D­ü­n­y­a­ ­B­i­r­ ­Y­a­n­a­ ­T­C­M­B­ ­B­i­r­ ­Y­a­n­a­:­ ­M­e­r­k­e­z­ ­B­a­n­k­a­l­a­r­ı­ ­P­a­r­a­ ­M­u­s­l­u­k­l­a­r­ı­n­ı­ ­K­ı­s­a­r­k­e­n­,­ ­T­C­M­B­ ­N­e­ ­Y­a­p­ı­y­o­r­?­

D­ü­n­y­a­ ­B­i­r­ ­Y­a­n­a­ ­T­C­M­B­ ­B­i­r­ ­Y­a­n­a­:­ ­M­e­r­k­e­z­ ­B­a­n­k­a­l­a­r­ı­ ­P­a­r­a­ ­M­u­s­l­u­k­l­a­r­ı­n­ı­ ­K­ı­s­a­r­k­e­n­,­ ­T­C­M­B­ ­N­e­ ­Y­a­p­ı­y­o­r­?­

Dünya genelinde artan enflasyon baskısıyla merkez bankalarının para politikaları hızla şahinleşmeye başlarken, bu bankalara son olarak Avrupa Merkez Bankası (ECB) dahil oldu.

TCMB ise dünyadan ayrışmış gözüküyor. Gelişen ülke merkez bankaları ve TCMB'de son durum ne onlara da bakalım.

Enflasyon baskısı ultra gevşek para politikalarını bitirdi

Enflasyon baskısı ultra gevşek para politikalarını bitirdi

Küresel bazda önemli merkez bankalarının uzun süredir devam eden ultra gevşek para politikalarında artan enflasyon baskısıyla sona gelindi.

Kovid-19 salgınıyla durma noktasına gelen küresel ekonominin yoluna devam edebilmesi için dünya genelinde birçok olağandışı adım atıldı.

Merkez bankaları bir taraftan politika faiz oranlarını tarihi düşük seviyelere indirirken, bir taraftan da trilyonlarca dolarlık varlık alım programını devreye soktu.

Hükümetler salgın sebebiyle trilyonlarca dolarlık genişleyici maliye politikalarını uygulamaya alırken, vatandaşlara harcamaları için çekler gönderildi.

Atılan adımlar her ne kadar salgının etkilerini azaltsa da artan harcamalarla birlikte dünya genelinde enflasyon tehdidi baş göstermeye başladı.

Salgın sebebiyle artan kısıtlamalar tedarik zincirinde bozulmalara da yol açarken, salgın öncesinde süregelen arz talep dengesine tekrar ulaşılamaması fiyatlamalardaki uyumsuzluğu derinleştirdi.

Artan enflasyon baskısı merkez bankalarının para politikalarının şahinleşmesine yol açarken, tarihi düşük seviyedeki faiz oranlarının ise sonuna gelindi.

İlk adımı İngiltere Merkez Bankası attı

İlk adımı İngiltere Merkez Bankası attı

Para politikası yapıcıları artan enflasyon karşısında önce bu durumun geçici olduğunu dile getirirken, ilerleyen süreçte enflasyonda iyileşme olmaması merkez bankalarını adım atmaya yönlendirdi.

ABD Merkez Bankası (Fed) geçen yılın son çeyreğine kadar enflasyonun 'geçici' olduğu yönlendirmesini sürdürürken, tahvil piyasalarında Fed'in ilk faiz artışına 2023 başlarında gideceği fiyatlanıyordu.

Geçen yılın son çeyreğinden itibaren ABD istihdam piyasasında görülen iyileşme ve enflasyondaki yukarı yönlü seyir aralık toplantısında Fed'in para politikası duruşunda şahin seslerin yükselmesine sebep oldu.

Bu dönemde birçok gelişmekte olan ülke merkez bankası ise artan enflasyon baskısı nedeniyle para politikasında sıkılaşma adımları atarken, çoğunlukla politika metinlerindeki yönlendirmelerde söz konusu sıkılaşmanın devam edeceği vurgusu öne çıktı.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) aralık toplantısında beklentilerin aksine politika faizini artırarak küresel bazda önemli merkez bankaları arasında sıkılaşma adımını atan ilk kurum olurken, şubatta da faiz artışına devam etti.

BoE'nin kararında artan enflasyon vurgusu öne çıkarken, karar metni ve üyelerin sözle yönlendirmelerinde gelecek döneme ilişkin önemli şahinleşme dikkati çekti.

Enflasyon Fed'in bileğini büktü

Enflasyon Fed'in bileğini büktü

Artan enflasyon baskısı Fed'in önce varlık alımlarını yavaşlatmaya yönlendirirken, aralık ayı para politikası toplantısı tutanaklarındaki şahin ton piyasalarda oynaklığı artırdı.

Ocak toplantısında ise bankanın para politikası duruşunda net bir değişim göze çarparken, Fed Başkanı Jerome Powell toplantı sonrasındaki açıklamasında martta faiz artırma yönünde bir eğilimleri olduğunu dile getirdi.

Powell, varlık alımlarının mart başında sona ereceğini kaydederek, bilanço azaltımının da faiz artımından sonra başlayacağını duyurdu.

Bu gelişmelerle tahvil piyasalarında Fed'in bu yıl en az 4 faiz artışına gideceği fiyatlanırken, ABD'de bazı kurumlar Fed'in bu sene 7 kez faiz artırabileceği tahmininde bulunuyor.

Fed'in şahinleşen para politikası duruşu sonrası ise ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,90'la Kovid-19 salgını öncesi seviyelere çıktı.

ECB son ana kadar direndi

ECB son ana kadar direndi

ECB'nin para politikası yönlendirmelerinde son ana kadar enflasyonun kontrol altında olduğu vurgusu öne çıksa da ocakta yüzde 5,1'le tarihi yüksek seviyeye çıkan enflasyon sonrası ilk toplantıda bu tutum önemli ölçüde değişti.

ECB Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda enflasyonun hedeflerine yakın bir seviyede seyrettiğini dile getirdi.

Komite üyelerinin tamamının yükselen enflasyon konusunda endişeli olduklarını kaydeden Lagarde, bankanın faiz artışlarında ise aceleci davranmayacağını söyledi.

Lagarde'ın açıklamalarıyla birlikte tahvil piyasalarında ilk faiz artışının 10 baz puanla haziranda yapılacağı, yıl içinde ise ECB'nin toplamda 40 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanmaya başladı.

Bölgenin bir diğer önemli merkez bankası BoE, dün 25 baz puan faiz artırarak politika faizini yüzde 0,50'ye çıkarırken, üst üste ikinci faiz artışını yapmış oldu. BoE faiz kararı 5'e karşı 4 oyla alırken, diğer 4 üye politika faizinin 50 baz puan artırılmasını istedi.

BoE'nin yılın geri kalanında 4 kez daha faiz artıracağı tahmin edilirken, söz konusu gelişmeler birçok varlık fiyatını etkiledi.

Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi şahinleşen merkez bankalarıyla Aralık 2019'dan bu yana en yüksek seviye olan yüzde 0,14 seviyesine çıkarken, avro/dolar paritesi dün Aralık 2020'den bu yana en güçlü günlük yükselişini kaydetti.

TCMB nasıl bir para politikası izliyor?

TCMB nasıl bir para politikası izliyor?

Investing.com'da Necdet Erginsoy TCMB para politikasını şöyle açıklıyor:

Eylül 2021'de faiz artışı yaparak diğer merkez bankalarının aksine genişlemeci para politikası uygulayan TCMB, Eylül – Aralık döneminde 500 baz puan faiz indirimi yaptı. Ocak 2022'de %14 olan faizi sabit tutan bankanın 17 Şubat'ta yapılacak PPK toplantısında da faizi sabit tutması bekleniyor.

TCMB, son PPK metninde ilk çeyrek değerlendirmesine göre politikanın belirleneceğini belirttiği için piyasalar Mart dahil toplantılarda faizin korunmasını bekliyor. Fakat Fed başta olmak üzere majör merkez bankalarının sıkılaşma adımlarını hızlandırması durumunda TCMB mevcut politikaya devam ederse negatif ayrışma daha da derinleşebilir. Bu noktada yurt içindeki enflasyon para politikasında belirleyici olacaktır. 

Enflasyonun yükselişinde para politikasının rolü

Enflasyonun yükselişinde para politikasının rolü

Merkez Bankası eski başkanlarından Nihat Bülent Gültekin, katıldığı BloombergHT yayınında, 'Şu anda benim görüşüm, kredibilitesi kaybolmuş bir Merkez Bankası ve para politikası olmayan bir yapıdayız. Enflasyonun artmasının arkasındaki temel nedenlerin bunlar olduğunu düşünüyorum' ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Selva Demiralp de BBC Türkçe'de Türkiye'nin durumunu şöyle açıklıyor: 

Bizde yaşanan arz kaynaklı enflasyonun en önemli sebebi ise merkez bankasının faiz indirimleri sonucu yaşanan kur şoku. Yani yaşadığımız arz şoku para politikası dışında bir sebepten değil, bilakis para politikasının kendisinden kaynaklanıyor. 'Arz kaynaklı' faktörleri ileri sürüp faiz artırmamak artık Batılı ülkeler için bile bir alternatif olarak görülmüyor. O faktörleri yaratan temel sebebin faiz indirimleri olduğu ülkemizde ise 'faiz artışı yapmayacağız' demek kendi yarattığımız enflasyonla bile mücadele etmeyeceğiz anlamı taşıyor.

Benzer ülke merkez bankalarında durum ne?

Benzer ülke merkez bankalarında durum ne?

Investing.com'da Necdet Erginsoy, gelişen ülke merkez bankalarındaki son durumu ise şöyle açıklıyor:

Gelişen ülkelerin merkez bankaları 2021'de faiz artışına başladı. En sık adım atanlar ise Çekya, Rusya, Macaristan oldu.

2022'nin ilk ayında Romanya faizi 25 baz puan artırarak %2'ye çıkardı. Macaristan 50 baz puan artışla faizi %2,90'a çıkardı. Çekya faizi 75 baz puan artışla %4,5'e çıkardı. Rusya'nın bu ayki toplantısı 11 Şubat'ta yapılacak. Aralık ayında faizi 100 baz puan artırarak %8,50'ye çıkaran bankanın 100 baz puan daha artış yapması bekleniyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir...

Popular Articles

Latest Articles