N­A­S­A­­d­a­n­ ­T­a­r­i­h­i­ ­K­e­ş­i­f­:­ ­D­ü­n­y­a­ ­D­ı­ş­ı­ ­C­a­n­l­ı­ ­Y­a­ş­a­m­ı­n­ ­E­n­ ­Ö­n­e­m­l­i­ ­K­a­n­ı­t­l­a­r­ı­ ­B­u­l­u­n­m­u­ş­ ­O­l­a­b­i­l­i­r­!­

N­A­S­A­­d­a­n­ ­T­a­r­i­h­i­ ­K­e­ş­i­f­:­ ­D­ü­n­y­a­ ­D­ı­ş­ı­ ­C­a­n­l­ı­ ­Y­a­ş­a­m­ı­n­ ­E­n­ ­Ö­n­e­m­l­i­ ­K­a­n­ı­t­l­a­r­ı­ ­B­u­l­u­n­m­u­ş­ ­O­l­a­b­i­l­i­r­!­

İnsanlık olarak sürekli uzaya baktık, öyle ya da böyle bir şekilde uzayda bizim gibi canlı varlıkların olup olmadığını merak ettik.

İnsanlık olarak sürekli uzaya baktık, öyle ya da böyle bir şekilde uzayda bizim gibi canlı varlıkların olup olmadığını merak ettik.

Kendimize sürekli şu soruyu yönelttik: Herkes nerede?

İki kelimelik bu soru, sorgulamayı ve zihninin derinlerine inmeyi seven herkesin favorisi durumunda son zamanlarda.

İki kelimelik bu soru, sorgulamayı ve zihninin derinlerine inmeyi seven herkesin favorisi durumunda son zamanlarda.

NASA ise bu soruya cevap bulmaya en yakın kurum olarak gözüküyor.

NASA, dün gece bir açıklama yaparak dünya dışı canlı yaşamla alakalı bazı bulgular elde ettiğini duyurdu.

NASA, dün gece bir açıklama yaparak dünya dışı canlı yaşamla alakalı bazı bulgular elde ettiğini duyurdu.

Keşfin merkezinde ise bu kez Satürn ve Jüpiter gezegenlerinin uyduları var.

Satürn’ün uydusu olan Enceladus’ta yapılan bir gözlem esnasında, yüzeyden hidrojen gazı salınımı olduğu fark edilmiş öncelikle.

Satürn’ün uydusu olan Enceladus’ta yapılan bir gözlem esnasında, yüzeyden hidrojen gazı salınımı olduğu fark edilmiş öncelikle.

Daha sonra uzaya yolladığımız gözlem uyduları sayesinde yapılan incelemeler yoğunlaştırılmış ve yüzeyi buzla kaplı olan Enceladus uydusunun zemininin altında okyanus olduğu keşfedilmiş.

Benzer durum Jüpiter'in uydusu olan Europa için de geçerli.

Benzer durum Jüpiter'in uydusu olan Europa için de geçerli.

Europa’nın da zemininin altında okyanus olduğu ve aynı şekilde hidrojen salınımı olduğu görülmüş.

Hidrojen salınımının yani hidrojen gazı çıktısının oluşmasının yolu ise oksijen-azot-fosfor-sülfür bileşiklerinin kullanımıdır.

Kısacası, tıpkı Dünyadaki okyanusların tabanındaki hidrotermal bacalar ve bu bacaların çevresindeki kemosentetik yaşam döngüsüne göre hidrojen çıktısı olan oksijen-azot-fosfor-sülfür bileşiklerinin organik bir besiyeri oluşturması gerektiği, bu çerçevenin de kimyasal enerji devşirebilen yaşam için oldukça uygun koşullar oluşturduğu anlaşılmış durumda.

Bu okyanusların derinlerinde, güneş ışığına gereksinim duymadan varlıklarını sürdüren canlılar olabilir.

Makro ölçekte düşündüğümüz zaman okyanusun en derinlerinde yaşayan bir bakterinin çok da önemi olmasa da, küçük varlıkların yaşamını sürdürmesi büyük varlıkların yaşamını da sürdürebileceğini ya da sürdürmüş olabileceğini gösteriyor.

Belki de çok eski zamanlarda o uydularda da zeki yaşam vardı ve yok oldu.

Belki de çok eski zamanlarda o uydularda da zeki yaşam vardı ve yok oldu.

Geçmişte olan yaşam bir ihtimal olmakla birlikte, o uydular bizim ileride kendi gezegenimizden kopma vaktimiz geldiğinde yeni evimiz de olabilir.

Çünkü o uydularda bir canlılığın oluşması ve sürmesi için gerekli olan tüm koşullar mevcut.

Çünkü o uydularda bir canlılığın oluşması ve sürmesi için gerekli olan tüm koşullar mevcut.

Tebrikler NASA!

Popular Articles

Latest Articles