Dünya Sefalet Endeksi'nde rakiplerini bir bir egale eden, enflasyonun rekor üstüne rekor kırdığı, ekonomiyle ilgisiz diğer endekslerde de diplerde yer bulan ülkemizde gündem yoğun. Yerli arabanın renk tonu, anayasa tartışmaları, parti ziyaretleri... Ancak o kadar yakıcı bir gerçek var ki ne kadar gündeme getirilmeye imtina gösterilse de bir şekilde sosyal medyada yayılıyor.
İYİ Parti Eğitim Politikaları Başkanı Sevinç Atabay birkaç hafta önce Sözcü'ye verdiği mülakatta Türkiye'deki çocukların derin yoksulluk çektiğini, aç olduklarını, bu yüzden eğitim almada, gelişimde ve anlamada zorlandığını belirtmişti. 1.4 milyona yakın çocuğun ise derin yoksullukla mücadele ettiğini anlatmıştı.
Tabii bu sayılar medyada dolaşıyordu ama sosyal medyadaki öğretmenler ve veliler durumun vehametini maruz kaldıkları siyasi baskılara rağmen anlatmaya başladılar...
Bir diğer öğretmen de öğrencisinin beslenme çantasını paylaştı. Öğrencinin yazdıkları ise içimize fil gibi oturdu.
Tabii üzüntü kadar öfke doğuran da bir paylaşım oldu bu...
Yardım etmek isteyenlerin elbette iyi niyetlerinden şüphe edemeyiz ama tek öğrenciye yardım sorunu çözmüyor.
Karadeniz'e has bir yeşil rengi olmasın mı şimdi?
Bir de öğrenci gözünden dinleyelim.
Tabii başka sorgulamalar da yapıldı.
Açlığa bağlı baş ağrısı, mide bulantısı, yer yer bayılmalar ise öğretmenlerin en çok dile getirdiği konular.
Rapora göre bilinen yaklaşık 1.4 milyon çocuk!
Tevfik Fikret zamansız bir eser bırakmış.
Tabii okullarda yemek önerileri de geldi.
👇
Bilinen ama konuşulmayan çok acı gerçekler.
👇
Sadece okulda verilecek yemekle çözülemeyeceği aşikar.
Başka bir öğretmenin gözlemi.
Siz ne düşünüyorsunuz?
