Ülkesini canı gibi seven Atatürk tabii ki onun iç güvenliğini de çok önemsiyordu...
Kaynak: Atatürk Ansiklopedisi
Her ne kadar daha önce tutuklanmış olsa da kendisini zapt edenler asker olduğundan Gazi Paşa'nın polis ile ilgisi 1919'da Samsun'da başlar.
Bundan sonra Gazi'nin yakın muhafızlarına baktığımızda polisleri sıklıkla görürüz. Fotoğrafta hemen yanında elinde fötr şapkası olan Bekir Bektaş, askerken polis kadrosuna alınır.
Gazi'nin polisle ilgili ilk vukuatı ise yine 1919'da olur. Paşa ve kafilesi 26 Haziran 1919 sabahı Amasya'dan Sivas'a yola çıkarlar; ancak yoldayken bir çanta kaybolur.
Bununla birlikte Milli Mücadele döneminde Atatürk'ümüze yapılması planlanan suikastleri önlemede örneğin Mustafa Sagir'in yakalanmasından oldukça başarılı olan polisimiz cephede de savaşır.
Atatürk bir an önce polisimizin modern bir kimlik kazanması gerektiğini düşünür. 1924'te ilk polis okulu Konya'da hizmet vermeye başlar.
Ayrıca 1937'de amir yetiştiren Polis Enstitüsü ve 1 sene sonra da polis memuru yetiştiren Polis Koleji açılır.
Cumhuriyetin ilk kadın polislerini de unutmayalım elbette! Soldaki hanımefendi ilk kadın polis amirimiz Fatma Hüceste Arcan, 2 Ekim 1932'de göreve başlar.
Atatürk'ün dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ile ilgili şu anısı ise hem Polis Enstitüsü'nün neden açıldığına hem de Atatürk'ün kafasındaki polisin nasıl olması gerektiğine dair ipuçları verir bize:
Paşa, getirilen şahsa adını memleketini ve askerliğini yapıp yapmadığını sorar. Gerekli cevapları aldıktan sonra tekrar yaverini çağırarak şarjörü ile birlikte bir tüfek getirmesini emreder.
Hemen akabinde Atatürk daha evvel bizzat yanına aldığı ve polisliğini takdir ettiği Polis Memuru Ragıp Efendi’yi çağırtır. Gazi Paşa, Harputlu Fikri’ye uyguladığı testi Ragıp Efendi’ye de uygulamak ister.
Aldığı cevaptan sonra bir soru daha sorar Paşa: "Peki Ragıp Efendi ne yapardı?" Şükrü Kaya az önce verdiği cevabın aksini yine aynı kararlılıkla verir.