K­a­n­a­d­a­­d­a­ ­T­e­c­a­v­ü­z­l­e­ ­S­u­ç­l­a­n­a­n­ ­D­o­k­t­o­r­ ­A­k­ı­l­a­l­m­a­z­ ­B­i­r­ ­Y­ö­n­t­e­m­l­e­ ­A­d­a­l­e­t­t­e­n­ ­K­a­ç­m­a­y­ı­ ­D­e­n­e­d­i­

K­a­n­a­d­a­­d­a­ ­T­e­c­a­v­ü­z­l­e­ ­S­u­ç­l­a­n­a­n­ ­D­o­k­t­o­r­ ­A­k­ı­l­a­l­m­a­z­ ­B­i­r­ ­Y­ö­n­t­e­m­l­e­ ­A­d­a­l­e­t­t­e­n­ ­K­a­ç­m­a­y­ı­ ­D­e­n­e­d­i­

Kanada'da akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Candace Fonagy arkadaşını görmek için hastaneye gitmişti. Sadece biraz stresliydi, ancak doktor ona sakinleştirici vermeyi önerdi. Sakinleştirici enjekte edildikten sonra Fonagy baygınlık geçirdi. Uyandığında cinsel saldırıya uğradını anladı. Ayrıntılar için buyurun...

31 Ekim 1992'de Candace Fonagy, Kanada'nın Kipling kentindeki bir hastaneye gitti.

31 Ekim 1992'de Candace Fonagy, Kanada'nın Kipling kentindeki bir hastaneye gitti.

Fonagy, erkek arkadaşı ile tartışmıştı ve hastanede çalışan bir arkadaşıyla konuşmak istiyordu. Amacı tıbbi bir yardım almak değildi. Arkadaşı müsait değildi, Fonagy'i sakinleştirmesi için Dr. John Schneeberger'e yönlendirdi.

Schneeberger, Fonagy'nin stresli olduğunu gördü.

Schneeberger, Fonagy'nin stresli olduğunu gördü.

Sakinleştirmek için hap vermek yerine Fonagy'ye bir enjeksiyon yaptı. Fonagy sakin hissetmek yerine tamamen uyuşmuş hissetti. Enjeksiyondan sonra hafızası bulanıktı. Ne olduğunu hatırlamakta güçlük çekti ancak iğnenin etkisi geçtikten sonra başına korkunç bir şey geldiğini anladı. Fonagy, bayıldığında Schneeberger'in ona cinsel saldırıda bulunduğundan emindi.

Fonagy hemen polise gitti.

Fonagy hemen polise gitti.

Polis, kadının iç çamaşırında ve pantolonunda, meni izleri buldu. Fonagy’nin kanındaki ilaç incelendiğinde, güçlü bir anestezik olduğu belirlendi. Polis iddialar hakkında Schneeberger ile görüştüğünde, o bu olayı reddetti. Schneeberger, polise Fonagy'den toplanan DNA örneğiyle karşılaştırması için kan vermeyi kabul etti. Sonuç çıktığında DNA'ların eşleşmediği görüldü. Schneeberger'in verdiği ilk numune polis gözetiminde alınmamıştı.Bundan dolayı ikinci numune bir yıl sonra polis gözetiminde alındı. Sonuçlar yine Fonagy'nin örnekleriyle eşleşmedi.

İkinci örnek alınana kadar herkes Fonagy'yi desteklemişti ancak insanlar artık onun yalan söylediğini düşünüyordu.

İkinci örnek alınana kadar herkes Fonagy'yi desteklemişti ancak insanlar artık onun yalan söylediğini düşünüyordu.

Bunun nedeni, herhangi bir yanlışlık olduğuna dair hiçbir kanıt olmamasıydı. Polis soruşturmayı durdurdu ancak Fonagy pes etmedi. Schneeberger'in DNA örneğini bulması için özel bir dedektif tuttu. Dedektif, Schneeberger'in dudak nemlendiricisini buldu. Nemlendiricideki DNA'sı test edildi ve Fonagy'de bulunan sperm örneğiyle eşleştiği görüldü. Fonagy, bu kanıtlarla Schneeberger aleyhine dava açtı. Ancak geçerliliğini sağlamak için genetik materyalin tanıkların önünde alınması gerekiyordu. Schneeberger bunu da kabul etti.

Polis parmağından kan alınmasını istedi ama Schneeberger sadece kolundan kan örneği vermeyi kabul etti.

Polis parmağından kan alınmasını istedi ama Schneeberger sadece kolundan kan örneği vermeyi kabul etti.

Damarları görünür olmasına rağmen, teknisyen kanını almakta zorlandı. Ortaya çıkan numunede yine eşleşme sağlanamadı ve Fonagy'nin davası düştü. Fonagy davasının yeniden soruşturulması için yıllarca  mücadele etti.

1997 yılında Schneeberger'in karısı Lisa polise başvurdu.

1997 yılında Schneeberger'in karısı Lisa polise başvurdu.

15 yaşındaki üvey kızına gece uyuşturucu enjekte ettiğini ve ardından ona defalarca cinsel saldırıda bulunduğunu bildirdi. İki iddianın ardından polis olayı ayrıntılarıyla araştırdı. Schneeberg'in  parmağından kan ve saçından DNA örneği aldılar. Sonuçlar kafa karıştırıcıydı. Schneeberger'in DNA'sı, yıllar önce Fonagy'den alınan örnekle eşleşiyordu. Ancak şimdiye kadar neden kan örneklerinin uyuşmadığı bilinmiyordu.

1999'daki duruşma sırasında gerçekler ortaya çıktı.

1999'daki duruşma sırasında gerçekler ortaya çıktı.

Schneeberger, kan alınmadan önce koluna penrose drenajı olarak bilinen, 15 santimetrelik bir tüpü sokmuştu. Bu tüp, bir hastanın kanıyla doluydu. Bu nedenle, polis ne zaman kolundan bir örnek alsa, başka bir adamın kanını almış oluyordu. Üçüncü kan örneği alınırken iki yıl geçmişti ve diğer adama ait kan neredeyse bitmişti. Schneeberger, bunu yaptığını kabul etmesine rağmen, Fonagy'ye saldırdığını reddetti. Fonagy'nin iç çamaşırında bulunan meni örneğinin kullanılmış bir prezervatiften çalındığını söyledi. Kimse onun hikayesine inanmadı ve Schneeberger, adaleti engellemekten suçlu bulundu. Ancak sadece altı yıl hapis cezası aldı.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Popular Articles

Latest Articles