D­a­v­u­t­o­ğ­l­u­­n­d­a­n­ ­g­ü­n­d­e­m­ ­d­e­ğ­e­r­l­e­n­d­i­r­m­e­s­i­

D­a­v­u­t­o­ğ­l­u­­n­d­a­n­ ­g­ü­n­d­e­m­ ­d­e­ğ­e­r­l­e­n­d­i­r­m­e­s­i­

Kanal 7’de yayımlanan “İskele Sancak” programına konuk olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Lübnan'da kaçırılan Türk pilotlarla ilgili arefe günü Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Merri ve Dışişleri Bakanı Adnan Mansur ile görüştüğünü ve bazı ilerlemeler kaydedildiğini belirti.

Pilotların aileleriyle de görüştüğünün altını çizen Davutoğlu, onların da büyük bir heyecan içerisinde olduğunu ifade etti. Davutoğlu, "İnşallah bu mutlu haberi en kısa zamanda vereceğiz diye ümit ediyoruz" diye konuştu.

Kaçırılan Lübnanılar

Lübnan İçişleri Bakanı Mervan Şerbil de yaptığı açıklamada, kaçırılan 9Lübnan vatandaşının başkent Beyrut'ta yetkililere teslim edilmek üzere önümüzdeki saatlerde Türkiye'de olacağını belirtti.

Lübnan'da kaçırılan Türk pilot Murat Akpınar ile yardımcısı Murat Ağca'nın da yakında özgürlüğüne kavuşacağını ifade eden Şerbil, 9 Lübnanlının ve Türk pilotların ne şekilde serbest bırakılacaklarına dair ayrıntılı bilgi vermedi.

ABD basınındaki MİT Müsteşarı Fidan'la ilgili iddialar

Ahmet Davutoğlu, son dönemde ABD basınında kendisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı hedef alan iddialara ilişkin olarak, 2002 yılından bu yana dış politikayla ilgili kritik dönemlerde bu tür karalama kampanyalarıyla karşılaştıklarını söyledi.

Davutoğlu, Hakan Fidan’ın bütün Gazze süreçlerinde ve İsrail ile dolaylı görüşmelerde yer aldığının altını çizerek, Fidan’ın o dönemdeki çalışmalarda herkesin takdirini kazandığı için MİT Müsteşarlığını yürüttüğünü ve bu alanda çok önemli yapısal değişiklikler yaptığını kaydetti.

İstihbaratın bir devletin mahremi olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Eğer o mahrem sadece o devletin birimleri tarafından ve sadece o millete hizmet için kullanılmazsa, stratejinizin bir yere oturması mümkün olmaz. Bu yazıları okuduğunuzda, Sayın Hakan Fidan bağımsız bir istihbarat yapılanması kurmakla ve Türkiye topraklarında başka istihbarat birimlerinin faaliyetine izin vermemesiyle suçlanıyor. Yani vazifesi dolayısıyla suçlanıyor. Türkiye toprakları başka ülkelerin rahatlıkla operasyon yapabildiği bir ülke değildir. Bu, bağımsızlığın bir gereğidir. Bu iddiaların doğru olduğu anlamında demiyorum ama zaten istihbarat birimleri kendi ülkelerinin menfaatleri doğrultusunda çalışırlar.

Öylesine tutarsız şeyler ki bir taraftan Fidan’ın İran’a yakın durduğu ama aynı makalenin içinde Suriye’deki İran etkisine karşı savaşan gruplara destek verdiği itham olunuyor. Bu çok ağır bir ithamdır. Bizim hiçbir devlet adamımız herhangi bir devlet adına hareket etmez. Hem onu diyecekler hem de aynı kişiyi İran’ın Suriye’deki operasyonlarına karşı mücadele eden gruplara destek vermekle itham edecekler. Çizdikleri portre tamamıyla şahsiyete dönük. MİT Müsteşarımıza dönük açık tehditler var. Açıkçası bugün bu ithamlara maruz kalan Sayın Fidan’a bir anlamda sahip çıkma günüdür. Bu konuda hiç kimsenin tereddüdünün olmaması gerekir. Sayın Fidan kendi şahsi istikbali için değil Türkiye için bu çalışmaları yürütüyor.”

“Böyle bir eleştiri hiçbir zaman olmadı”

Wall Street Journal gazetesinde yer verilen bir habere göre, ABD Devlet Başkanı Barack Obama’nın mayıs ayında Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmede, Türkiye’nin radikal unsurlara yardım ettiğine yönelik şüphelerini ilettiği iddialarını da değerlendiren Davutoğlu, “Türkiye’ye yönelik böyle bir eleştiri hiçbir zaman olmamıştır” diye konuştu.

Balistik füze

Çin’le imzalanan balistik füze anlaşmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, şu anda Türkiye’ye resmen bu konudaki gelişmeyi merakla veya tedirginlikle soran iki ülkenin ABD ve Fransa olduğunu anlattı. “Onların da sormalarından daha doğal bir şey yok. Çünkü ilk üçe giren diğer iki şirket ABD ve Fransa şirketidir” diyen Davutoğlu, ihalenin son derece şeffaf bir şekilde yapıldığını belirtti. 

Popular Articles

Latest Articles