Şu hayata neden geliyoruz? İyi, mutlu ve huzurlu yaşamak için değil mi? Ancak bu yolda çoğu zaman tek başımıza olmak da istemiyoruz. İyiliği, mutluluğu ve huzuru da beraberinde getirebilecek ilişkilere ihtiyaç duyuyor insan. Doğru kişiyi bulmanın oldukça zor olduğu gerçeğini düşündüğümüzde bile çok daha ağır basan bir tarafı var bu işin; içinde bulunduğumuz ilişkiyi ve belki de çok emek verdiğimiz o insanı kaybetmememiz gerekiyor.
Bu konuda sizlere yardımcı olmak istiyoruz. Kim bilir? Belki bahsedeceğimiz şeyler şu an içinde bulunduğunuz sorgulamaları anlamlandırabilmenizi sağlayacak ya da gelecekte önünüze çıkması muhtemelen ayrılıkların önüne geçebilecek. O halde buyurun... 👇
Hiçbir şey karşılıklı sevgi ve saygının olduğu bir ilişkinin yerini tutamaz.
Ta ki bir sabah uyandığınızda terkedildiğinizi anlayana kadar... İşte o an daha önce fark etmediğiniz ancak birçok olumsuz sonucu beraberinde getirmiş olan küçük detaylara takılı kalmış bulursunuz kendinizi. Tabi ki ardı arkası uzun bir süre gelmeyecek sorgulamalara da...
Her deneyimden bir ders çıkarılması gerektiğini düşünüyor ve bundan sonraki ilişkilerinizde sorunlara gebe olmaması için dikkat etmeniz gerektiğini düşündüğümüz temel davranış hatalarını sizlerle paylaşmak istiyoruz;
1. Kibirli olmak
Hiçbir şey kibir kadar insanı karşısındaki insandan soğutamaz sanırım. Kibir; endişe ve kişilik bozukluklarından kaynaklanan kötücül bir karakter özelliğidir. Kibirli bir insan karşısındaki insana her nerede olursa olsun saygı duymayacaktır.
Bu işin sonu en yakın arkadaşlarınıza ya da aile üyelerinize kadar hakaret etmenize kadar varabilir.
Bu nedenle kimse kibirli bir insanla birlikte olmak istemez ve konu romantik ilişkiler olduğunda; siz daha farkına varamadan karşınızdaki insanı soğutabilirsiniz.
2. Aranıza gereksiz yere mesafe koymak...
İlişkide taraflardan birisi eleştirildiği zaman öfke, utanç ve reddedilme gibi düşüncelerin etkisiyle kendini geri çekebilir ve karşısındaki insanlara arasına mesafe koyabilir.
Bu ilişkilerinizde karşılaşabileceğiniz ciddi sorunlardan bir tanesidir çünkü karşınızdaki insan sebebini tam olarak bilmediği için aranıza giren bu soğukluğa anlam veremeyebilir.
Çoğu ilişkiyi sonlandıran şey ise aranızdaki geçen büyük kavgalar değil; bu tarz alttan alttan kendini belli ederek aranızı açan durumlardır. Eğer konu hissettikleriniz ya da hoşunuza gitmeyen bir şey olduğunda iletişim kurmak yerine susmayı ve kabuğunuza çekilmeyi tercih ediyorsanız, ilişkinizi istemeden de olsa baltalıyor olabilirsiniz.
3. Farkında olmadan edindiğiniz uygunsuz alışkanlıklar...
Her ne kadar masum ya da zararsız görünseler de karakterinizin bir parçası olarak kabul ettiğiniz bu alışkanlıkları geride bırakmamak ilişkinizi zedeleyebilecek sorunlara gebe olabilir.
Ağzınızda bir şey varken konuşmak, burnunuzu karıştırmak, tuvalet ihtiyacınızdan sonra sifonu çekmemek ve benzeri bir çok önemsiz gibi görünen bu davranış biçimleri, sevgilinizi stres altına sokabilir.
Bir romantik ilişki içerisinde bulunan herkes karşısındaki insan için hayatı daha kolay bir hale getirmek için çabalamalıdır. Bu nedenle bu ve benzeri davranışlarınız konusunda karşınızdaki insanı önemseyerek kendinize ket vurmamanız, ilişkinizi siz daha farkında olmadan sonlandırabilecek potansiyele sahiptir.
4. "-Mış" gibi yapmak...
Kendiniz olmadığınız, karşınızdaki insanı kendi amaç ve istekleriniz doğrultusunda kandırmanız daha en başında ilişkinizi sağlam temeller üzerine inşa etmediğiniz anlamına gelir. Hak verebileceğiniz gibi bu da oldukça yanlış bir davranıştır.
Unutmayın ki; karşınızdaki insanı etkilemek için sürdüğünüz bu çaba sonsuza kadar devam edemez. Aslında kim olduğunuzu fark ettiği an ne yapacaksınız?
Bizi yanlış anlamayın. 'Siz kötü bir insansınız ve bunu gizlemeye çalışıyorsunuz!' demiyoruz. Konuşma tarzınızı değiştirdiğiniz, yaşamadığınız anıları süslü bir dille ona anlattığınız ya da banka hesabınızdaki meblağ hakkında yalan söylediğiniz anlardan bahsediyoruz. Kendiniz gibi olamayacaksınız, yalanlar üzerine kurduğunuz bir ilişki size ne katacak ki?
5. Öz güven eksikliği
Öz güvenin karşınızdaki insanı etkileyebilecek en önemli kişilik özelliklerinden birisi oldu söylenir. Kendinize duyduğunuz güven kadar karşınızdaki insanın ilgisini çekersiniz. Bu her şeyin sizin kontrolünüz altında olduğunu gösterir.
Öz güven; iddialı bir duruşun, güvenilebilir olduğunuzun ve sahip olduğunuz zekanın bir göstergesidir.
Öz güvensiz bir duruş ise karşı tarafı iter. Kimse hayatının geri kalanını kendine hiçbir konuda güvenmeyen bir insanla geçirmek istemez. Bu nedenle sevdiğiniz insanın bir gün uyandığında artık buna dayanamayacağı gerçeği ile yüzleşmesi içten bile değil. Dikkatli olmakta fayda var...
6. Karşınızdaki insanı "gerçekten" dinliyor muydunuz?
Bir insan düşünün ki hissettikleriniz konusunda konuşmanıza izin veriyor; yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor sinirlendiğiniz için bağırmak zorunda kalıyorsunuz ancak kendinizi olduğunuz, hissettiğiniz gibi ifade ediyorsunuz. Peki o ne yapıyor? Dinlemiyor. Bu nasıl hissettirirdi?
Eğer karşınızdaki insan pasif bir dinleyiciyse, ağzınızdan çıkan her kelime onun için bir dudak hareketi olmaktan öteye geçemeyecektir.
Bu onları hiç önemsemediğinizi ve anlamak istemediğinizi düşündürtür ki bu konuda haklılardır. Eğer anlattığı şeylere birkaç dakikanızı ayırıp dinleyemeyecek kadar ilgisizseniz, onunla neden birliktesiniz?
7. Kendinize olması gerekenden daha fazla odaklanıyor musunuz?
Tabi ki düşüncelerinize ve hayatınıza önem verip kendinizle ilgilenmenizden doğal bir şey yok ancak bunu yaparken karşınızdaki insanı çerçeveden tamamen çıkartmamanız da lazım.
Dünyadaki en meşgul insanmış gibi davranıyor, değer verdiğiniz insanlara zaman yaratamıyor ya da hayatınızdaki gelişmelerin karşınızdaki kişilerin duygu ve düşüncelerinden daha önemli olduğunu düşünüyorsanız; yanlış yapıyorsunuz.
Bu sizi yabancılaştırmakla kalmayacak aynı zamanda karşınızdaki insanı oldukça yıpratacaktır ki sizinle görüşmeyerek hayatlarından çıkarmak istemelerine neden olacaktır.
8. Hararetli tartışmalar içine giriyor musunuz?
Tabi ki sorunlar üzerine konuşup tartışmak; bir çözüm yolu aramak sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazlarından. Hatta öyle ki araştırmalara göre; tartışmalar, kişiler arasındaki bağı güçlendirerek insanların birbirlerini anlamaları yolunda oldukça önemli bir rol oynuyor.
Ancak bir amaca hizmet etmeyen ve birbiri ardına yeni sorunlar üreten tartışmalar romantik ilişkilere zarar vererek sonlandırabiliyor.
Bu gereksiz ve hararetli tartışmaları bir düşünün? Kaçını hatırlayabiliyorsunuz? Daha ne hakkında olduğunu tam olarak idrak edemediğiniz ancak yine de fikrinizi ısrarla savunduğunuz bu ve benzeri durumlar, ilişkilerinize tahmin edemeyeceğiniz kadar zarar verir.
9. Gereğinden fazla yakınlık can sıkar.
Kişinin karşısındaki insana aşırı bağımlı, muhtaç ya da takıntılı kabul edilebilecek davranışlar sergilediği anlardan bahsediyoruz. Yeni bir ilişkiye başladığınızda bu her ne kadar verdiğiniz değeri ve duyduğunuz sevgiyi gösteren bir işaret olarak da değerlendirilebilse de, her konuda olduğu gibi aşırıya kaçmak hem sizi hem de karşınızdaki insanı yoracaktır.
Bu tarz bir davranışın sebebi güvensizlik, kıskançlık, bağımlılık, kendinden şüphe etme veya gelecek kaygısı duyma gibi duygu bozuklukları olabilir.
Bu nedenle bu konuda daha dikkatli olmalı, karşınızdaki insanı sıkboğaz etmemek için her türlü hassasiyeti göstermelisiniz.
10. Daha önce hiç somut şeylere takılıp kaldınız mı?
Kişinin dış güzelliği, sahip olduğu servet ve benzeri somut şeyler üzerine kurulmuş bir ilişkini uzun soluklu olması çok da mümkün değildir. Bu tarz özellikleri ön plana koyarak karşınızdaki insana değer biçmeniz ve sevgi göstermeniz yapabileceğiniz en büyük hatalardan bir tanesi.
Yıllar geçse ve güzelliği, parası bir bir gitse; geriye ne kalacak? Karakteri.
Size hak ettiğiniz değeri gösterecek, yeri geldiğinde en yakın arkadaşınız olabilecek, sizin için konfor alanının dışına çıkabilecek ve en kötü gününüzde bile yüzünüze bir tebessüm kondurabilecek bir insan arayışı içerisinde olmalısınız.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu hataları daha önce yaptınız mı? Çok da özel değilse yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın... 🙂