Yavaş yavaş normalleşme başlarken bu yazılı olmayan kuralları da hatırlatma zorunluluğu hissettik.
1. Derdi olan birini dinlerken araya girip kendi hikayenizi anlatmamalısınız. Böyle durumlarda sabırla anlatan kişinin bitirmesini beklemeyi öğrenmeliyiz.
2. Kulaklık takmış bir kişiye öylece soru sorulmaz. Duymaz, duymuş olsa bile saygısızlığın büyüğünü edersiniz.
3. Bir ortamda şarjı en az olan şarj aletini kullanmaya hak sahibidir.
4. Beyler! Pisuvar kullanırken arada bir boşluk bırakmaya özen gösterin.
5. Sinemada, tiyatroda, karanlık ortamda herhangi bir gösteri izlerken telefonla uğraşılmaz.
6. Kapınızın önünde ayakkabınızı bırakmayın. Gün içinde sürekli giyiyor olabilirsiniz, bu bizim sorunumuz değil.
7. Otoyol veya kavşak bağlantı noktalarında tek akıllı sizmişsiniz gibi kaynak yapmayın.
8. Bacaklarınızı ayırmayın.
9. Bir kitap ödünç alındıysa sahibine geri teslim etmek için onun istemesi beklenmez. Okumanız bittiği gibi verirsiniz.
10. Birini ararken telefonu çaldırma sayısına dikkat edin. Kişi duyacaksa zaten ilk üç çalışta duymuştur.
11. Bir kıyafet mağazasında denemek için onlarca kıyafet alınmaz, teker teker alınıp denenenler nazikçe bırakılır.
12. Toplum içerisinde aile ve sevilenler eleştirilmez. O yalnız kalındığında yapılır.
Hem kendinizi küçük düşürüyorsunuz hem de gurur kırıyorsunuz.
13. Ortamın gündemi ekonomi değilse para, maaş, ödeme gibi konular açılmaz.
Sıkılmadık mı bu sıradan konudan?
14. Telefon görüşmeleri karşıdaki kişiye haber verilmediyse hoparlöre alınarak yapılmaz.
Ayrıca bağırarak telefonla konuşulmaz, muhtemelen karşınızdaki sakin konuşsanız da sizi anlayacak.
15. Bir cafe ve restoranda yemeğinizi yedikten sonra masayı toplayan garsona yardım edilmez.
Uzmanı olmadığımız bir konuda işi uzatmamız bir yana saygısız bir davranış olduğunu bilmeyiz.