Hepimiz hayatımızda bazı şeyleri çok fazla kafayı takarız. Peki senin kafana taktığın en büyük mesele ne? İşte bunu film tercihlerinden tahmin ediyoruz!
Hazırsan başlayalım!
1#
2#
3#
4#
5#
6#
7#
8#
9#
10#
Daha Başına Gelmemiş Olaylara Çok Fazla Takılıyorsun!
Film tercihlerin, hayatının en büyük endişesinin gelecekte yaşanması muhtemel olaylar olduğunu gösteriyor. Belki de farkında olmadan, henüz başına gelmemiş olaylar hakkında yoğun bir şekilde kaygılanıyorsun. Bu durum, seni gereksiz yere stresin kıskacına atıyor. Üstelik Bbu düşünceler, seni adeta bir labirentin içine hapsederken, çıkış yolu bulmanı da zorlaştırıyor. Kendini hemen oracıkta, belirsizliğin karanlık gölgesi altında ve kötü düşüncelerin pençesinde hissediyorsun. Ancak sen de biliyorsun ki hayat tamamen geleceği düşünmekle geçmez. Önemli olan geçmişin ve geleceğin iplerini koparmamak kaydıyla şimdiki zamanı yaşamaktır. Bunu aklından sakın çıkarma!
İnsanların Seni Nasıl Gördüğüne Kafayı Takmışsın!
Seçtiğin filmlere bakarak hayatındaki en büyük takıntının, insanların seni nasıl algıladığı olduğunu söyleyebiliriz. Bu algı, dış görünüşünle başlayıp kişiliğinle ilgili en ufak ayrıntılara kadar uzanıyor. Etrafındaki insanların senin hakkında olumsuz düşünceleri seni derinden yaralıyor ve bu durumdan oldukça rahatsız oluyorsun. Ancak olumlu yorumlar karşısında ise adeta bulutların üzerinde hissediyorsun. Üstelik insanların senin hakkında ne düşündüğü, hayatını belirlemekte ve şekillendirmekte maalesef çok etkili oluyor. Bu durum senin günlük yaşantını, sosyal ilişkilerini ve hatta kendine olan güvenini bile etkiliyor. Ama unutma ki insanların düşünceleri bir yere kadar önemlidir; bir yerden sonra senin kendin hakkındaki düşüncelerin hayatını anlamlandırır ve güzelleştirir.
Hayattan Zevk Almayı Takıntı Haline Getirmişsin!
Seçtiğin fimlere bakacak olursak çok belirgin bir özelliğin ortaya çıkıyor: Ona zevk diyorlar! Zevklerin, hayattaki en büyük takıntıların arasında yer alıyor. Konu konfor, rahatlık ve zevkler olunca, kimseye tek bir kelime bile söz hakkı tanımıyorsun. Adeta bir kral ya da kraliçe gibi, kendi krallığında zevklerin peşinden koşuyorsun. Hayattan zevk almak, senin için sadece bir hobi ya da geçici bir heves değil, tam bir yaşam amacı haline gelmiş. Ancak bunu söylemeden duramayız. Burada bir sorun var: Zevklerine olan bu aşırı düşkünlük, bir takıntıya dönüşmüş durumda. Yani aslında çok güzel ve keyifli bir şey olan zevkler, senin için bir saplantı haline gelmiş. Ama unutma ki hayat bir denge üzerine kurulu ve zevklerini doyasıya yaşarken bu dengeyi de gözetmek önemli.