'Ya saçlarım dökülürse...' düşüncesi her erkeğin zaman zaman aklına düşen en korkutucu düşüncelerdendir. Tek bir tür erkek dışında: Saçları zaten dökülmüş erkekler... Saçları dökelim, korkuyu yenelim, hepimiz buddha olalım. Hadi bakiyim...
1. Her şey duş zemininde ya da yastığınızın üstünde yitirdiğiniz o canları gördüğünüz gün başlar...
2. Ve hemen sonrasında yoğun bir internet araştırmasıyla en etkili ilaçlar, şampuanlar, yöntemler ezberlenir...
3. Ailedeki tüm erkekler şöyle bir zihinden geçirilir... (Memet Dayım var onun dökülmedi aslında ya...)
4. Ve artık her gününüz, o gün dökülen saç tellerini saymakla, "Şurası açılmış mı lan biraz?"larla geçmeye başlar...
5. Artık durumu yavaş yavaş kabullenmeye başlamışsınızdır ve çareyi daha önce internetten bulduğunuz ilaçlara ve şampuanlara dünyanın parasını dökmekte bulursunuz...
6. İnternette ilaçların cinsel hayatınızı kötü yönde etkileyeceğini de okumuşsunuzdur fakat saçlarınız tamamen dökülürse de partner bulamayacağınızı düşünürsünüz...
İki ucu keskin kılıçtır a dostlar...
7. Bu konuyu kafaya takıp stres yapmanın süreci hızlandıracağını biliyor olmanıza rağmen kendinize engel olamazsınız...
8. Önceleri anlam veremediğiniz bir aksesuar olan şapka, zamanla can dostunuz haline gelir...
9. Ve şapka takmadığınız zamanlarda da insanlara saçlarınızın dökülmediğini düşündürecek bir takım saç modelleri geliştirirsiniz...
10. Artık eski sevgililerle, arkadaşlarla karşılaşmak en büyük korkulu rüyanızdır; onlardan kaçarsınız...
11. Yakınlarınız "İyisin ya...", "Çok aşırı dökülmemiş bence...", "Seni karizmatik göstermiş..." gibi cümleler kurarlar fakat kendinizi bir nebze bile iyi hissettiremezler...
12. Eski, saçlarınızın yerli yerinde olduğu fotoğraflara bakmaktan köşe bucak kaçmalar baş gösterir...
13. Bir süre sonra gür ve canlı saçları olan arkadaşlarınıza, imrenmekle nefret etmek arası bir takım duygular beslemeye başlarsınız...
14. Durumun kaçınılmaz olduğunun kabullenildiği bu evrede moral yükseltmek için kel ünlüler örnek alınmaya başlanır...
