesela dede tarafından Yozgatlı.
"Sakin Olmam Lazım" isimli ilk albümünü evinde kaydederken "komşular rahatsız olmasın" diye vokal yapmayacak ve davul çalmayacak kadar da ince bir adam.
Davulu ve vokali daha sonra dışarda bir stüdyoda yapıp birleştirmiş. Halbuki Hayko'yla komşu olmak isteyen binlerce insan vardır herhalde.
Bu arada gerçek bir Müslüm Baba hayranı. Hatta Müslüm Gürses hayattayken "Eurovision'a Müslüm Baba katılsın, dağıtsın ortalığı gelsin" diye bir öneride bile bulunmuştu.
Bunu yıllarca neden gerçekleştirmediler sahiden?
Birkaç yıl önce bayılarak seyrettiğimiz Gecekondu programında ise bulgur pilava kaşıkla dalmasını ve aynı zamanda ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu da hiç unutmadık.
Şu program tekrar yayınlanabilir mi artık? Teşekkürler...
Aynı zamanda lisanslı bir paraşütçü olan Hayko'nun Türk Hava Kurumu ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteği ile 29 Ekim'de bir rekora imza attığını da çok fazla kişi bilmez.
Selçuk ilçesinde, 'Big Way Türkiye Çoklu Tutuşma Rekoru'nu kırmak için Türk Hava Kurumu (THK) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) desteğiyle bir araya gelen, aralarında müzisyen Hayko Cepkin'in de aralarında bulunduğu paraşütçüler, 24 kişilik rekoru 35'e çıkardı.
Onu tanıyanların Beşiktaş hastası olduğunu bilmemeleri imkansız. O kadar büyük bir taraftar ki, geçtiğimiz sene "Beşiktaşım Geliyor" isimli bir marşı takımına hediye etti.
Doğuştan göz kapağı düşüklüğü sorunu yaşaması sebebiyle bazı insanların yersiz şakalarına da maruz kaldığı oldu.
Mesela Asena Atalay'ın bu paylaşımı yaparak gülen emoji koyması büyük olay olmuştu
Ancak o, kendiyle ne kadar barışık olduğunu çok da güzel bir cümleyle özetledi.
Onun bir de hayvansever kimliği var. Geçtiğimiz günlerde Büyükada'daki fayton kuyruklarını görünce isyan etttiğini de biliyoruz ama sanmayın ki bu kadar...
İstanbul'dan kaçıp yerleştiği Kuşadası'nda mütevazi bir çiftlik hayatına geçiş yaparken, yardıma muhtaç hayvanları bir araya toplayıp bir de barınak oluşturdu.
Yolda gördüğü yaralı köpekler ya da sahiplenilmeye muhtaç onlarca kedi köpek, Hayko'nun barınağındaki arkadaşlarından sadece birkaçı.
İyiden yana durmaktan hiç çekinmeyip, kötüye olan tepkisini saklamakta da sakınca görmüyor tam da olması gerektiği gibi. Üstelik, çoğu sanatçının böyle kaygılar yaşadığı bir zaman diliminde...
Kendinden daha genç meslektaşlarına yaklaşımı ise gerçek bir abi gibi. Mesela Aleyna Tilki'nin Altın Kelebek gecesinde "Hasta olduğum için şarkımı söyleyemedim" açıklamasına verdiği tavsiye, hayat dersi gibiydi.
Hayko Cepkin ticari kayıp kaygısıyla düşüncelerini söylemekten çekinmeyen, insanların yaptığı fiziksel eleştirilere hoşgörü ile yaklaşan, hayvanları uzaktan sevmek yerine onlara barınak yaparak birlikte yaşayan, tamamen kendine has ve kendini bozmayan bir adam yıllardır.
Şimdi ise kurduğu doğayla ve hayvanlarla iç içe hayatında çiçeği burnunda bir damat. Pek de güzel olmuşsunuz Aslı ve Hayko çifti...
Çok güzel bir hayatınız olsun inşallah. Takipteyiz seni Hayko!