Aşağıdaki illüstrasyonlar, 19. yüzyılın cerrahi müdahale prensiplerine dair bilgiler sunan Crucial Interventions” (Önemli Müdahaleler) adlı bir koleksiyondan alınmıştır. Çizimleri sahipleri ise, o dönemlerde yaşadıkları deneyimleri başkalarıyla paylaşmak isteyen öncü hekimler. Koleksiyon Richard Barnett tarafından bir kitapta toplanmış. Biz bu dikkat çekici illüstrasyonları, ülkemizde kanayan bir yara olan sağlık çalışanlarına şiddet başlığı altında, sizlerle paylaşmayı uygun gördük. Her şeyimizi emanet ettiğimiz bu fedakar meslek grubunun mensuplarına yapılanların asla mazur görülmemesi temennisiyle: İşte karşınızda 19. yüzyıldan kalma korkutucu cerrahi illüstrasyonlar...
1. Çoğu insan sanki o günler hiç yaşanmamış gibi davransa da, cerrahlık ortaçağın sonlarına kadar neredeyse ilkel bir uğraşıydı.
2. Zira ne hekimlerin ne de doktorların gerçek bir anatomi bilgisi yoktu.
3. Öğrenmenin tek yolu ise, devlet ve kilise otoritesinin pek de hoş bakmadığı ölü teşrihiydi.
4. Osmanlı'da ölü üzerinde inceleme yapılması işlemi ise ilk defa I. Abdulmecit'in zamanında, 1839 yılında gerçekleştirilmiş.
5. Dahası, padişah bu konuda fetva çıkartabilmek için Şeyhülislam dairesinden izin almıştır.
6. Ayrıca o dönemde, cerrahide uygulanan tekniklerin, hastanın acı çekmesini engelleyecek mahiyette olmadığını belirtmemiz gerekir.
7. Acının ortadan kaldırılması yönünde ilk adım, 1844’de Amerikalı dişçi Horace Wells’in (1815-48) diş çekiminde güldürücü gaz (nitröz oksit) kullanmasıyla atıldı.
8. Birkaç yıl içinde büyük ameliyatlarda eter ve kloroform kullanılmaya başlandı. Wvillam Morton (1819-68), eterin kullanımının (genel anestezi) öncülüğünü yaptı.
9. Bundan sonraki ikinci büyük adım da, Joesph Lister'in asit fenik kimyasal maddelerin mikropları öldürdüğünü ve ameliyat yaralarını enfeksiyondan koruduğunu keşfetmesiydi.
10. Günümüze dönecek olursak, ülkemizde her gün muayene olmak için hekime başvuran 1,5-2 milyon civarında hasta var.
11. Türk Tabipleri Birliği'ne göre her gün ortalama 30 doktor şiddete maruz kalıyor.
12. Hal böyle olunca da insan, bu ürkütücü illüstrasyonlara bakıp "bu magandalara böylesi müstehak" demekten kendini alamıyor.
