B­i­r­e­y­s­e­l­ ­Ö­z­g­ü­r­l­ü­k­ ­Ü­z­e­r­i­n­e­ ­K­u­r­u­l­u­ ­S­i­y­a­s­i­ ­B­i­r­ ­F­e­l­s­e­f­e­:­ ­L­i­b­e­r­a­l­i­z­m­ ­N­e­d­i­r­?­

B­i­r­e­y­s­e­l­ ­Ö­z­g­ü­r­l­ü­k­ ­Ü­z­e­r­i­n­e­ ­K­u­r­u­l­u­ ­S­i­y­a­s­i­ ­B­i­r­ ­F­e­l­s­e­f­e­:­ ­L­i­b­e­r­a­l­i­z­m­ ­N­e­d­i­r­?­

Liberalizm, bireysel özgürlük ve bireysel haklar üzerine kurulu bir felsefedir. İlk başta özgürlük üzerine kurulmuş olan bu felsefe, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü. Eşitlik ilkesi de bu felsefenin içerisinde kendisine yer edindi. İfade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, seküler devlet, liberal demokrasi gibi fikirleri destekleyen liberalizm bir ideoloji olarak İngiltere ve ABD’de XVIII. ve XIX. yüzyıl ekonomik ve siyasal düşünce tarihinde etkili olmuştur.

Bu içeriğimizde liberalizm hakkında merak edilen detaylara ulaşabilirsiniz.

Liberalizm Nedir?

Liberalizm Nedir?

Liberalizm, bireysel özerkliği, fırsat eşitliğini ve bireysel hakların (yaşam, özgürlük ve mülkiyet) korunmasını, başlangıçta devlete karşı ve daha sonra hem devlete hem de işletmeler dahil özel ekonomik aktörlere karşı vurgulayan politik ve ekonomik bir doktrindir.

Liberalizmin temel sorunu bireydir. Liberaller, hükûmetin bireyleri başkaları tarafından zarar görmekten korumak için gerekli olduğuna inanırlar. Aynı zamanda hükûmetin kendisinin özgürlük için bir tehdit oluşturabileceğini de kabul ederler.

Bireyin hayatını ve özgürlüğünü güvence altına almak için yasalara, yargıçlara ve polise ihtiyaç vardır, ancak onların zorlayıcı gücü bireye karşı da çevrilebilir. O halde sorun, hükümete bireysel özgürlüğü korumak için gerekli gücü veren bir sistem tasarlamaktır. Böylece yönetenlerin, güçlerini kötüye kullanmalarının önüne geçilebilir.

Modern liberalizme göre devletin başlıca görevi, bireylerin özgürce yaşamalarını veya potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmelerini engelleyen engelleri kaldırmaktır. Bu tür engeller arasında yoksulluk, ayrımcılık, hastalık ve cehalet yer alır.

Liberalizmin Temel İlkeleri Nelerdir?

Liberalizmin Temel İlkeleri Nelerdir?

Liberalizm, eşitlik, rasyonellik, özgürlük ve mülkiyet kavramları üzerine kurulmuştur. Bu felsefi düşünceye göre tüm insanlar eşit yaratılmıştır. Aynı zamanda yaşama hakkı, özgür olma ve mutluluğunu sürdürme gibi birtakım dokunulmaz haklara sahiplerdir.

Liberalizmin temel kuralı fırsat eşitliğidir. İkinci kuralı bireyin doğal gereksinimlerini rasyonel yollarla karşılama ve isteme kapasitesine sahip olmasıdır. Liberalizmin ilkelerinden olan rasyonalizm, doğru ve ahlaksal eylemin akla dayanacağını öngören yaklaşımdır.

Liberalizme göre insan çevresinde gelişen fiziksel ve toplumsal gerçekleri kavrayabilecek düzeydedir. Bundan dolayı da birey, kendisini geliştirecek yetiye sahiptir. Kendine güvenir ve dolayısıyla da kendi mutluluğunu arama hak ve özgürlüğünü kullanmalıdır.

Liberalizmin üçüncü ilkesi bireyin temele alınması ve özgürleştirilmesidir. Toplumsal politikanın amacı bunu sağlamaktır. En iyi toplumlar, bireye özgürlüklerini tanıyan toplumlardır. Dördüncü ilke özel mülkiyetin önemidir. Bu da bireyi çalışmaya teşvik eder.

Liberalizmin Kurucuları Kimlerdir?

Liberalizmin Kurucuları Kimlerdir?

Liberalizmin doğuşu İlk Çağ'a kadar uzanmaktadır. MÖ 5. yüzyılda sofistlerin düşünce sistemlerinde liberalizmle karşılaşılır. Orta Çağ'da ise Hristiyan ve İslam dünyasında bazı liberal düşünürlere rastlanmaktadır.

Liberalizmin kurucuları doğal bireysel haklara ve yönetilenlerin rızasına dayalı bir siyasi otorite teorisi geliştiren İngiliz filozof John Locke ve İskoç iktisatçı ve filozof Adam Smith'tir.

Klasik ve Modern Liberalizm

Klasik ve Modern Liberalizm

Klasik ve modern liberalizm, çeşitli farklılıklara sahiptir. Klasik liberalizm, temsili demokrasiyi savunur. Bu doğrultuda sivil özgürlükler ve politik özgürlük ile hukukun egemenliği temele alınır. 

Klasik liberaller, bireysel özgürlük üzerine kuruludur. Bu özgürlüklerin korunmasını temele almıştır. Devletin, topluma avantajlar sağlamasını beklemektedir. 

Modern liberalizm, sosyal liberalizm ve reform liberalizmi olarak da bilinir. Bireysel özgürlük ve sosyal adalet arasında denge kurmak bu politik ideolojinin temelidir. Klasik liberalizme ek olarak hükûmetin asıl rolünün yoksulluk, sağlık ve eğitim gibi ekonomik ve sosyal konuları da içermesi ve burada iyileştirme sağlamasıdır.

Modern liberaller, refah anlayışını fırsat eşitliğiyle bir arada savunur. Bireyler, mevcut koşullar nedeniyle zarara uğruyorsa devlet bu zararları azaltmalı ve tamamen ortadan kaldırmalıdır. Devlet, ekonominin yönetiminden ve düzenlenmesinden sorumlu olmalıdır.

Popular Articles

Latest Articles