Mehmet Susam, Fransa’da bulunan Alp Dağları'nda gerçekleştirdiği bir atlayış sırasında geçirdiği kaza sonrasında hayatını kaybetti.
Haftanın beş günü ameliyatlara girip, nöbetler dâhil ayda 400 saat çalışan; ölümüyle herkesi üzen, erken yaşta kaybedilen önemli bir insan. Değerli, ülkemizde nadir bulunan, kıymetli bir kalp cerrahı.
Belki de dünyanın en tehlikeli sporlarından birisi olan Wingsuit Flying’e gönül vermişti Mehmet Susam.
Alp Dağlarının zirvesinden Wingsuit adı verilen özel kıyafeti ile çıkış yapan Susam, kayalıkların yanından geçerken anlık bir dikkat kaybı sonucu kontrolünü yitirdi ve kayalıklara çarptı.
Mehmet Susam, bu tehlikeli spor nedeniyle hayatını kaybeden ne ilk kişi oldu, ne de son kişi olacak..
Sadece bu yıl, kendisi gibi wingsuit ile atlayış yaparken hayatını kaybeden 14 kişi, toplamda ise 102 kişi daha var.
Wingsuit Flying, ölüm riski en çok olan doğa sporlarından birisi.
Bu spora başlayabilmek için serbest düşüş eğitimi almak ve profesyonel paraşütçü olma zorunluluğu bulunmaktadır.
Sporun ismi birçok yerde Wingsuit olarak zikredilse de; sporun adı Wingsuit Flying, sporcuların üzerine giydikleri giysinin ismi ise Wingsuit’tir.
Havadayken paraşütsüz bir biçimde uçmanızı sağlayan bu kıyafet, kişiye özel olarak ve hava geçirgenliği sıfır olan bir kumaştan üretilir. Hava geçirgenliğinin özellikle olmaması, sporcunun havada yatay bir biçimde süzülebilmesi içindir. Üretim yapılan kumaş, oldukça sağlamdır. Havadayken oluşan hava akımının kanatları kırmasını önlemek amacıyla özellikle kanat kısmı oldukça dayanıklıdır.
Tüm bu önlemlere rağmen öyle bir spor ki, maalesef hataya hiç yer yok.
Çünkü yaklaşık 300km/h süratle, kayalıkların dibinden uçarken tüm kontrol sizde değil ve anlık bir hata bile sizi ölümle burun buruna getirebilir. İlla ki sizden kaynaklı bir hata da değil aslında, rüzgarın yön değiştirmesi, ters bir hareket ya da anlık verilen yanlış bir karar…
Maalesef hepsinin sonucu belli..
Mehmet Susam, bu sporu sadece adrenalin tutkusu için yapmıyordu. Bir yandan da, uçuş esnasında bilimsel makalesi için kalp atışlarını kaydediyordu.
Ayrıca bu spora başlamasındaki en önemli etkenin, uçuş sırasında, insanoğlunun beyninin derinliklerinde körelen gerçek uçuş hissinin yeniden canlandığına inanması olduğunu belirtmişti.
'Ciddi bir araştırma evresinin ardından bu işin yurtdışındaki ustaları ile tanıştım. Beraber atlayışlar yaptık. Atlayış, müthiş bir adrenalin. Gerçekten uçtuğunuzu hissediyorsunuz'..
Bir röportajda böyle cevaplamıştı kendisine sorulan soruyu.
Ah be Mehmet Susam!
Keşke biraz daha dikkatli olsaydın. Bizler için, arkanda bıraktıkların için.
Keşke ülkemizde senin gibi değerlerin azaldığı bu günlerde, bu kadar erken çekip gitmeseydin.
Keşke ‘iyiler, erken ölür’ sözünü kanıtlamasaydın bir kez daha..