İtiraf et bazısını sen de yaptın, ya da yapıyorsun.
Grafik tasarımcılar olarak çeşit çesit yerde istihdam edilirken kendi tarzımızı yansıtmaya bayılıyoruz.
1. Dövme
Dövme gibi dövme.
Çöp adam gibi en minimalinden başlanabilir veya tüm vücudu kaplayabilecek kadar büyük tribal dövmeler yaptırabilirsiniz, dövmen yoksa ajans
ortamlarında bir sıfır geridesindir. Vücuduna çizdirdiğin bir şey seni
sen yapar, yaratıcı ve iflah olmaz çılgın ruhunu en iyi şekilde
yansıtır.
2. Saç/sakal
'Yaşamayı seviyorum.'
Kızlarda genelde bir tarafı uzun bir tarafı kazıtılmış şekilde kestirilen
modellere bir de aralara dikkat çekici bir renk eklediğinde, jr.'dan
senior'a doğru giden yolda emin adımlar attın demektir. Haydi hayırlısı
olsun.
Erkekler uzun sakal modası yüzünden sokakta yürürken yoksa bu adam ışid'li mi bakışlarına maruz kalabilir evet ama ofiste cool'sun hipster'lıktan
ölüyorsun. Fakat sakalı tekrar kısaltacağın zaman bunu birden bire yapma
ne olur, ajanstaki kızlar bir anda seninle vakit geçirmek istemeyi
bırakabilir.
3. Ekose gömlek, eski kot pantolon ikilisi.
'Şu an aşırı uçlarda hissediyorum.'
Kareli gömlek tasarımcıya default olarak gelen bir kıyafettir. Gömlek
düğmeleri kah boyunun sonuna kadar iliklenir kah hiç iliklenmeyip
alttaki şekil t-shirt gösterilir. Sizin hala böyle bir gömleğiniz yoksa
neden hala stajyer olduğunuzu bir sorgulayın lütfen. Eski yırtılmış artık kirden görünmeyen kot pantolon ise ofis ortamında kendinizi rahat hissetmenizi sağlar, öğle yemeğinizi rahatça üzerinize dökebilirsiniz, pantolonunuz daha fazla kirlenemeyecektir.
4. Bir oyunu eski tip joystikle çok iyi oynayabilme.
'Hangimiz sevmedik...'
Ofiste ya da evinizde kurulu olan bir oyun
düzeneğinde bu retro joystiklerle Street fighter gibi bir oyunu çok iyi
oynayabilmelisiniz. Bu en az iyi derecede İngilizce bilmek kadar
önemlidir. Kendinizi bu konuda geliştirmelisiniz, eğer uslu bir çocuk
olursanız belki bir gün patronunuzun odasında duran Play station 4 ile
de oynayabilirsiniz.
5. Paten, kaykay hadi en olmadı bisiklet.
Ortasını bulmak isimli çalışma.
Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda paten, kaykay geçmişinizi cv'nize eklemenizi şiddetle tavsiye ederiz, kaymadıysanız da ortamlarda kaydım dersiniz kim bilecek. Bisiklet ise sizin çevreci kimliğinizi ortaya çıkartması açısından tavsiye edeceğimiz bir diğer fiziksel aktivitedir.
Belki yolda gördüğünüz Greenpeace'cilerden küfür ederek kaçıyor olabilirsiniz ama ofise bisiklet ile ulaşımın çevreye sağladığı faydaları anlatarak bu güzel ulaşım aracının ekmeğini yiyebilirsiniz, kaslarınıza sağlık şimdiden.
6. Profesyonel fotoğraf makinesi.
'İp var.'
Bu makineler ile çektiğiniz her şey zaten çok güzel çıkacağından zerre fotoğraf bilginiz olmasa da yaptığınız işin yanına ad, soyad photography ibaresini ekleyip kişisel blogunuz için fayda sağlayabilirsiniz. İnternetten öğreneceğiniz bir iki teknik ve mecburen iyi bildiğiniz Photoshop'u birleştirerek ilk kişisel
serginizi bilgisayarınızın monitöründe slide show olarak açmanız işten
bile değil, manitacılık ortamlarındaki faydalarından bahsetmeye gerek
duymuyorum.
7. Kendine özgü bir kupada kahve.
'Dengeli beslenmeye önem veriyoruz.'
Kahve, tasarımcının eli kolu hatta ab-ı hayat'ıdır. Bazen akşamdan kalma günlerde yardımcı olur, bazen de zar zor kalktığınız yatağınızdan duygusal olarak da ayrılabilmenizi sağlamak için sizi ayıltır. İçtiğiniz bu kahveyi elbette esprili bir kupa ile taçlandırmalısınız, oldukça yaratıcı olanları mevcut fakat siz siz olun biricik kaynıma ya da sevimli yengeme tarzı bir kupa kullanmaktan
sakının.
8. İngilizceye çok hakim olunmasa da takip edilen yabancı siteler.
'İnternet'te her şey var.'
Sosyal içerik üreten sitelere her gün bakılıp, ilginç hayvanlar, yaratıcı eşyalar, tasarım trendleri gözlemlenebilir. Site bunu yaparken altına satırlarca metin
yazarak olayı anlatmış olabilir ama siz resimlerine bakıp geçin, çoğu
kişi bu şekilde yapıyor zaten, soran olursa benim görsel hafızam var
dersiniz.
9. Bir an önce zengin olmak için yapılan çılgın projeler.
'Milli çılgın projemiz.'
Bu projeler kendi mesleki alanlarından başlayıp pilavcı açmaya kadar gidebilecek bir yelpaze içerisindedir. Sürekli olarak zihninizi bu insanlar nasıl zengin oluyor sorusu meşgul ettiği için, önce yaratıcı bir fikir, mecra bulup köşeyi dönmek istersiniz, çoğunlukla olmaz, olmadıkça da öğlen yemek yediğiniz lokantanın günlük gelir-gider hesaplarına kafayı yorup kendinizde bu
tarz bir iş yeri açmak istersiniz.
10. "Metin içeriği candır abi ya" demek.
'Kelimelere boğulmak.'
Metin yazarı arkadaşınız sayfalarca içerik, slogan, body metin hepsini yazsın, o kadar çok yazsın ki siz sadece onun yazdıklarını düzenleyip tasarımı kotarın.
Bu bir tasarımcının hayalidir. Baktınız iş beğenilmiyor o zaman da
metin yazarını suçlarsınız o kadar çok şey yazmış ki ben bunun hangi birini çıkartıp da tasarıma görsel bir şey katayım dersiniz.