K­o­r­k­u­t­ ­U­l­u­c­a­n­ ­Y­a­z­i­o­:­ ­B­e­ş­i­k­t­a­ş­ ­H­e­m­ ­L­i­g­i­n­ ­H­e­m­ ­d­e­ ­P­s­i­k­o­l­o­j­i­ ­L­i­g­i­n­i­n­ ­Ş­a­m­p­i­y­o­n­u­

K­o­r­k­u­t­ ­U­l­u­c­a­n­ ­Y­a­z­i­o­:­ ­B­e­ş­i­k­t­a­ş­ ­H­e­m­ ­L­i­g­i­n­ ­H­e­m­ ­d­e­ ­P­s­i­k­o­l­o­j­i­ ­L­i­g­i­n­i­n­ ­Ş­a­m­p­i­y­o­n­u­

Olay, mücadele, içerik ne olursa olsun kazananı, birinciyi kutlamak bizlerin en büyük toplumsal özelliklerimizden, tıpkı garibanın ve ezilenin veya haksız kaybedenin yanında olmak, onlara destek olmamız gibi. Bu çok güzel bir özelliğimiz, ananemiz….

Beşiktaş sonuna kadar hak etti, hepsi annelerinden emdikleri helal süt gibi dibine kadar hak ettiler...

Beşiktaş sonuna kadar hak etti, hepsi annelerinden emdikleri helal süt gibi dibine kadar hak ettiler...

Kısıtlı kadrolarına rağmen sonuna kadar mücadele ederek, son haftalarda ki yaşattıkları heyecana rağmen.

Sıkıntılı başlayan bir sezon, Beşiktaş için bir kat daha sıkıntılı idi, uyulması gereken finansal kurallar, rakipleri transfer üzerine transfer yaparken ŞL ön eleme maçına sol açıktan devşirilmeye çalışan bir sağ bek, tartışılan stoperler, vs vs… Bahane dizersen buraya her takım için satırlar, sayfalar tutar. Ama unutulan bir özelliği vardı Beşiktaş’ın, yıllardır unutulan bir özelliği; umursamadan mücadele ve sadece kendi işine bakma, gerekirse hakemi de yenmek….

Düşünebiliyor musunuz bir futbolcu, alışık olmadığı bir tempo, milli takımla ile birlikte yılda yaklaşık 45-50 maç oynarken bu sene hem pandemi sıkıntısı hem de bir anda 60 maç sınırına yaklaşmak, ve Beşiktaş özelinde sıkıntılı ve dar bir kadro, aynı oyuncular, sakatlanma olasılıkları çok yüksek, ama sakatlık şansları yok.

Son 5-6 hafta forvet yok, orta saha sıkıntıya girmiş, defans zaten olası bir değişikliği kaldırma şansı yok. Daha da yazsak yazarız….

Peki neyi güzel yaptı Beşiktaş, kesinlikle sıkıntıyı futbolcularına yaşatmamaya çalıştı.

Peki neyi güzel yaptı Beşiktaş, kesinlikle sıkıntıyı futbolcularına yaşatmamaya çalıştı.

Takımı rahat bıraktı, aslında elde ki psikolojiyi çok iyi yönetti. Bunu bilinçli mi yaptı, bilemem, ama bir şekilde yaptı. Takım ne olursa olsun rahattı, düşünsenize puan gidiyor, belki yorgunluktan, belki gamsızlıktan, belki de bilinçli yönetimden (çok sanmıyorum) aynı sakinliği gösterdi, ne acele etti, ne tempo yükseltti, aynen devam. Belki de enerji bu kadardı, dayandığımız ve güvendiğimiz en önemli oyuncu 36 yaşındaki Atiba, gerisini siz düşünün….

Aynı sakinliği ben Ergin Ataman’da görüyorum, Final-four eşleşmelerinde de gördük, işler kötüye gidiyor, hoca mola almıyor, var bir bildiği, play-off serisini son maşa getirdi Madrid, sıkıntı yok, biz işimizi biliriz.

Neymiş efendim, Sergen Yalçın’ın futbolculuğu da gamsızmış, demek ki gamsızlıkta işe yarıyormuş.

Hepsini geçelim, bir başarı hikayesi yazıldı, bir psikolojik şampiyonluk yaşandı….

Emeklerine kramponlarına psikolojilerine sağlık…

Popular Articles

Latest Articles