Neyse bir gün yine okuldan erken çıktım, hızlı hızlı gittim eve. Baktım o da evde, rahatsızmış; işe gitmemiş. Odanın kapısını kapattım, üzerimi değiştirdim. Onun odasına gittim, çarşaflarını değiştirdim; bir anda yanıma geldi. Gelsene, biraz konuşalım seninle dedi bana. Utana sıkıla gittim. Ablamın durumunu sordu, tedavisinin nasıl gittiğini; bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını... Hatta bir doktor tanıdığı olduğunu ve bize yardım edebileceğini. Bir yandan kendime kızdım onu yanlış anladım diye bir yandan da ona karşı bir şefkat uyandı içimde. Ama hemen sonrasında bir erkek arkadaşım olup olmadığını, güzel bir kız olduğumu; erkek arkadaşım olsa da bunun çok normal olduğunu söylemeye başladı. Ben de yok, bunları konuşmak istemiyorum diyip kalktım; elim ayağım titreye titreye iş yapmaya çalıştım. Sonra yine başka bir bahaneyle yanıma geldi ve bir anda anlatmaya başladı. Yaşıma göre büyük göründüğümü, çok güzel olduğumu, benden çok etkilendiğini ve istersem onunla o evde yaşayabileceğimi söyledi...