Gerekli operasyonlardan sonra atılacak ilk adım genetik analiz yaptırmaktır. Çünkü tendonlar yoğun kollajen demetçikleri içeren ve kas ile kemik arasındaki bağlantıyı sağlayan temel hareket dokularından biridir. Genetik olarak her insan kollajen üretim hızı olarak farklı kodlanır. Diğer yandan destekleyici kas ve bağ dokularının durumu için de bu genetik analiz gerekli. Bu analizlerin sonucunda sporcunun iyileşme süreci oluşturulmalıdır.
İkinci aşama ise genetik analizin sağladığı alt yapıya uygun rehabilitasyon çalışmaları yapmaktır. Dizin güç dışında stabilizasyon ve mobilizasyon özellikleri de iyileştirilmeli. Buna göre dizin her özelliği yeterli olmadan antrenmanlara başlanmamalı.
Üçüncü aşama iyileşmiş genetik yatkınlıklarına uygun içerik ve yoğunluklarla programlanmış kişiye özel bir antrenman programı ile dizin elit performans düzeyine çıkarılmasıdır. Ancak bundan sonra takımla antrenmanlar başlayabilir.
Diğer yandan ilk andan itibaren sporcunun psikometrik açıdan iyi düzeyde tutulması gereklidir. Biliniyor ki bu tür travmalardan sonra vücut sporcunun dizini tam performansta kullanmasını engelleyerek kendini güvende tutmak ister. Bunu aşmanın yolu psikolojik alt yapıyı belirleyen bir genetik analizden sonra psikolojik destek ve performans uzmanlarının entegre çalışmasıdır.
Hepsi bir arada yapılmazsa ne olur? Sporcu iyileşir görünür ama asla eski performansına kavuşamaz. Kaybolup gider. Buna futbol tarihimizden yeterince örnek bulabileceğinize eminim.
Sonuç olarak ülkemizde önlenebilir birçok sakatlık yaşanmaktadır. Travmaya bağlı olmayan bütün sakatlıkların genetik alt yapıya uygun olmayan antrenmanlardan kaynaklandığı bilinmektedir. Buna göre Türk futbolunun içinde olan bütün kulüpler futbolcularını ve paralarını kaybetmemek için acilen çalışma yapılarını güncellemelidir.
Web
Instagram
Facebook
Twitter
Linkedln