Düğün öncesi, içinde olanların buhranlar geçirdiği, geçmişte bırakanların çok hatırlamak istemediği, evlenmek isteyenlerin ise çok heyecanla bekledikleri bir dönemdir. Ekonominin, toplumda büyük bir kesimin kabusu olduğu şu dönemde, artan fiyatlarla market alışverişi dahi bütçeleri zorlarken, ev bulmak bu kiralarla imkansıza yakın bir sınırda gezinirken, bir de evin içini döşemek her bütçeyi bir şekilde sarsıyor.
Sosyal medyanın tetiklediği gösteriş merakı devreye girince 'ay bir kere evleniyorum' kısmı bilinmez ama taraflar tüm planları bunun üzerine yapıyor.
Yeni bir hayata adım atmanın hem mutlu hem de tedirgin heyecanı yanına bir de maddi hesaplar eklenince tartışmalar, ayrılıklar, küslükler olmazsa olmaz oluyor. Bitmeyen istekler, ardında bazen maddi bir enkaz hafriyatı kaldırmaya çalışan anne babalar, bazen yüklü bir borç yükü ile baş başa kalan taze evli bir çift bırakıyor. Yer yer evliliklerin ömrü kısalırken, yer yer de Instagram'da kocişlerden demetler sunuyor.
Allahım nasip etme! Ya da et! Bilemedim... Düğün üzeri bitmeyen isteklere teknoloji de damgasını vurmaya başladı. Twitter'da bir paylaşım ruh dünyamızı karıştırdı👇
Akrabalar mı sorun? İnsanların saçma kıskançlıkları mı?
Mevzu bahis bir düğünse erkek ve kız tarafı olarak ikiye ayrılmamak kaçınılmaz! Tabi konu ayrılıksa da bu böyle! Siz kimin tarafındansınız: Biz kız tarafıyız 👰
Biz erkek tarafında oturalım 🤵
Bizimkisi bir aşk hikayesi
'Ah biz bedavaya gittik. Şimdikilere bak! Ben evlenmeden önce 45 kiloydum'
Dünürbaşı (eskinin çöpçatanı ya da mahalle tinder'ı) minvalinde arayı bulmaya çalışanlar da yok değil
Toplumsal paranoyalara ek olarak; Kim bu gelinler?
Bir de durum değerlendirmeleri! Sertab'ın dediği gibi: Aslolan Aşktır!
