A­l­m­a­n­y­a­’­d­a­ ­a­ş­ı­r­ı­ ­s­a­ğ­ı­n­ ­i­l­k­ ­k­u­r­b­a­n­ı­ ­T­ü­r­k­ ­a­i­l­e­ ­a­n­ı­l­d­ı­

A­l­m­a­n­y­a­’­d­a­ ­a­ş­ı­r­ı­ ­s­a­ğ­ı­n­ ­i­l­k­ ­k­u­r­b­a­n­ı­ ­T­ü­r­k­ ­a­i­l­e­ ­a­n­ı­l­d­ı­

Neo Nazi örgütü, ‘Nationalistische Front‘ üyesi olan Josef Seller’in 17 Aralık 1988’de kundakladığı binada Fatma Can (44), Osman Can (50) çifti ve oğulları Mehmet Can (12) ile Alman Jurgen Hubner (47) hayatını kaybetmişti. Saldırı Almanya’da ilk kundaklama vakası olarak kayıt altına alındı.

Anma töreni için Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Schwandorf Belediye Başkanı Andreas Feller, Can ailesinin hayattaki kızları Leyla Kellecioğlu, eşi, çocukları ve torunu; Schwandorf DİTİB Merkez Camii Başkanı Osman Yıldız, Belediye Meclis Üyesi Ferdi Eraslan, Kuzey Bavyera Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Başkan yardımcısı Emre Şentürk, Nürnberg Türk Toplumu Başkanı Bülent Bayraktar ile çok sayıda Türk ve Alman, saldırının gerçekleştirildiği ‘Habermeier Haus’ adlı binanın önünde bir araya geldi.

Aşırı sağ ideolojiler giderek güç kazanıyor

Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz törende yaptığı konuşmada, “Bildiğiniz gibi, Schwandorf’da meydana gelen bu cinayet, 1960’lı yıllardan başlayarak Almanya’ya gelen vatandaşlarımızın bu ülkede maruz kaldıkları ilk ırkçı saldırı olması bakımından bir dönüm noktası teşkil etmiş ve ne yazık ki, bu tarihten sonra bir daha hiçbir şey aynı kalmamıştır.Nitekim bu tarihten sonra, Solingen örneğinde olduğu gibi, bu ülkede yaşayan vatandaşlarımız aşırı sağ ve NeoNazi örgütleri tarafından ortadan kaldırılması gereken bir unsur olarak hedef tahtasına konulmuş ve maalesef bu saldırılar, NSU cinayetlerinde olduğu gibi, yakın zamana kadar hız kesmeden meydana gelmeye devam etmiştir.

Dünya genelinde olduğu gibi, Avrupa ve Almanya’da da aşırı sağ ideolojiler giderek güç kazanmakta, gerek yerel gerek genel seçimlerde oy tabanlarını artırmaktadırlar. Bu durumun, bu ülkede sadece ekmek parası derdinde olan ve tek amaçları huzur içinde yaşayıp bulundukları topluma da katkıda bulunmaktan ibaret olan Türk toplumunu ne kadar tedirgin ettiğini söylemeye gerek yok“ dedi.

Mülteciler aynı tehditlerle karşı karşıya

Serdar Deniz, “Yine, özellikle başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’daki çatışmalar sonucunda kendi evlerini bırakarak Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan mültecilerin de aynı aşırı sağcı ve ırkçı çevrelerin nefret ve tehditleriyle karşı karşıya kaldıklarını görmek gerçekten insanın yüreğini dağlamaktadır. Bize göre, Avrupa ve Almanya’daki bu aşırı sağın yükselişinin sosyolojik olarak tahlilinin yapılarak, gerekli tedbirlerin biran önce alınması ve hayata geçirilmesi gerekiyor.

Bu soruna çözüm arayışlarında, Alman makamlarının yarım asırdan fazla bu topraklarda yaşayan Türkleri ve diğer etnik kökenli insanları artık yabancı olarak değil kendilerinden biri olarak görmesinin, eğitim ve birçok alanda dışlayıcı ve ötekileştirici yaklaşımları bir yana bırakarak birarada yaşama kültürünü geliştirme yönünde çaba göstermesinin zamanının geldiğine inanıyoruz.

Esasen, Schwandorf Belediyesinin 2009 yılında aldığı ve bu trajediyi hatırlamak üzere her yıl burada toplanmamızı sağlayan kararı da bu yönde atılmış doğru bir adım olarak gördüğümüzü belirtmek istiyorum. Schwandorf kentinin ve halkının bu suretle verdiği anlamlı mesajın Almanya’nın genelinde de emsal teşkil etmesini ve bu yolla, aşırı sağ çevrelere karşı birlik ve dayanışma duygularını güçlendirmesini temenni ediyorum. Sonunda, insanlığın ve insanca duyguların nefret kültürüne galebe çalmasını samimi olarak arzu ediyorum“ diye konuştu.

Törende konuşan Schwandorf Belediye Başkanı Andreas Feller ise, saldırının acısını unutmadıklarını ve bu ırkçı bakış açısını kınadıklarını söyledi.

Kaynak: DHA

Popular Articles

Latest Articles