D­i­z­i­l­e­r­d­e­ ­v­e­ ­F­i­l­m­l­e­r­d­e­ ­S­ı­k­ç­a­ ­D­u­y­d­u­ğ­u­m­u­z­,­ ­İ­n­g­i­l­i­z­c­e­n­i­z­i­ ­D­a­h­a­ ­İ­y­i­ ­G­ö­s­t­e­r­e­c­e­k­ ­2­0­ ­D­e­y­i­m­

D­i­z­i­l­e­r­d­e­ ­v­e­ ­F­i­l­m­l­e­r­d­e­ ­S­ı­k­ç­a­ ­D­u­y­d­u­ğ­u­m­u­z­,­ ­İ­n­g­i­l­i­z­c­e­n­i­z­i­ ­D­a­h­a­ ­İ­y­i­ ­G­ö­s­t­e­r­e­c­e­k­ ­2­0­ ­D­e­y­i­m­

1. Blue collars / White collars

1. Blue collars / White collars

Anlamı: Mavi rengi emeği temsil eder. Bu yüzden mavi önlüklü insanlar emekçi sınıfını yansıtır. Beyaz önlük ise ofis içinde daha mühim işlerle uğraşanlar için kullanılan bir tabirdir.

2. Big Cheese

2. Big Cheese

Anlamı: Büyük lokma anlamına gelir. Önemli insanlar için kullanılır (argodur)   

Örnek: Obama is a big cheese

3. At a loss / At a discount / At once

3. At a loss / At a discount / At once

Anlamları: At a loss: Söyleyecek kelime bulamamak, At a discount: İndirimde olmak, At once: Her şeyi hemen istemek. 

Örnekler;

Chandler: Defacto is at a discount now.

Monica: I want to buy everything at once!

Chandler: I 'm at a loss

4. Waste of time

4. Waste of time

Anlamı: Zamanını boşa harcamak, zaman kaybı.

5. Alive and Kicking

5. Alive and Kicking

Anlamı: Turp gibi sapasağlam

Örnek: My grandma is 90. She is alive and kicking

6. Blue Bloods

6. Blue Bloods

Anlamı: Asil soylu (royal people).

7. Dark Horse

7. Dark Horse

Anlamı: Yetenekli ama belli etmeyen

Örnek: I think Fahrie Evcen is a dark horse because she has a wonderful voice but she doesn't show up

8. Feel Blue

8. Feel Blue

Anlamı: Üzgün hissetmek

9. Don't Push My Buttons

9. Don't Push My Buttons

Anlamı: Damarıma basma, sinirlendirme

10. Fat City

10. Fat City

Anlamı: Büyük şehir 

Örnek: She wanted to start a new life and moved to a fat city

11. Fortune Favors the Bold

11. Fortune Favors the Bold

Anlamı: Şans cesurları seçer.

12. Hit the Road

12. Hit the Road

Anlamı: Yollara düşmek, gitmek

13. It's My Way Or the Highway

13. It's My Way Or the Highway

Anlamı: Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.

14. It's all Greek to Me

14. It's all Greek to Me

Anlamı: Bir şey anlamamak, Fransız kalmak

15. It's not a Rocket Science / It's not a Big Deal

15. It's not a Rocket Science / It's not a Big Deal

Anlamı: Çok da önemli değil, (roket bilimi ya da büyük bir anlaşma değil) yapılabilir.

16. It's not My Cup of Tea

16. It's not My Cup of Tea

Anlamı: Benim uzmanlık alanım dışında, benim olayım değil.

Örnek: Music is not my cup of tea

17. Roll up your Sleeves

17. Roll up your Sleeves

Anlamı: Kolları sıva, işe koyul.

18. Nature is Calling Me

18. Nature is Calling Me

Anlamı: Tuvaleti gelmek

19. Storm in a Teacup

19. Storm in a Teacup

Anlamı: Önemsiz bir mevzu,olay. Sadece çayı karıştırınca olan hortum kadar küçük ve basit...

20. When in Rome, do as the Romans do

20. When in Rome, do as the Romans do

Anlamı: Ortama uyum sağla. Sagopa sevmiyorsan bile o elini kaldır :D

Bonus: to be Dinosaur

Bonus: to be Dinosaur

Anlamı: Zamanı geçmek, tarih olmak, eskimek

Örnek: My cell phone is a dinosaur, I need new one.

Popular Articles

Latest Articles