Koç Üniversitesi’ndeki yurtların ortak alanlarında kadın ve erkek öğrencilerin birlikte vakit geçirmesine karşı uygulamalara tepki büyüyor.
Koç Üniversitesi Öğrenci Dekanı Baha Yiğit Sayın’ın sosyoloji bölümünden bir öğrenciye çıkışmasına dair görüntüler sosyal medyada yayılmış, sonrasında öğrencilerin üniversitedeki bazı uygulamalara karşı itirazları gündeme gelmişti.
Diken’den Ayşegül Kasap'ın haberine göre, öğrenciler, yurtlarda kameralarla gözetlendiklerini anlatarak, “Bu kabul edilemez. Özgür kampüs istiyoruz” dedi. Üniversitedeki akademisyenlerin Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ‘kayyım’ düzenine karşı çıkarken, kendi öğrencilerini görmezden gelmelerine tepki gösterdiler.
'Covid-19 bahanesiyle tiyatro ve konser yasağı'
Aynı zamanda Odeon Hareketi’nde de olan öğrenciler itiraz ettikleri konunun sadece ortak alanlara yönelik baskı olmadığını söyledi:
'Okul yönetimi tarafından yemekhane ücretlerinin artırılması, yurtlara turnikeler ve kameralar konulması gibi kararlar alındı. Biz de bu kararlara karşı beş ana taleple bir hareket oluşturalım dedik. Çok yeni bir şey zaten. Yaklaşık bir haftadır eylemdeyiz. Kurulalı ikinci hafta oldu. Tiyatro yapmaya, konser vermeye izin verilmiyordu. Çünkü Covid-19 önlemleri diye lanse ediliyor ama ülke genelinde bile tedbirler çok azılmışken okul çok sıkıydı. Daha sonra bunun Covid-19 nedeniyle olmadığını ve aksine kolaya kaçtıklarını düşündük. Kış Bahçesi’nde kendi sahnemizi kurduk.'
"Öğrencileri basıp kınama cezası verildi"
Öğrenciler, kamuoyuna yansıyan görüntülerin arka planını da anlattı:
'O gün eylemimizin altıncı günüydü. Beş gün boyunca her gün rektörlük önünde bildiri okuduk ve sonrasında da barışçıl eylemler yaptık. Pazartesi rektörlüğe gidip bildirimizi okuyup yetkili biri gelene kadar ayrılmama kararı almıştık. Aslında biz rektörü bekliyorduk. Umran İnan hocanın görev süresi bitti aslında vekili Zeynep (Gürhan Canlı) hoca var. İkisinden birini bekliyorduk. O esnada biz ‘Öğrenciler burada rektör nerede’ sloganları atarken dekanımız Yiğit bey geldi, yanında da genel sekreterimiz Sibel hanım vardı.
Sonra sorularımızı sormaya başladık. İkisi de yanıtlayamasa bile bizi orada dinlediler. Bizim şikayetimiz şu; yurtlara kameraları ve turnikeleri Covid-19 için taktıklarını söylüyorlar. Tamam turnike bir yere kadar ama kameralarla insanları kendi yurtlarında gözetlemek kabul edilemez. Yurtların ortak alanları var, mutfak ve çalışma odaları gibi. Orada erkek ve kadın öğrencileri basıp çok kötü hissettirerek kınamalar verilmeye başladı. O gün de bir arkadaşımız hatta Yiğit ve Sibel hocaya kınama cezası aldığını anlattı.'
Sayın, öğrencilerden özür diledi
Daha sonra dekanla öğrenci arasında videoya yansıyan diyalog geçti. Videoda, öğrenciler ortak alanlarda beraber vakit geçirmek istediklerini söylediği sırada genel sekreterin “Buraya akademik nedenlerden geldiğinizi düşünüyordum” dediği duyuluyor.
Öğrenciler taleplerine karşılık genel sekreterin böyle konuşmasına anlam veremezken, sosyoloji bölümü öğrencisi Erkin Başar sesini yükselterek tepki gösterdi; Öğrenci Dekanı Sayın da Başar’a “Ne diyorsun sen lan” diyerek çıkıştı. Başar o anları sosyal medya hesabından paylaştı. Öğrenciler Sayın’ın daha sonra herkesten özür dilediğini söyledi:
“Önce geçiştirmek için özür diledi biz kabul etmedik ama daha sonrasında gerçekten özür dilemeye devam etti. Bu onu asla haklı çıkarmaz ama tek videodan linç girişimine uğramasını çok da doğru bulmuyoruz. Sonuçta orada bizimle etkileşime geçen tek yetkiliydi. Bir yandan da okul boyunca tavrı da hep bu yöndeydi. Rektöre ulaşamamamız için bize önce Yiğit hoca gönderilir, daha öğrenci dostu gibi kullanılır.”
"Ortak alanlarda buluşamıyoruz"
Öğrenciler itirazlarını şöyle anlattı:
'Şu an bizim itirazımız yurtlardaki ortak alanlarda buluşamıyoruz. Kız yurduna erkek öğrenci giremiyor. Mevzu odalar değil. Oradaki ortak alanları kullanamamak. Taleplerden birisi yemekhane ücretlerinin çok fazla olması. İkincisi tam bursluların burs maliyeti. Üçüncüsü çalış kazan uygulamasındaki ödenen ücretlerin diğer üniversitelere kıyasla çok çok az olması. Diğeri de turnike ve kameralar boyutu. Özgür kampüs istiyoruz.'
'Boğaziçi’ni destekleyip bize sessiz kalıyorlar'
Öğrenciler hocalarından destek göremediklerini anlattı:
“Üniversitenin akademisyenlerinden hiçbir şekilde destek görmüyoruz. Arkadaşlarımız Twitter’da etiketleyip haber etmeye çalışıyor. Zaten Koç’ta 10 senedir böyle bir öğrenci topluluğu da görülmedi. Bu sefer çok kalabalığız fakat ne akademisyenlerden ne de yönetimden hiç yanıt alamıyoruz. Boğaziçi’ndeki hocaları ve öğrencileri destekleyip bize sessiz kalıyorlar. Bizim asıl şikâyetimiz bu. Biz eylemlerde hiçbir hocayla karşılaşmadık ve desteğini de görmedik. Odeon’da asistan arkadaşlarımız da var. Haberlerinin olmaması mümkün değil.”'Burslar yetersiz'
'Burslar yetersiz'
Öğrenciler burslarla ilgili sorunları da şöyle anlattı:
'Tam burslulara verilen bir başarı bursu var ama ihtiyaç sahibiysen alabildiğin bir burs. Koç’ta ihtiyaç sahibine bir burs verilirken çok fazla şey isteniyor. Tam burslu arkadaşımız eşit ağırlıkta Türkiye 150’incisi olmuş fakat okuldan ne kitap bursu ne yurt bursu ne de cep harçlığı alabiliyor. Hepsi için ayrı ayrı başvuru yapmanız lazım. Diyelim size kitap bursu çıktı şans eseri, ihtiyaç sahibi olduğunuz kanıtlandı. Kitap bursu 600 lira fakat Koç’ta alınması gereken kitaplar asla 600 lira değil, yetmiyor. Tam burslu arkadaşlarımız o nedenle çok fazla mali sıkıntıda. Öğrenciler de ihtiyaç değil başarı odaklı bir burs olmasını talep ediyor. Hem şeffaf değil hem de kime hangi şartlarda verildiği net değil.'