Bu zamana kadar her yerde duyduğumuz bu cümleler, aslında gerçekliği yansıtmıyormuş... Gerçekleri öğrenince bir miktar şaşırabilirsiniz! 👇
1. "Uzayda yer çekimi yoktur."
İşin doğrusu, yer çekimi her yerdedir. Gezegenlerin yörüngelerini, güneş sistemini, ve hatta galaksileri şekillendirir. Mesafeyle beraber ye çekiminin azaldığı doğru. Yani, bir gezegenden veya yıldızdan uzaklaştıkça daha az yer çekimi hissedersiniz. Yer çekimi bizi aşağıya çeker, o yüzden Dünya'nın yörüngesindeki her bir gemi yavaşça gezegenimize düşüyor. Gemi ve astronotlar da aynı hızda düştüğü için sonrasında baskı uygulayacakları bir şey olmuyor, kendilerini yer çekimsiz hissediyorlar.
2. "Yıldırım bir kez düştüğü yere tekrar düşmez."
Oldukça hoş bir deyim olsa da maalesef gerçekliği yansıtmıyor. Elbette tekrarlayan yıldırımların olması da pek mümkün değil ama imkansız da değildir. Mesela yılda 20 - 25 defa yıldırım düşen Empire State Binası. Binaya bir keresinde 24 dakika içerisinde 8 yıldırım düşmüştü! O yüzden o kadar anormal bir durum değil.
3. "Asteroit Dünya'ya çarptığında tüm dinozorların nesli tükendi."
Asteroit, gezegendeki bitki ve hayvanların %75'ini öldürdü. Bazı küçük dinozorlar hayatta kaldı ve kuşlara evrildiler. Bu tükenme, evrime yönlendirdi. Tüm bu olanlardan önce memeli hayvanlar dinozorların yiyecekleriydi. Fakat yaşananların ardından daha fazla büyüme ve at, balina, yarasa ve primatlar gibi daha karmaşık cinsler olma fırsatını elde ettiler.
4. "Mekik çekmek düz karına sebep olur."
Maalesef, vücudumuzda nereden kilo vereceğimizi hedeflemek biraz zor. Sadece daha fazla kas yapabiliriz. O yüzden sadece mekik çekmek bizlere dümdüz ir karın vermez. Bunun için yanında daha fazlasını yapmamız gerekli. Sağlıklı beslenmeyi de unutmamak gerek.
5. "Beş saniye kuralı: Yere düşen yiyecekleri 5 saniye içinde yerden aldığımız sürece onları yemek güvenlidir."
Bunu 10 saniye kuralına uzatınca daha güçlü bir bağışıklık sistemi edineceklerine inananlar da var... İki türlüde, yer mikroplarla doludur ve yere düşer düşmez bakteriler de anında saldırır. O yüzden kaç saniyede yerden aldığınızın bir önemi yok; ya yıkamalısınız ya da direkt yememelisiniz.
6. "Havuzda idrarı belli eden bir boya var."
Bunu küçüklüğünüzde en az bir kez de olsa duymuşsunuzdur. Bu yalan, çocukları inandırmak ve havuza işemelerini engellemek için söyleniyor. Belki idrarı belli eden bir boya yok ama idrarın suya karıştığını belli eden kimyasallar var. O yüzden yine de dikkat edin.
7. "Kurbağaya dokununca vücudunda siğiller çıkar."
Böyle bir mitin oluşma sebebi kurbağaların vücutlarında siğillere benzer küçük şişliklerin olmasından kaynaklanıyor olabilir. Ancak bunlar et bezleridir ve kurbağalar sizde siğil oluşumuna sebep olacak hiçbir şey salgılamaz. Dermatologlar siğillerin insan virüsleri ile meydana geldiğini söylüyor. Ancak kurbağaların et bezlerinde cilde zarar verecek olan zehirler bulunabilir.
8. "Eğer yavru kuşa çıplak ellerinizle dokunursanız annesi onu reddedecektir."
Bu, ebeveynlerin çocuklarını kuş yuvalarına dokunmamaları için uyarırken söyledikleri yaygın bir yalandır. Ayrıca kayıp bir yavru kuşu yuvasına döndürdüğünüzde annenin yine insan kokusu sindiği için yavruyu reddedeceğine inanılır. Ancak gerçekte vahşi yaşamda hayvanlar yavrularıyla güçlü bir bağ kuruyor ve ne olursa olsun onları yüzüstü bırakmıyorlar.
9. "Muzlar ağaçta yetişir."
Neredeyse 500'ün üzerine muz türü var ve insanların çoğu pişirilebilecek olanları ekip biçiyor; Güney'den Çin'e, Afrika'da ve daha birçok tropik bölgede yetiştiriyorlar. Yaygın olarak bilinenin aksine, muzlar aslında zambak ve orkide ailesinden gelen büyük otlardır. Ama evet, cidden de ağaca benziyorlar...
10. "Fıstık bir tür kuruyemiştir."
Yaygın olarak bilinenin aksine, fıstığın birçok ismi vardır ve bir kuruyemiş değildir. Aslında bir tür tohum baklagildir. İnce, ağa benzeyen, yumuşak bir kabuğu vardır.
Sizde doğru olduğu sanılan fakat aslında yanlış olduğunu bildiğiniz bir bilgi var mı? Varsa, buyurun yorumlara! 👇