![Tacizci Yazarlar ve Şairler Bir Bir İfşa Edilirken, Akıllara Takılan Neden Yıllar Önce Anlatmadınız? Sorusunun Cevabını Veriyoruz](https://kilalu.blog/news/2024-07-30-09:59/Tacizci Yazarlar ve Şairler Bir Bir İfşa Edilirken, Akıllara Takılan "Neden Yıllar Önce Anlatmadınız?" Sorusunun Cevabını Veriyoruz.jpg)
Taciz travmalarımızı ne zaman anlatacağımızı da mı size soralım beyler?
Kitapları yok satan, pek çok kesim tarafından beğeniyle takip edilen ve çok okunan yazarlar arasına giren Hasan Ali Toptaş hakkında taciz iddiaları ortaya atılmıştı.
İlk kıvılcımı yakan Leyla'nın ardından pek çok kadın, yazarla yaşadıklarını anlatarak tacizin boyutlarını ortaya koymuştu. Yazar Pelin Buzluk da yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “2011 yılında, cinsel tacizden de öte cinsel saldırı diyebileceğimi bir olaydı. Benim için konuşması çok güç bir durum. Eski eşimle bizi yazıevine davet etmişti. Eşim gelmek istemeyince tek başıma gittim. Fiziksel yönelmesi ve zorlaması oldu. Şoke olmuştum. Bir süre kendimi banyoya kapattım, kendisine ‘Özür dilerim ama istemiyorum’ dedim. Sonraki yıllarda özür dilediğim için kendimi çok suçladım. ‘O zaman neden bu elbiseyi giydin?’ dedi ve beni geri kafalı olmakla suçladı. O gece o evden kurtulduktan sonra da hiçbir şey olmamış gibi benimle iletişimi sürdürmek istedi. Kendini asla suçlu görmedi.”
Bunların bir iddia olmadığı en baştan belli olsa da, Hasan Ali Toptaş Twitter hesabı üzerinden bir açıklama yaptı ve yaptıkları nedeniyle özür diledi.
'Eril faillik' olarak tanımladığı davranışlarından ötürü pişmanlık duyduğunu ifade eden ve stratejik olarak çok doğru bir adım atarak tacizin boyutunu küçülten yazara her kesimden tepki gelmişti.
Detaylar için: 👇
Olayların büyümesiyle birlikte Everest Yayınları, pek çok kadın tarafından tacizle suçlanan ve özellikle genç kadın yazar adaylarına tavırlarıyla tepki çeken Hasan Ali Toptaş'la yollarını ayırdı.
Bu çok önemli bir adım çünkü taciz edenlerin sosyal hayattan soyutlanmasının yanı sıra iş akitlerinin de etik olarak sonlandırılması gerekir. Söz konusu nüfuzu kullanmak olduğunda, yayınevinin atması gereken adım da buydu.
Detaylar için: 👇
Hasan Ali Toptaş'la başlayan bu ifşa hareketi yayıldı ve bir kısmını yakından tanıdığımız erkek bireylerin de kadınlara uyguladıkları şiddet ortaya çıktı.
İlk etapta Hasan Ali Toptaş'a yakıştırılamayan ve 'Yok canım, yapmamıştır' denilen bu seri tacizlerin edebiyat dünyasında ne kadar yaygın olduğunu da anlamış olduk. Ama konumuz bu değil bugün...
Kadınların geçmişte yaşadıkları erkek şiddetini paylaşmaları Twitter'daki bazı kişiler tarafından "Neden olay gerçekleştiğinde anlatmadın da şimdi anlatıyorsun?" şeklinde eleştirildi.
'Kadınlar neden tacize uğrar uğramaz tepki vermiyorlar da bir tetiklenmeyle harekete geçiyorlar?' diye soranları buraya alalım, işte aradığınız yanıtlar...
👇
👇
👇
👇
👇
👇
👇
👇
👇
