S­e­n­i­n­ ­B­u­r­c­u­n­ ­H­a­n­g­i­ ­R­e­n­k­l­e­ ­U­y­u­m­l­u­?­

S­e­n­i­n­ ­B­u­r­c­u­n­ ­H­a­n­g­i­ ­R­e­n­k­l­e­ ­U­y­u­m­l­u­?­

Bakalım senin burcunun rengi neymiş!

Burcunu seç bakalım!

Sarı!

Sarı!

Tamamıyla keyfine düşkün, rahatının bozulmaması için hiçbir şeyden taviz vermeyen bir insansın. İlginç kişiliğinin yanında mükemmel bir gülmece gücün var ve bunu kullanmaktan büyük keyif aldığın şeklinde etrafındakileri de neşelendirip keyiflendiriyorsun. Ne vakit biri kafa dağıtmak istese arayacağı ilk şahıs sen oluyorsun, şu sebeple eğlenmek senin işin. Bu eylemi bir sanatkâr şeklinde ince ince işlercesine icra ediyormuşsun. Hayatında gerçeklerle yüzleşmekten çekinsen de kendinin hangi noktada olduğunu oldukça iyi biliyor, aslen bütün eksiklerinin bilincinde oluyorsun. Sadece bu tarz şeyleri sesli biçimde sezmek seni bıktırıyor. Gülmeye ve neşelendirmeye devam! İnsanlar seni gülen halinle seviyor!

Mavi!

Mavi!

Utangaçlığının altında yatan neden aşırı romantik bir insan oluşunda. Çünkü duygularını açıkça dökmek senlik bir şey değil. İnsanların sana nasıl reaksiyon vereceğini kestiremediğin için duygularını içine atıyorsun. Bu tıpkı rumuz kullanan bir şair, yazar gibi. İçindeki duyguların sahibi sensin, fakat ağzından bir bir dökülünce sanki başka birisi gibisin. Yeni birileriyle tanışınca mesafeli yaklaşmanın da sebebi bu. Ancak onlara karşı ısınmaya başladığında senin ne kadar düşünceli, kibar ve koruyucu biri olduğunu anlıyorlar.

Mor!

Mor!

Mor renk her zaman asaletin ve gururun rengi olarak sembolleşmiştir. Bu senin ne kadar olgun biri bulunduğunu gösterir ki arkadaş ortamında bir 'ebeveyn' varsa bu sen oluyorsun. Genelde hep birilerini durduran, mantıklı davranmaya davet eden kişi sensin. Bu, senin sevdiklerini korumak için hiçbir şeyden sakınmayacağını gösterir. Saygısızlık senin en tahammül edemediğin şeylerin başında geliyor. Bu nedenle korumacılığın ve olgun davranışların ön plana çıkıyor. Asilliğin ve sevdiklerine karşı olan sadakatin kelimelerle anlatılamayacak kadar.

Kırmızı!

Kırmızı!

Kırmızı, hep canlılığın ve keskin sınırların rengi olarak görülmüştür. Oldukça sıcakkanlı birisin, ama damarına kim basarsa bassın bir anda hışımına uğrayabiliyor. Bu senin hayatında birtakım değerlerin kırmızı çizgiyle çizildiğini gösterir. Bunu aşan hak ettiği işlem ile karşılaşıyor, sınırını bilenler ise tüm sıcakkanlılığını onları hayatının merkezine alarak göstereceğini iyi biliyor. Tıpkı gökkuşağının içerisindeki gibi en dışta yer aldığın için hemen dikkat çekiyorsun.

Yeşil!

Yeşil!

Yeşil, kimilerine nazaran doğanın kimilerine göre aklın rengidir. Sen olukça yürekli birisin. Nerede ve ne zaman nasıl risk alınacağını iyi biliyor, aldığın riskin sonucu kesinlikle üstesinden gelebiliyorsun. Kalabalıktan hoşlanmamanın nedeni de yeşil rengin tabiatın asilliğini yansıttığını düşünmenden kaynaklanıyor. Kalabalıkta bulunmaktan sıkılıyorsun ve yapacağın şeyleri tek başına çözmek sana daha çok keyif veriyor.

Turuncu!

Turuncu!

Sen tıpkı rengin tanımındaki gibi 'kırmızı ile sarı arasında' bir yerdesin. Hem kırmızı benzer biçimde sıcakkanlı hem sarı gibi sıradışısın. Turuncu rengini anlat deseler, 'canlılığın ve neşenin rengi' verilecek en uygun cevap olurdu. İnsanları neşelendirmek için yapmayacağın şey yok. Bundan dolayı hayatı gülmek, keyiflenmek ile kodlamışsın. Sen tıpkı bir portakal yada herhangi bir turunçgil şeklinde bizlerin yegâne C vitamini sağlayacısısın. Hayatta eksikliğini en çok hissedeceğimiz bir vitamin gibisin. Yokluğun etrafındakileri eksik ve kırgın hissettirir; varlığın ise hastanın aldığı C vitamini şeklinde... Kısacası hayata döndüren şeysin.

Popular Articles

Latest Articles